45.BÖLÜM: "GECENİN ANNESİZLİĞİ"

8.8K 341 7
                                    

Keyifli okumalar.

Duman-Öyle dertli.
SOHN-Rennen.

🍷

Gece sesizdi.

Sesiz olamaya mahkum bakılmıştı. Eğer ki ses çıkartırsa, bilirdi. Ölümün kokusunu tatmasına bile izin verilmeyecekti. Ölüm kokusu, duyulmadan ölünür müydü? Keskin soluk alıp verişlerinde, denizin keskinliğini hissedersiniz. Senin kaldığın topraklara feryat figan edip koşturan benliğim bir geminin peşine takılmış gidiyordu. Martıların soluksuz uçup gittiği bu atmosfer, kin doluydu. Kimse kimseyi sevmiyor. Kimse kimseye saygı duymuyordu. Hoş neden duysunlardı? Belli belirsiz köşeyi döndükleri için kendi önemli zanneden insanlar için mi?

Hayatım, bir kara deliğe mahkum edilmişti. Benim hayatımı mahkum eden annemdi. Annem her zaman güzeldi. Benim aksim yeşil gözleri, kahverengi saçları ile oldukça güzeldi. İlmek ilmek sökülen ruhum, birçare kendini kurtarmaya yükümlüydü. Gecenin annesiz çığlıkları üzerime atılan bir örtüyle bezeliydi. Bunun asilliği her kişiye bezenemezdi.

Yasaktı. Yalandı. Yalnızdı.

Böyle de bir bedene yükümlüydüm.
Sesizce ağladım. Sesizce ağlamaya hüküm verilmiş gibi ağladım. Sesizliğe kondururlan bir şeytan gibi... Kimsesizliğe Asaf ismini taktım. Beni ömrümün sonuna kadar sevsin diye. Asaf, uçurumun dibinde bana döndü.

Neden uçurum? Neden uçurumlara yenik düşüyoruz?

"Bakma öyle Efsa."

Bakmadım. Öyle bakmadım. Severmiş gibi bakmadım.

"Bakmıyorum." Sakince konuştum. "Nasıl bakarım?"

Kusursuzluğa sığınan bedenim, kalpsiz dünyaya ayak uydurdu.

"Güzel bakarsın."

Gülümseyerek göz gezdirdim, soğuk kış gecesine. Peşin hüküm verilen kararlar bizi bitirmeye yönelikti.

"Neden buradayız?"

"Buldum."

Anlamazca baktım Asaf'a. Neyi bulmuştu?

"Annenin neden o evde resminin olduğunu."

Sesizce izledim onu. Bulmuştu. Neden orada olduğunu bulmuştu.

"Anlat o zaman."

"Korkuyorum."

Emir Asaf Demirkan korkuyor...

Boğulduğum okyanus, boğmaktan mı korkuyor? Yoksa boğulmaktan mı?

Sorular hep belirsizdi. Bizim belirsiz olmadığımız bir devir var mıydı? Yoktu. Biz dengesiz tanımına sığdırılabilecek insanlardık. Bundan sonrası bize fayda etmezdi. Bundan sonra kalp dayanmazdı.

"Neden korkuyorsun?"

Gözleri uçurumun en keskin virajına kaydı.

"Paramparça olmandan."

Duyacaklarımdan korktum. Söyleyeceklerine anlam vermedim.

"Bilirsin Asaf." Diye konuştum. "Paramparça olsamda sen toplarsın."

"Toplarım."

Keskin bakışlarıyla beni onayladı. Nedendir bilinmez fazla melankoliktim.

"Söyle artık Asaf."

Bana döndü.

"Nasıl söylerim?" Yutkundu. "Güvendiklerinin yalan olduğunu, baba dediğin adamın baban olmadığını. Nasıl söylerim Aziz Sancağın baban olduğunu?"

Nasıl toplanırım?

Yalanlara nasıl sığınırım?

Nasıl kırılırım?

İnanmazca baktım Asaf'a. Benliğimi yitirmek için gün sayan bedenim, yıkık olmaya göz yummuştu.

"Benim babam öldü."

Gerçeklerin doğrularla kesiştiği zamanlarda belli belirsiz şüphe ederdim hep. Neden ben? Hep isyan içerikliydi cümlelerim. Ben kendimi boş gelmiş, boş gidiyorum havasında yaratmıştım. Kimsesizliğin bıçak vurduğu bedenimi kim isterdi?

"Efsa..." Kırgın sesiyle konuştu. "Bazen, doğru bildiklerimiz yalan olur. Bizim yapacağımız şey ise; yalanlara inanmak."

Yalanlara inanmak?

Kim yalanlara inanırdı?

Ben. Bu zamana kadar olduğu gibi, yalanlara inanırdım. Suskunluğum Asaf'a yansıdı. Hemen biraz ötemde duran heybetli bedeni bana sebepsizce doğruların keskinliğini hatırlatıyordu. Neden belli belirsiz uçurumlara konuk oluyorduk ki?

"Yalanlara inanmak zor olsa gerek Asaf."

Kafasını salladı.

"Neden beni hiçe saydılar Asaf?"

Konuşmadı.

Benim konuşmamıda beklemedi.

Sesizce haykırdı.

Benim annesizliğim, gecenin annesizliğine bedeldi. Sesizliğin komut alarak beklediği bu süreç hepimizi bitirmeye niyetliydi.

Ben bir köşede kendime ağladım.

Asaf diğer köşede sesizce bana ağladı.

Uçurum bize mezar oldu. Papatyalar yuvalarından kovuldu.
Biz; uçurumun kenarında yetişen bir papatyadan farksız değildik.

🍷

Umarım beğenmişsinizdir. Bölüm nasıldı?

Beni yorumlarınızdan mahrum bırakmayın. Fikirlerinizi merak ediyorum. Ayrıca Instagram ve facebook guruplarına bekliyorum.

Tüm sorularız için ASKfm/
gamzekara705

Emir Asaf ve Efsa'nın doğduğu bu kirli zihinimden sizi öpüyorum. Kendinize iyi bakın.

Gamze Kara.











MÜLHEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin