39.BÖLÜM: "ACIYA GEBE RUH"

8.1K 359 36
                                    

Keyifli okumalar.

Mabel Matiz-Sultan Süleyman.

Mabel Matiz-Sultan Süleyman

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🍷

Acı belirli köşelerimizde saklanırdı.
Görmezdik, bilmezdik. Ama hep saklı bir şekilde yanımızda kalırdı. Işığın parladığı minnettar ruhum, bir kelebekten farksızdı.

Asaf boşuna demiyordu 'Kasımpatı vadisi.' diye. Kelebeğin kozası örülüydü. Aylar sonra tırtıl, kelebeğe dönüşecekti.

18.04.1999

Kırgın bir kadının rahimine, acı bir çocuk düştükten  dokuz ay sonra. Rahimin içindeki fetus, sadece fetustu. Öteye gidemiyordu. Saniyeler sonra ise bir can katılmıştı. Olayın ilginçliği bilinmezdi. Eskiyi hatırlamak kayıptı. Her geçmişe gidişimizde, oralarda takılı kalıyorduk. Bir daha geri dönmek paha biçilmez okuyordu. Denizin tuzu can yakıcıydı. Asaf'ı denizin tuzuna benzetiyordum. Ötesi yoktu, benziyordu. Yaram kabuk bağladı zannederken, kanayışını gördüm. Bunun acısı bir bardak tekillaya bedeldi. Acının yüz tutmuş bedeni küçük bir kubübede saklanan hayallere bedeldi. Bana bahşedilen hayat, benim etten kapalı bir kutuya haps edilişime bedeldi. Geri gelen umutlar bana acının nefsini tanıtırken, ufak tefek acılara tutsaktı.

Yine ve yine.

Kapatın ışıkları.

Hayatım karanlığa bedel.

Adını dilime dolamak istemediğim kadını düşünmeye tenezzül etmedim. Düşünmek için sebeplere ihtiyacım varken ben düşünmedim. Korkunun bedenimi esir aldığı bir dünyada yokluğum insanları eziyordu. Yokluğumu anlamasınlar diye ortalıklarda geziyordum. Anlasınlardı, yokluğum anlaşılsın.

Kimse yokluğuma ayak uydurmasın. Up uzun hayatım tek bir kutuya sığabilirdi. Zira sığmıştı.
Asaf; bir ömür boyu benimle yanardı. Benim onunla yanacağımı bile bile yanardım. Yanmak onunla olunca ne güzel bir eylemdi.

"Fazla düşünme."

Gülümseyerek ona baktım.

"Nasıl düşünmem? Aklıma düşenler güzel olduktan sonra."

Kaşlarını çatarak bana baktı. Düşünceler, kızıl bir fırtınayı anlatıyordu.

"Düşündüklerini görmek isterdim."

Zaten görüyorsun.

"Aynaya bak. Bak ki düşüncelerimi gör. Zira kimseye göstermem."

Belimdeki eli cennetin kapılarına eş değerdi. Uyuyan vadi uyandı. Elleri hafif bir şekilde belimi okşadı. Neden bu kadar hoşuma gitmişti? Asaf yaptı diye mi? Kesinlikle evet.
Asaf'la beraberken hiç bir utanç, namus, kötülük aklıma gelmiyordu. Onunla yapılan herşey fazla güzeldi.

MÜLHEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin