18.BÖLÜM

18.3K 1K 133
                                    

Ayşenur'dan;

Alanda Berzan'la tartışan Görkem'i görünce şok oldum. Bir türlü kabullenemeyecekti sanırım bu adamı.

Şimdi bu sinirle İzmir'i konuşursak eğer beni de kıracaktı biliyorum ama yapabilecek bir şey yoktu. Artık taşların yerine oturma zamanı gelmişti.

Ben Figen'i niye kabullenmeliydim önce onu öğrenmeliydim. Acaba bu kadar neden önemliydi hanımefendi. Madem kestirip atamıyorlar neden ayrıldılar? Hepsinin cevabı Görkem'de idi.

Arabayı sinirden deli gibi sürüyordu. Sesimi çıkartmadım. Tam tahmin ettiğim gibi benim evime gelmiştik. Arabadan indim, çantamı almak için bagaja yöneldim ama o benden önce gidip valizi almıştı.

Eve girdik. Valizi kapının yanına bıraktı ve salona geçip koltuklardan birine yayılıp kafasını geriye doğru attı.

Onu salonda öylece bırakıp odama geçtim. Üzerimden formamı çıkarttım eşofmanlarımı giydim. Topuz canımı acıtmıştı artık. Topuzumu açıp saçlarımı saldım. Makyajımı da çıkartmak istiyordum ama sakinleştiğini ümit ettiğim Görkem salondayken ayıp olur diye düşündüm.

Salona girince hala bıraktığım gibi oturduğunu fark ettim. Mutfağa gidip çay suyu koydum. Evde alkollü içecek stoğum asla yoktu. Misafirim gelecekse en fazla şarap veya bira alırdım.

Sessizce yanıma geldi. Arkadan belime sarılıp başını boynuma gömdü.

— O herifi gözüm hiç tutmadı. Ne olur beni yargılama. Peri'ye saygım var ama içimden bir ses onu üzecek diyor ne yapabilirim, dedi.

— Bence kararı Peri'ye bırakmalısın. O akıllı kızdır yaş tahtaya basmaz, dedim ve kollarından sıyrıldım.

— Ne o hala bana tavırlı mısın? Şu Figen konusunu kapatamadık mı? Diye sordu hırsla.

— Görkem bak o gece zaten alkollüydüm ve sinirliydim. Üstüne Peri kayboldu yani olaylar olaylar. Biz o gece hiçbir şeyi çözemedik ki. Sadece birbirimizden etkilendiğimizi tasdik etmiş olduk o kadar. Figen hala bir muamma ve ben üç kişilik bir ilişki istemiyorum. Çünkü üçüncü kişi dördüncü kişiye kapı aralar, dedim kollarımı göğsümde çapraz yapıp tezgaha dayanırken.

Yavaşça bana doğru yürüdü, ellerini yanımdan tezgaha dayadı ve gözlerimin içine bakarak;

— O dördüncü kişiyi ben siverim. Hemde öyle bir siverim ki tahmin bile edemezsin. Kızım seni ilk gördüğüm günden beri gözümü senden alamıyorum diyorum daha ne diyeyim, dedi fısıldar gibi.

Kollarının arasından sıyrılıp çayı demledim. Bu adama bu kadar yakın olmak kalp sağlığım açısından tehlikeliydi.

— Önce salona geçelim. Karşılıklı (üstüne basa basa söylemiştim. Anladıysa tabii) oturup konuşalım, dedim inatla.

— Bak Ayşenur başlatma Figen'inden yeter artık. Özel demek ki anlatamıyorum, dedi sesini yükselterek.

— Bende diyorum ki madem sevgili olacağız aramızda gizli saklı olamaz, dedim aynı yükseklikteki sea tonumla.

— Ulan ben sana geçmişimin hesabını niye veriyormuşum acaba? Dedi dişlerinin arasından.

— Geçmişini içimize sokup geleceğinle harmanlarsan kusura bakma hesabını veririsin, dedim. O sırada telefonu çalmaya başladı. Evet arayan gene Figen'di. Derin bir nefes aldım ve salona geçtim.

Baktım ki elinde telefon konuşarak peşimden geliyor bu sefer mutfağa gittim. Çay bardaklarını hazırlamaya başladım. Yine peşimden geldi. Beni kendisi ve tezgah arasına sıkıştırıp eski nişanlısı ile konuşmaya başladı. İşin kötü tarafı ikisini de duyuyordum.

BU DEFA B'aşk'A (#Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin