7.BÖLÜM

24.9K 1.2K 135
                                    

Uçuş değişip de sabaha alınınca o gün evde istirahat etmeye karar verdik. Ben zaten evden hazır çantayla gelmiştim ama Aysi'nin daha hiçbir şeyi hazır değildi. Beraber onun yatı çantasını hazırladık. Sonra aperitif bir şey hazırladık ve çayla yedik. Aysi'nin İzmir'deki tüm arkadaşlarına bir hafta İzmir'deyim diye mesaj attık. Eee konsey kararı demiştin değil mi ağabeyciğim? Al sana konsey kararı. Bu kız üç yıldır sana vurgun sana hasret eh artık sıra sende azıcıkta sen yan bakalım.

Tabii ağabeyim ile Aysi'yi düşünürken diğer taraftan da yarın ki Mardin uçuşunu düşünüyordum. Ya o Ağa bozuntusu da uçakta olursa? Nasıl bir tepki vermeliydim acaba? Hoş o İstanbul'dan Mardin'e gitmişti. Mantıken İstanbul'a geri döner diye düşünüyordum ama ya İzmir'e giderse? Gitmesin o Mardin'de otursun. Sabahın o saatinde onu çekemem. Üstelik yarın Ayşenur'u arka galley amiri yapacağım. Tüm uçuşlarda önde uçuramam. Şirket politikası.

Düşüne düşüne sabahı sabah etmiştim. Huzursuz bir uykudan sonra sabah erkenden kalkmıştım. Ayşenur'u da uyandırdım. Hazırlanıp taksiyle alana gittik, ekibin geri kalanını bekledik. Herkes tamamlanınca, brifing, imza uçağa geçtik.

Yer görevlileriyle azıcık goygoy yaptık. Çoğu nöbetten daha eve gitmemiş olanlardı. Sizi gönderelim bizde doğru eve gideceğiz diye bize hava atıyorlardı. Yanımda Seda vardı. Tecrübeli ama biraz ağır aksak bir kızdı. Bording okeyimizi verdik ve yolcumuzu almaya başladık. Yolcumuz tamamlanınca uçuşumuz başladı. Güzel sakin geçen bir uçuştan sonra Mardin'e indik. Hava soğuktu. Kapıyı açar açmaz yüzüme kar soğuğu yapıştı. Yolcumuzu uğurladık. Uçağımızı temizlettik ve yeni yolcularımızı beklemeye başladık.

İlk önce bussines minibüsü yanaştı. Hava soğuk olduğu için kapıya fazla yaklaşamıyordum. Kapıdan giren ikinci yolcuyu görünce gülümsemem dışarıda ki hava gibi yüzümde dondu kaldı. Ağa bozuntusu yine uçağımdaydı. Sayesinde Mardin uçuşu fobim oluşacaktı. Bu ne ya? Ben her Mardin uçuşunda her nereden gidersem gideyim bu adamla karşılaşmak zorunda mıyım? Buz gibi bir sesle;

-- Hoş geldiniz, diyebildim o kadar. Yine aynı yere gözümün tam önüne oturdu. Ayşenur yanımda olsaydı servisi ona paslar ben ekonomi yolcusuyla ilgilenirdim ne güzel. Seda'ya güvenemem ki..

Kabine bakarken yanlışlıkla göz göze geldik. Eğer tüm uçuş boyunca bana böyle çapkın çapkın bakarsa yemin ederim bu sefer bile isteye üzerine meyve suyunu boca ederim. Yalnız bugün sanki daha bir özenli giyinmiş. Üzerindeki takım tam Görkem Ağabeyimin kalemi. Hem kaliteliyim hem de pahalıyım diye bağırıyor resmen. Saçlar falan özenle taranmış. Sanki dax falan sürülmüş. Peri kendine gel kızım. Önüne dön, yolcularınla ilgilen. Şimdi onunla ilgilendiğini düşünüp fasulye gibi kendini nimetten sayacak.

Sayım yapılırken hemen bussines yolcuların gazetesini dağıttım. Meyve suyu ikramını da bitirdim.  Fazla yolcu olmayınca işim çabuk bitmişti. Kapılar kapandı. Anonslar bitti, kaptan kalkış anonsunu yaptı.

Uçak kalkınca önce bussines servisini bitirdim. Ağa bozuntusu çay istedi hayret ettim. Geçen sefer kahveyi bana uyuzluk olsun diye istemişti demek ki.

Servis bitince kokpite girdim ne içeceklerini sordum. Kaptan kahvaltı istedi. Yardımcı kaptan sadece kahve. Onlara kahve hazırlarken kendime de kahve yaptım. Kahvenin üzerimde sakinleştirici bir etkisi var çünkü. O sırada perde açıldı. Bir adet uyuzun başkanı Ağa bozuntusu.

Bu adamın öz güveni beni benden alıyordu. Adamı bebekken egoyla beslemişlerdi sanırım. Üç ölçek mama beş ölçek ego. Boyuyla egosu doğru orantılı olarak büyümüş ama boyu bir yerde durmuşta ego stratosfere kadar uzamaya devam etmişti.

BU DEFA B'aşk'A (#Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin