BU DEFA B'aşk'A (#Tamamlandı)

58.BÖLÜM

Ben böyle aşk sarhoşu leyla ortalarda gezerken annemlerden haber geldi. Aysel Anneye geliyorlarmış. Hem ziyaret hem ticaret.

Yani hem dünürlerini göreceklermiş hem de beni. Allah'tan haberli geliyorlardı. Çünkü ben burada aşk böcüğü gözlerimden kalpler fışkırarak gezerken dünyayı unutmuştum.

— Alo Berzan annemler geliyor. Ben tadilatı açıklayamam. Ustaları geri çek. Üç gün sonra başlayın tadilata, dedim telaşla akşam akşam arayıp.

Berzan durdu durdu;

— Evde misin? Geliyorum, dedi. Yaklaşık on dakika sonra bendeydi.

Kapıdan içeri girdi şöyle bir eve baktı. Küçücüktü evim. Sadece mutfağım bir evin mutfağına göre kocamandı. Salonda fazla eşya yoktu. Bir kanepe iki koltuk. Sehpa bile almamıştım. Televizyonum minicik bir şeydi. Sadece ağabeyimin yılbaşı hediyesi incecik bilgisayarım evin basit, sade havasına uymayıp ben buradayım diye sırıtıyordu.

— Alıştığın, büyüdüğün yere hiç benzemiyor, dedi Berzan tekli koltuğa otururken.

— Ben orada büyüdüm burada olgunlaştım. Hep derdim mesleğim öyle disiplinli, öyle çok renkli ki beni büyüttü olgunlaştırdı yalanmış Berzan. Tamam yatılarda yalnızdım ama eve gidince düşündüğüm bir şey yoktu ki. Kazancım benimdi ki benim şartlarımda biri için iyi paraydı. Yetmediği yerde ağabeyimler vardı.
Ben ay sonu getirmek neymiş onu burada öğrendim. Ev kirası, dükkan kirası. İstesem gönderirilerdi ama ben istemedim. Ayaklarımın üstünde durdum. Aslında seni unutmak için hayatla tek başına savaşmayı seçtim.
Yaşadıklarımızı, o karıyı hiçbir şeyi düşünecek vaktim kalmıyordu yorgunluktan. Sadece yatıp uyuyordum. Zaten uyku dediğim üç beş saat. Kalk hazırlıkları yap dükkanı aç o harala gürele de aklıma geldiğinde Sefa beni çok toparladı.
İlk dükkanı açtığım zamanlar nabzımı ölçtü ölçmedi değil. Sonra baktı ki ben hiç oralı değilim yavaş yavaş kardeş gibi olduk. Bir de Cenk çok topladı beni. Arada beraber değişiklik olsun diye Çeşmeye gidiyorduk. Zaten o orada ki beachlerden birinde sahne alıyordu. Bir gün ben alkolü fazla kaçırmışım, yol boyunca ağlamışım. O gece beni Aysel Anneye götürmüş kendi de kalmış. Mış diyorum çünkü ben sabah uyandım onu görünce çok şaşırdım.
Bir kaç gün hep aradı sordu. Bir kerede işte saçlarımı kazıyacakken Sefa yakaladı.
Saçımı kestirdiğim kuaförden ense temizleme makinesini alıp dükkana geldim. Kızın haberi yok.
Tam dalacağım saçlara Sefa geldi. Beni zorla tuvaletten çıkarttı. Denizi kuş başı seyredebileceğin bir tepe var oraya götürdü. Ağladım, bağırdım sonra aşağı indik. Sormadı ben de anlatmadım. "Anlatmak istersen buradayım, dinlerim" dedi o kadar. Ama anlatmadım. İçimde üzüldüm hep. Tam kabuk bağladı yaralarım artık dediğim noktada sen geri geldin.....

— Benim kadar sen de çekmişsin ama benim durumum biraz daha ağırdı. Bir taraftan seni ararken bir taraftan Mirza ve Alev'le uğraştım. Mirza üzerime yürüdü. "Benim sevgilimi yatağına nasıl alırsın, "diye. Haklı ama haksız. Hatun peynirse ben ne yapayım. Bunalımdan bunalıma sürüklediğim hayatımda sağlıklı bir erkek olarak bir takım ihtiyaçlarımı bir takım hatunlarla giderdiğim doğrudur. O an bana hatun yürüyünce fırsatı değerlendirdim. Haklıyım demiyorum ama ağır tahrik vardı diyorum.
Sonra işte bebek benden değilmiş önce annenlere gittim söyledim. Mirza sonradan öğrenmiş bende tek değilmişim. Mirzan'ın en yakın arkadaşına da yürümüş ama herif benim gibi şerefsiz değilmiş hatunu baştan aşağı yıkamış göndermiş.
Bebek doğduktan sonra Mirza yüklüce bir para verip hatunu yolladı. O arada evlendi bebeğe karısı bakıyor. Allah var yukarıda güzel de bakıyor. Yani o hayatını kurtardı. Sıra bende.
İlk adımı attım nikahımızı kıydım da sırada annenlere anlatmak var. Bizimkileri saymıyorum çünkü annem sana hem hak veriyor hem diş biliyor. O gün seni bir gözü gördü bir gözü görmedi. Bana yemin etti "Eğer bulduysan oysa bize söylemiyorsan sütümü helal etmem" diye. Bir şey diyemedim. Sustum. Bana;
"Bu sefer bari doğru yap. Onu da incitme kendin de incinme" dedi sadece. Ama sonra "Oğlumu çok üzdü adı batasıca. O da üzülmüştür inşallah" diye ekledi.
Yani git gelleri var seninle ilgili. Peki ya seninkiler? Diye sordu.