BU DEFA B'aşk'A (#Tamamlandı)

54.BÖLÜM

Ulan karıyı  kafemde öptü yetmedi birde gözümün önünde anası danasıyla tanıştırıyor. Yoook Berzan bu hiiç akıllanmamış. Bir sene önce bıraktığım yerde öyle debelenip durmuş.

Sakinim çok sakinim sakinim. Sakinim çok sakinim sakinim. İçimden kırk kere tekrarlasam olur belki. Hani bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş ya. Sayalım kaç oldu devam Perihan.

— Demek konuşamıyorsun oh oh iyi iyi. Gökçen Mökçen yalan oldu. Heee dinle bakalım, dedi Berzan arkamdan.

Oha yaa ama kimse yoook mu? Birisi gelip beni bu öküzün elinden alabilir mi acaba? Ama sesim çıkmıyor diyee beni bununla yalnız bırakmayın. Heeey......

— Oh be kimseyi yardıma da çağıramıyorsun, bana cevapta veremiyorsun. İyi oldu iyi. Şimdi seni sandalyeye bağlamak istemiyorum o yüzden şu arka taraftaki masaya gidip oturuyoruz ve on iki ay sekiz gün ve yedi saattir içimde tuttuklarımı dinliyorsun. Haa bu arada onu ben öpmedim. Hatun akıllı. Senin burada saklandığını anlamış önce. Sonra benden şüphelenmiş nedense. Sonunda da aramızdakileri çözebilmek adına özellikle öpmüş. Sen tepsiyi devirince "Benden duymuş olma ama hala sana aşık" dedi sağ olsun aldım gazı geldim karşına. Üç gün sonra ben seni dinleyeceğim söz. Bir de (dedi parmağındaki yüzüğü çıkartırken) al oku gereksiz fikirlere kapılma sonra. (Yüzüğün içinde benim adım ve nişan tarihimiz yazıyordu. Yani bizim yüzüğümüzmüş buuıu)
Sen gidince neler oldu? Level bir;
Önce inkar ettim tabii. Yapmaz benim Peri Kızım beni öyle s.k gibi bırakıp gitmez. Kaçırıldı falan yoksa yapmaz, dedim. Sonra level ikiye geçtim. Önce düğünü bastım. Oradaydın sakın inkar etme hissediyordum seni ama bulamadım. Neredeydin?

Vedat'ın verdiği tahtaya

"Garson kız gözlüklü olan" yazdım.

— Yuh burnumun dibine kadar girdin bir de. Ama kızım annen bile tanıyamazdı nasıl bir tip değiştirmektir o? Sonra dayanamadım ağabeyinin ofisine gittim çünkü level üçe geçmiştim. Pazarlık evresi. Siz bana onu verin sonra isterseniz canımı alın. Ama orada sinir krizi geçirince leveller hızlı bitti kendimi beşinci levelda buldum. Miami de uzun bir psikolojik destek ve tedavi ile gitmeni kabullenmiştim.
Seni bulamayacağımı da kabullenmiştim taa ki (telefonundan bir şey buldu) Onur bu resmi atana kadar. Seni nihayet bulmuştum. Önce on gün kadar resmine baktım (ayy çok utanıyorum ama ben. Sende benim kadar üzülmüşsün. Ama ne yapabilirdim ki kalbimi çok kırmıştın) iyice bir sindirdim. Sonra geldim şu yandaki kıl kuyrukla didişiyordun. Bak tedavim başarılıymış ki herif hala yaşıyor üstelik yanına yaklaşmasına rağmen.
Daha seninle çok uğraşacaktım ama o öpücük her şeyi hızlandırdı. Boşandık falan sanıp yanlış yaparsın diye geldim. Baktım bir kılkuyruk daha. O yüzden hazır konuşamıyorsun da ben işimi sağlama alayım, dedim. (Boynundan deri muskasını gösterdi. Yanında parmağındaki yüzüğün küçüğü vardı)
Yüzüğün burada ama hemen takmayacağız. Ben bunca zamandır şunu anladım acele giden ecele gider. Çok hızlı gittik çabuk pes ettik. Şimdi iki sevgili, flört olarak baştan başlayacağız. Ama tek bir şartım var kasabaya evli olduğumuzu ve adının Perihan olduğunu açıklayacaksın. Irz düşmanı gibi görünmek istemiyorum.... elimle susturdum.

"Nişanlım desem" yazdım. Sonra da ellerimi birleştirip çeneme dayadım.

— Hayır. Ben senin kocanım. Annenlere gelirsek. Sana bırakıyorum. Bilmeleri veya bilmemeleri beni ilgilendirmiyor. Ama bana sorarsan bilmeleri için erken. Biz yola bir çıkalım o zaman anlatırsın ki itiraz edemesinler.
Şimdi inşaat bitene kadar burada beraberiz, dedi anlımdan öptü.

"İnşaat bitince ne olacak? Ben burayı çok seviyorum"

— Bakarız başımın belası bakarız. Ona da bir formül buluruz. Zaten ağalığı Mirza'ya devredeceğim. Ben çok yıprandım biraz da o yıpransın yeter. Eee içerdekilere söyleyelim mi?