* Bölüme başlamadan önce bütün güvenlik mensuplarımızın askerimizin polisimizin Allah yardımcıları olsun. Allah onlardan razı olsun. Ramazan ayı içinde 22 tane şehit vermişiz biz bugünlere gelebilelim diye onlar hayatlarından vazgeçtiler. Ne yapsak haklarını ödeyemeyiz. Başta şehit ailelerinin ve gazilerin sonra da sizlerin bayramı kutlu olsun. Hayırlı bayramlar *
*****************Ömer, Deniz'den halâ haber yok. Bul kardeşimi artık ya diyip Mert'in omzuna başımı koydum. Sabahtan beri karakolda bekliyorduk ve halâ haber yoktu. Ekipler ise Deniz'i her yerde arıyordu.
Karakolda beklerken telefonuma bir mesaj geldi. Açtığımda Deniz'in videosuydu. Hemen Mert'le Ömer'e haber verdim. Videoyu izlemeye başladık.
"Sare, canım arkadaşım. Belki bir daha görüşemeyiz. Bu son videom olabilir. Hadi yine iyisiniz kurtuldunuz benden, odamı kıyafet odası yaparsınız siz şimdi! Hani annem bize ESKİden UN kurabiyesi yapıyordu hatırlıyor musun ? Sen çok severdin hatta. UNlu şeyleri sen hep seversin zaten pasaklı kız seni. UNlu kurabiyeyi neden bu kadar çok seviyorsun halâ anlamadım. Neyse fazla uzattım lafı kendinize iyi bakın. Mert sende Sare'yi sakın üzme ölsem bile iki elim yakanda olur haberin olsun. Ömer ve Afra size veda etmiyeceğim biliyorsunuz ben vedaları sevmem."
Ö-ömer bir şey yapın ne diyor Deniz ? Mert hayatım bakmayın öyle bi şey yapsanıza kurtarın arkadaşımı diyip sinir krizi geçirdim. Ömer ise sinirden etrafta dört dönerken Mert de beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Biraz sakinleştikten sonra kafamda Deniz'in dediği şeyler tekrarlanıyordu.
Unlu kurabiye, unlu şeyler, eski, un, un, un .. İyide Deniz'in annesi bize hiç un kurabiyesi yapmadı ki. Ben unlu şeyleri de sevmem. Nereden çıktı bu un diye düşünürken Deniz'in şifreli konuştuğu geldi aklıma tabi ya aklını sevdiğim şifre vermişti.
Ömer Ömer buldum buldum diye bağırıp yanlarına gittim. Benim bağırmamla Mert'le Ömer bana doğru geldiler.
Ne buldun Sare diye sordu bir umut Ömer.
Deniz, Deniz'in yerini buldum. UNlu kurabiye dedi, eski dedi, un dedi işte! Annesi bize hiç unlu kurabiye yapmadı ki ? Yerini söylemiş Deniz!
Ömer'in kafasında şimşekler yanmış olacak ki " tabi yaa! " diye bağırıp odaya doğru koşmaya başladı.
Mert'de sen burada bekle biz hemen geliyoruz diyip Ömer'in peşinden koştu.
.
.
.
Mert ve Ömer, Deniz'i bulmaya operasyona gitmişlerdi. Bende her ihtimale karşı hastaneye gidip acili ve ameliyathaneleri hazırladım.Deniz'den
Sare'm inşallah anlamışsındır. Sen zeki kızsın anlamışsındır. Hadi be Sare şaşırtma beni diye bir yandan kendi kendime konuşurken bir yandan da kendime kızıyordum. Nasıl düştüm ben bunların eline Ah Deniz ah.
Oo kimler gelmiş ? Açsanıza lan ellerimi! Korkaklık yapmayın lan bir kere de! Şerefsizler. Bir kadından bile bu kadar korkuyorsunuz. E sizde haklısınız Türk Türk'tür. Korkulması gereken bir milletiz. Sahi siz kime hizmet ediyorsunuz ? Bir bayrağınız var mı be söyliyeyim siz zahmet etmeyin YOK ! diyip alayla güldüm. Karşımdaki adamın sinirlendiği her halinden belliydi.
Kes lan sesini vururum yoksa ! silahını bana doğru doğrulttu.
Vur lan senden mi korkucam it herif !! dememle omzumdan vurması bir oldu.
Ben adama tam laf sayacakken Ömer'ler içeri pat diye daldı. Ömer adamı öldürecek gibi dövüyordu. Arkadaşları sakinleştiremeyince araya Mert girdi.
Adamı Ömer'den kurtarıp diğer arkadaşlarına teslim etti. Ömer ise hemen yanıma gelip ellerimi çözdükten sonra bana sarılıp ağlamaya başladı. Koskoca dağ gibi adam kafasını boynuma gömmüş ağlıyordu. Ömer'i ilk defa böyle görünce bende ağlamaya başladım. Ömer birden sarılınca " Aaah! " diye sızlandım. Hemen kendini çekip ;
Deniz ? Deniz'im iyi misin ? Bir şey mi yaptı bu şerefsiz sana ? Doğru söyle gebertiyim onu! Adi herif!
Civcivim sakin ol, sadece vuruldum önemli değil. Dokunmadı bile bana izin vermedim, vermemde diyip Ömer'e sarıldım. Nasıl da özlemişim mavi gözlümü.
Baldız nerelerdesin sen ya meraktan öldük valla diyip yanımıza geldi Mert.
Biraz hava alayım dedim Mert. Ne o çok mu özlediniz beni ? diyip güldüm.
Müstakbel eşime haber vereyim seni özleyen o baldız diyip güldü Mert'te.
Ay müstakbel eşiymiş yesinler senin eşini!
Yemesinler ya! Niye yiyorlar benim eşimi ? diyip hafif atarlandı Mert.
Ay şaka be şaka, tamam bir şey demedim! diyip güldüm.
Hadi çıkalım şu uğursuz yerden diyip omzuma destek verdi Ömer. Mert de Sare'yi arayarak acili hazırlamasını söyledi.
************
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 Doktor 1 Polis
Teen FictionHerkese farklı doğar ay , herkesin gecesi aynıdır peki karanlığıda aynı mıdır ?! Vatan uğruna canını siper eden yiğitlerle, ömrünü insanlığa adamış doktorların hikayesi 🌙 . . Benim merak ettiğim bir şey var; küçücük tohumu toprağa gömersin, bir kaç...