9.BÖLÜM: "BAŞKA BİR DÜNYA"

29.1K 1.2K 214
                                    

Keyifli okumalar...

Manuş Baba-Eteği belinde.

🍷

Babet...

Yıllar önce ruhumun en ücra köşesine saklamıştım o kelimeyi. Çıkartmak isteyenlere izin vermemiştim nasıl verebilirdim ki?
Herkesin vardı. Benim yoktu kimse almamıştı bende alamamıştım. Eve ekmek parası getirmek zorunda olan biriydim ben. Babet almak benim ne haddime?

Yıllar önce bu konunun üzerine asma kilitleri vurmuştum ama bu adam gelip tüm kilitleri yerle yeksan etmişti. Bana dünyaları verse bu kadar mutlu olmazdım.
Kollarında olduğum adam bana mutluluk veriyordu ama parayla değil. Kalbiyle... Vicdanlı kalbiyle.
Burnuma sigara kokusu ve nane kokusu geliyordu. Demekki Emir Asaf sigara ve nane karışımı kokuyordu. Boynuna doladığım kollarımı geri çektim.

"Hep babetim olsun isterdim. Teşekkür ederim."

Kuzgini siyah gözlerini kapatıp açtı. Bu galiba önemli değil demek oluyordu.

"Kandemir abiye gitmemiz gerekli. Hazırlan çıkalım."

"Hazırım çıkalım."

Gözlerini üzerimde oyalayıp tekrar gözlerime baktı.

"Üşürsün. Bere al yanına."

Beremi evde unutmuştum.

"Berem yok." Kafasını sallayıp ayağa kalktı ve dolabı açtı. İçinden siyah bereyi alıp bana uzattı.

"Sağol."

Cevap vermedi. Yukarıya doğru çıkmaya başladı.

"Neden yukarıya çıkıyoruz? aşağıya inmemiz gerekli."

Arkasını dönmeden eliyle benimle gel gibi bir işaret yaptı. Sesiz ve sakin bir şekilde onu takip ettim.
Hücrelerim merak duygusuyla laçka olmuştu. Çatı katına geldiğimizde cebinden anahtarı çıkarıp bana döndü.

"Bu kapının ardında başka bir dünya var. Bizim gibi özel güçleri olan insanların girip çıkabilidiği bir yer."

Kahverengi gözlerimi açabildiğim kadar açtım.

"Vay anasını."

Bu söylediğime sadece gülmekle yetindi. Boğazımı temizledim.

"Peki, burayı ne için kullanıyorsunuz?"

Soğuktan kurumuş ellerinde bulunan anahtarı elinde bir tur çevirdi.

"Toplantı. Yani burada toplantılar yapılır ve unutma herkes kendi gurubu içinde bir toplantıya girer."

Kafamı anladım dercesine salladım ama kafam karışmıştı. Anahtarı kapı deliğine sokup bir kere çevirdi ardından kapıyı açtı.

"Bu ne? Hani başka bir evrene falan geçiyorduk?"

Karşımda boş bir oda vardı.

"Gel. Kapıyı kapatmamız gerekli ilk önce."

Emir Asaf'ın yönlendirmesiyle içeriye girdim. Kapıyı sert bir şekilde kapatıp kenarda bulunan bir'den on'a kadar olan sayılardan üçe bastı.

"Gözlerini kapat."

Gözlerimi kapattım. Hiçbirşey olmamıştı.

"Şimdi aç."

MÜLHEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin