2 Doktor 1 Polis

Kıvılcımlar ! ( Düzenlendi )

Not: Bundan Sonra Bölümleri Sare'nin Ağzından Yazacağım .!
*******
O günün üstünden 1 hafta geçmişti ve 1 hafta içinde Mert'le karşı karşıya gelmemeye özen göstermiştim ama Mert gittiğim her ortamda dibimde bitiyordu. Hakkari'mi özledim ben, sessiz sakin huzurlu küçük Paris'im benim,ailem tabi ya ailemi de özledim. Annemin sesini de duymuyorum bayadır. Bir arasam iyi olucak yoksa annem eve gittiğimde terlik show yapıcak.

Valide Sultan aranıyor ..

-Annemm, nasılsın ? Nasıl özledim seni bir bilsen iyisiniz dimi ?
+Kızım niye aramıyorsun kaç gündür ? Arıyorum ulaşamıyorum, öldüm öldüm dirildim burada. Biz iyiyiz sen bizi merak etme, sen iyisin dimi hasta falan da olmadın. Yemeklerini yiyor musun ? Ben biliyorum yemiyorsundur sen, Afra'ya ver telefonu ona soracağım.

- Anne anne anne anneeeeğ, az dinlen nefes al. İyiyim ben, sadece telefon çekmeyen bölgedeydim. Hem yemeklerimi de yiyorum. Afra şuan burada değil, akşam ararım ona da sorarsın tamam mı ? Gerçekten yiyorum. Eee Zeynep napıyor dersleri nasıl ?
+Zeynep kafayı yemek üzere kızım. Söylenip söylenip duruyor, ablam gelsin ondan özür dileyeceğim sandığım kadar kolay değilmiş hatta hiç kolay değilmiş dersleri diyor. Sen şimdi bizi bırakta yüzüğünü takıyorsun dimi ?

* Ben annemle konuşurken Mert de beni izliyormuş. Bu çocuk hep olan olmayacak yerlerden çıkmak zorunda mı ?

- Takıyorum anne takıyorum, merak etme kızdırmam nişanlımı diyip güldüm. Size söylemeyi unuttum ben hep sağ yüzük parmağıma yüzük takarım, bir nevi koruma amaçlı diyelim. Yüzüğümü Hakkari'de unuttum ama bundan annemin haberi olması gerekmiyor değil mi ? Arkamı döndüğümde Mert'in bana sinirli bir şekilde bakması beni biraz şaşırtmıştı ne yaptım ki şimdi ben ?

Anne ben seni sonra arıyacağım deyip telefonu kapattım ve hızlıca Mert'in peşinden gittim. Ne yapmış olabilirim ki bana bu böyle öfkeyle baktı.

Mert sinirli bir şekilde yürüyordu ama ne yürümek adamın bir adımı benim 10 adımım. Sonunda yetişebildim. Kolundan tuttum, bu sefer hesap sorma sırası bendeydi.

Mert ne oluyor, istemeden birşey mi yaptım ? Niye bana öyle bakıyorsun ?

Nasıl bakıyormuşum Sare Özdemir ?

Sinirli ve öfkeli ?!

Sana öyle gelmiştir sinirli değilim ben diyordu ama sinirli olduğu her halinden belliydi hele ki boynunda şişen damarlardan.

Hem senin NİŞANLIN kızmıyor mu başka erkeklerle konuşmana ? Yüzüğünde yok parmağında, ben olsam kızardım iyi çocukmuş valla dedi parmağımı göstererek. Bir dakika bir dakika bu şimdi benim annemle konuşmamı duydu ve yüzük olayı yanlış anladı. İyi de .. yoksa .. kıskandı mı ? Yapma Mert beni de kendini de ateşe atma.

Nişanlım mı ne diyorsun sen Mert ? Ne nişanlısından bahsediyorsun ?

Annenle konuşurken duydum, takarım yüzüğümü kızdırmam nişanlımı diyordun. Nişanlı değil misin sen ?

Ne nişanlısı Mert ya, sen yüzük olayını yanlış anlamışsın. Ben koruma amaçlı takıyordum yüzüğü Hakkari'de, annemde yüzüğünü takmayı unutma diyince bende dalga amaçlı dedim nişanlı şeysini. Nişanlı falan değilim ben.

Dediklerimi duyunca yüzüne hafif bir gülümseme yerleşti.

Değilim diyorsun yani ?

Nişanlı olsam niye saklayayım ? Ne tuhaf bir adamsın sen ya diyip güldüm.

Doğru niye saklayasın, saklanacak bir şey değil sonuçta neyse küçük hanım sana çok sevineceğin bir haberim var ama söylemiyeceğim.

Hihh! Süprizlere dayanamam, söyle lütfen. Lütfen lütfen lütfeeğğğnn diyip küçük Emrah bakışları atmaya başladım.