|2. Kitap| 9. Bölüm: "Yüzleşme."

65.9K 5.9K 7K
                                    

Multtimedya:

Resim çok çok anlamlı değil mi? Birinin oturup benim hikâyem için böyle güzellikler ortaya koymasına çok mutlu ve mahcup oluyorum ♥️

Merhaba! Oy ve yorumlarınızı ihmal etmeden, keyifle okumanız dileğiyle^^

Merhaba! Oy ve yorumlarınızı ihmal etmeden, keyifle okumanız dileğiyle^^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

9. Bölüm: "YÜZLEŞME."

Ben seni kazanmaya çalışırken senden olanı kaybetmişim.

Tarifi olmaz bazı şeylerin, yan yana gelmiyor kelimelerim. Üşümeyi öldürürsün ama kışı değil. Sıcağı öldürürsün ama yazı değil. Yağmurdan kaçarsın ama bahardan değil. Bir şekilde bir şeylerden hep kaçarsın ama onları bitiremezsin. Elin yandığında ateşten çekersin ama ateş oradadır. Üşüdüğünde bir paltoya sarılırsın ama kış hep kapındadır. Etkilerini öldürürsün ama mevsimleri değil.

Ama seninle biz... sanki bir mevsimi öldürdük.

Kendi mevsimimizi.

Yürüyoruz ama ayaklarımın yere değdiğini sanki hissetmiyorum. Gerçekler kafamın içinde bir jilet gibi dönerek zihnime kesikler atıyor, düşüncelerim kan revan içinde kalıyordu. Gözyaşları nazlı nazlı gözlerimden akıyordu ama suratımda mimik oynamıyordu. Eflâh elimi tutuyordu ama inanır mısınız parmaklarını bile hissetmiyordum.

Levni öldü.

Onu çocuğumuz öldürdü.

Boğazımdan minik, inler gibi bir ses çıktı ve ormanın içinde kayboldu. Karanlıktı ama Eflâh gideceğimiz yolu biliyor olmalı ki, hiç duraksamadan ilerliyordu. Olduğumuz zamana geri dönmüştük, Levni ve küllerini geçmişte, çocuğumuzu belirsizlikte bırakarak geriye dönmüştük. Yürüyorduk ama artık nereye yürüdüğümün bir önemi kalmamıştı. Çünkü hiçbir yol mutluluğa çıkmıyordu.

Artık kılıçları, kalkanları, gücü bıraktım.

Savaşmayacağım. Geleni yaşayacağım.

"Çocuğumuz," diye bir fısıltı çıktı dudaklarımdan ve ancak o zaman yüzümün, dudaklarımın buz gibi olduğunu anladım. Konuşurken acımıştı sanki. "Söylemedin bana."

"Perişan oldun," dedi Eflâh ama... sesi nasıl yıkık, nasıl keder dolu. "Böyle olmaması için bir şey demedim, erteledim. Her şeyi yoluna koyduğumda söylemek istedim."

"Benim yüzümden." Dudaklarım kıpırdıyor ama konuştuklarım kulaklarıma geç düşüyordu sanki. "O gece, karnımda o varken intihar ettim. Onun için yaşamadım, senin için öldüm. Ama... Onun ruhu ölmedi, karanlığa tutsak oldu. Seni öldürünce dayanamamıştım ama onu istiyordum. Belki de onun için dayanmalıyım."

OKYANUSTA BİR DAMLA |FİNAL OLDU|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin