30.BÖLÜM

15.5K 1K 205
                                    

Berzan gözümün içine özür dilercesine bakıyordu ama iş işten geçmişti. Annesine döndü;

— Anne abartmayalım aşiret neden karımın işine karışsın ortak bir yol buluruz, dedi.

Bu konuşmayı babalar da duymuştu. Yusuf Amca eşine dönüp;

— Zehra Hanım daha Berzan'ın Ağa olmasına var o gün gelsin o gün konuşalım şimdi erken, diye karısını ikaz etti.

— Ben gerçekleri konuşmuşam. Gerçekler sizi rahatsız ettiysa ben bilemam, dedi burnundan soluyarak.

Hiç bir şekilde polemiğe girmedim. Sonuçta vakti saati geldiği zaman konuşulacak bir konu yüzünden ortamı germeye gerek yoktu. Baş başa kaldığımız zaman Berzan'ı germem yeterliydi bence.

Kız kardeşi aşırı sessizdi ve sanırım nişanlısı ile aralarında bir gerginlik vardı. İzin isteyip lavaboya gitmek için kalktım. Ayşenur'da peşimden kalktı. Beraber gittik. Ama işimiz gereği tuvalette dedikodu yapılmaması gerektiğini biliyorduk.

— Şirketten mesaj geldi. Ekip planlama benim izin işimi ayarlamış, dedi Ayşenur mutlulukla.

— Süper, dedim ellerimi çırparak.

— Eee senin izin işin ne olacak? Diye sordu endişeyle.

— Bilemiyorum bacikom. Emine Hanım biliyorsun benden pek haz etmiyor. Ama be asıl Nuray Hanıma güveniyorum. Artık o da izin vermez ise rapor alacağım ne yapayım, dedim kapı pat diye açıldı. Hani baskın basanındır hesabı.

Baktım Bahar gelmiş. Bana ve Ayşenur'a sahte gülücük gönderip;

— Berzan Ağabeyimin her yerde tanıdıkları vardır. Bir telefonu ile hal eder. Bir söyle istersen, dedi. Şimdi "Sana ne?" Desem olmaz. Sussam içimde sıkışır. Gayet kibar aynı onun sırıtması gibi sırıtarak;

— Söylerim tabii sağ ol, dedim ve ellerimi yıkayıp lavabodan çıktım. Analı kızlı bunlar niye böylesine kıldı. Sadece bana karşı mıydı bu kıllık? Yoksa geneli mi buydu? Acaba bunlar da Kızıl Afeti çok sevmişlerdi de ondan mı bana böyle ters yapıyorlardı? Yaşayacağız ve öğreneceğiz diye düşündüm. Eğer öyleyse de o benim yüzümden olan bir şey değil. Oğulları becerememiş ben ne yapabilirim?

Ayşenur peşimden gelmeye başladı. Hiç istifimi bozmadan yerime oturdum.

Yusuf Amca Bahar'da geldikten sonra;

— Kemal Komutan ben derim ki önümüzdeki hafta müsaitseniz eğer hayırlı bir iş için size gelmek isteriz.

Babam kafasını salladı.

— Daha erken değil mi Yusuf Ağa. Biraz zaman geçseydi, dedi. Yusuf Amca;

— Arayı soğutmayalım Kemal Komutan. Bak akışına bıraktık otuz iki yıl olmuş, dedi kararlı bir tonla.

Babam önce, anneme sonra ağabeyimlere en son bana baktı. Ben hariç hepsi onay vermişti. Ben siz bilirsiniz der gibi boynumu büktüm.

— Peki madem Yusuf Ağa haftaya bugün bekleriz, dedi babam ve hepimiz ayaklandık. Zehra Hanım boş durmadı;

— Bir gün alışverişe gidilacak yüzükler alınsın. Cuma günü Berzan gelip seni alır, dedi ve elini uzattı. Sesimi çıkarmadım. Elini öptüm başıma koydum. Elini aldı ve gitti. Sanırım kaynanası tarafından sevilmeyenler kervanına ben de katılmıştım.

Vedalar edildi arabalara bindik ve eve gittik. Görkem Ağabeyim Ayşenur bizde kalacak diye çok mutluydu. Onlar kış bahçesine geçip sohbete başladı. Ben odama çıktım telefon çaldı. Arayan Berzan'dı;

BU DEFA B'aşk'A (#Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin