18. Bölüm: "Mektup."

118K 7.4K 10.9K
                                    

Multimedya;

Shawn Mendes, In My Blood.

Bu çocuk niye kliplerinde hep yere yatıyoasdfghjkl. Bu arada bu hikâyeme resmen Türkçe şarkı bulamıyorum. Siz bulursanız bana şey yapın..

Ve hemen geldim gördüğünüz gibi ;) Genel olarak hep böyle erkenden geleceğim.

🍏

|Eflâh ve Aysima'nın bal gözleri tam olarak böyle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Eflâh ve Aysima'nın bal gözleri tam olarak böyle. Okurken belki size yardımcı olur. Harika değil mi?|

18. Bölüm: "Mektup."

Ölü denizlerin kızı Aysima,

Sen kızıl ateşi söndürmek için var olmuş bir ölümlüsün.

Eyşan'ın seksek oynadığı zihnimin içinden Aysima'nın yakarışları duyuluyordu: onun için varım diyordu, onun ateşini söndürmek için varım. Onun... Zemherir'in. Aysima onun ateşini söndüren suyu bileğinde taşıyordu ve bu su ondan başkasına zehirdi. Sönmeye her ihtiyacı olduğunda bileğimin içindeki su damarlarımda adeta coşarak onu söndürmek isteyecekti. Ben, Korkut Eflâh Zemherir için bu dünyaya gelmiştim.

Onun yangınını söndürmek için.

Eyşan avuç içindeki şekerlemeleri yiyerek Aysima'nın saçma düşüncelerine göz deviriyordu ama Aysima düşünceleri konusunda ciddiydi. Ah, ikiye bölünmüştüm. Bu sanki bir yarayı iki farklı şekilde müdahale etmek gibiydi; Eyşan ve Aysima zıt iki müdahaleydi. Düşüncelerim bir sigara izmariti gibi zihnimde birikmeye devam ederken, kaskatı kesilen bacaklarımı ovalamayı sürdürdüm.

Sahil kıyısından ayrılalı yaklaşık yirmi dakika oluyordu. Denizle olan bağım koptuğunda tamamen çözülmüştüm ve bacaklarım eski haline dönmüştü. Bir denizkızına dönüşmek için denize girmem gerekiyordu. Araba yolculuğumuzun hangi istikamette devam ettiğini bilmiyor, açıkçası şu an bununla ilgilenmiyordum. Kafamın derisi karıncalanıyordu, o kadar çok düşünmeye başlamıştım ki...

"Çok sessizsin," dedi dakikalar sonrasında. Sesi arabanın içindeki sessizliği rahatsız etmeyen, yavaş bir tona sahipti. "Ve kaşlarını daha az çatmalısın, erkenden kırışmak istemezsin."

Düşüncelerimin çil yavruları gibi dağıldığını hissettim. Eflâh'ın sesindeki ilgiye tepkisiz kalamayarak derin bir iç çektim. "Aslında çok konuşuyorum," dedim ve hemen ekledim. "Aysima ile."

Bal gözler... Ihmm, köşeleri kıvrılmış kibirli tebessümü gözlerinin içindeydi. "O halde benimde onunla konuşmak istediğimi söyle," dedi ansızın, ah ilgimi kendisine odaklamayı başarmıştı. "İçimde, ona söylemek için biriktirdiğim çok şey var."

"Mesela?"

Direksiyon hakimiyeti her zaman iyiydi. Land Rover tanımadığımız bir sokağa girdi. "Mesela," dedi beni tekrar ederek. "Ona geçip şunu demeyi isterdim: seni o kadar sakladım ki kendime, artık ben bile var olduğuna olan inancımı yitirmiştim."

OKYANUSTA BİR DAMLA |FİNAL OLDU|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin