SURİYE!(9)

500 32 4
                                    

14 yaşındaydım.. Liseye geçicektim, sınava girmeme 2 hafta falan kalmış. Evde sürekli hır gür bir kargaşa vardı. Kavga ediyorlardı ama görmen lazım, öyle böyle değil. Bütün sene çalışmışım tabi hatta 7. sınıfın yazında da okula gitmiştim. Sınava yakın daha da çok kavga etmeye başladılar. Odamdan çıkmıyordum, kulaklıklar kulağımda son güne kadar ders çalışmıştım. Tabi bunun öncesi de var. İlkokulda falan babalar günü olduğu zaman zulümdü benim için resmen. Babam vardı güya.. ama ne gelirdi ne ilgilenirdi. Babası almaya geliyordu bazı arkadaşlarımı, çok kıskanırdım. İçim içimi yerdi. Geceleri ağlardım hep benim babam niye böyle değil diye. Ağlamalarım bir şeyi değiştirmiyordu tabii. Dışarıda mutlu aileler görünce halâ burnumun direği sızlar. Küçükken hiç evlenmek istemiyordum bu yüzden, ya çocuğum da aynı şeyler diye.

Ağlamayı da o zamanlar bıraktım ben. En güvendiğim insan tarafından bırakılınca da insanlara güvenmeyi kestim.

Neyse sınava girdim, 4 gün sonra evde kıyamet koptu. Göz göre göre gelen bir doğal afetti resmen, zaten. Ramazan'dı bir de, milletin sinirler hepten halay çekiyor. O.. annemin kocası olacak adam.. " ne cenazeme elin, ne cenazenize geleceğim. Sizin gibi kızım yok bundan sonra, babanızı öldü bilin " demişti diyip sustum. Daha fazla devam edemiyordum. Perdeleri güneş yıpratırmış, kızları ise babaları..

Tamam yeter, devam etme daha fazla diyip yüzünü çevirdi Mert. Yüzünü tekrar bana çevirdiğimde ağladığını gördüm.

 Yüzünü tekrar bana çevirdiğimde ağladığını gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ohoo ne sulugöz çıktın sende dev yapım. Bak ben ağlıyor muyum ? diyip gözyaşlarını sildim.

Özür dilerim koca gözüm, özür dilerim.

Neden özür diyorsun ? Sen bir şey yapmadın ki..

Hayatla tek başına savaşmak zorunda kaldığında ben yanında olmadığım için, bu kadar güçlü olmak zorunda bırakıldığın için diyip elimi tutup öptü.

Sen nasıl bir adamsın böyle Mert ? Ne yaptım da rabbim beni seninle karşılaştırdı ?

Koca gözümm.. sen sakın ağlama tamam mı ? Tek bir damla göz yaşına bu dünyayı yakarım. Sebep olanları sağ bırakmam. Dua et baban olacak aşağılık herif elime geçmesin.

Dev yapımm.. boşver be. Bak bana içimde fırtınalar kopuyorda dışıma gıkım çıkmıyor.

O fırtınaların hepsi bahar olucak, söz veriyorum sana.
Bana baharı sen getirdin, bende o baharda yaşatacağım seni.

Sağanak bir yağmurdu zaman
Bardaktan boşanırcasına
Yağıyorduk ki biz
Diz dize göz göze
Sığıntı bir beraberlikte
Kendimizden gitmişiz
Eylül yağmurlarında
Sızıp kaldı gün
Şırıl şırıl ıhlamur ağaçları
Biz sırılsıklam
Yerin dibine girdik
Yerin dibine batsın ayrılık
Ayrılığın bağbozumu
Ellerimde titreyen dokunuşun
Avuçlarım tutuştu
Gözlerime konuşlanan bakışın
Bir baktı pir aktı ki
Alkımına kapıldık
Gelip çattı zamansızlık
Bırakıp kaçtı bizi
Gün akşama iniyordu
Gök ekin biçiyordu gözlerin
Saçların sırılsıklam bir eylül
O gün içime çöktüğün gündü
Mevsim hüzündü
Yerin dibine girdik
Yerin dibine batsın ayrılık
Gelişin erguvan baharıydı
Kuşandım
Gidişin zemheriydi
Uzadıkça kışladım..

2 Doktor 1 PolisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin