72.BÖLÜM

11.9K 904 221
                                    

Biz evimize dönerken annemler apar topar İstanbul'a döndü. Şirkette işler birikmiş ağabeyim öyle dedi. Bir gece daha kalın diye yalvardım ama başka zaman, dedi ağabeyim. Sonradan Ayşenur söyledi yeni gelecek araçlar varmış onları karşılaması gerekiyormuş. Buraya gelmesi bile mucize dedi.

Açılışta o yüzden tartışıyorlarmış. Ayşenur;

— Bir gece daha kalsak. Bak Peri çok üzülecek, demiş ama ağabeyim;

— Açılışa geldik mi geldik. Tamam. Kalmaya yine geliriz Ayşenur. Zaten sen de çok yoruldun, yeter tadında bırakalım, demiş. Ayşenur ne kadar dil dökse de işe yaramamış.

Göksel Ağabeyim süngüsü düşük gitti. Derya sadece arkadaş olarak denemek istemiş. Kara kara gönlünü nasıl alacağını düşünüyordu. Sevgili salak ağabeyciğim kışın yediğin hurmalar yazın kıymetlini böyle tırmalar işte. En son Ayşenur'dan yardım dileniyordu. Bakalım neler olacak?

Berzan ve ben de üç gün Demir ve Nermin'in bize tahsis ettiği tekne ile koyları gezdik. Daha fazla kalamadım çünkü minik su damlam deniz yolculuğunu pek sevmedi. Üç gün boyunca kapalı olan telefonumu açtığımda Ayşenur'dan gelen sayısız mesajı gördüm.

Ağabeyime iyi bir komplo teorisi hazırlamıştı yine, yeni, yeniden. Ama bu sefer üzmek için değil Derya'nın kalbini kazanmak için. Hemen aradım.

— Deli kadın doyamadın komplo teorilerine. Yine neler planlıyorsun acaba? Diye sordum merakla.

— Ne yapayım kızım hiç ümit yok. Ağabeyin yasta. Mecburen olaya el attım. Tabii cimricik ağabeyin mecburen kesenin ağzını da açtı. Demir ve Nermin'den yardım istedim özel bir yat kiraladık. Yat ile Fenerbahçe Marinadan alınan Derya Kız Kulesine götürülecek. Orada özel bir masa hazırlattım. Kapalı Çarşıda özel bir yüzük yaptırdık. Onunla evlenme teklif edecek. Ha bu arada bir de özel bir kıyafet gidecek sabahtan evine. Yani bir çeşit Peri Masalı hazırladım onlara, dedi gururla bana ithafen.

— Sevgili Ice inşallah işe yarar ama ben Derya'da bu tarz şeylerin işe yarayacağını zannetmiyorum, dedim ümitsizce.

— Yapma ya, dedi Ayşenur. Sesinde hayal kırıklığı vardı.

— Yani seni üzmek istemem ama. Daha büyük düşünmek gerekirdi onda neyse. Bir deneyin olmazsa top bende, dedim ciddi bir tonla.

— Bir denesin bakalım. Çünkü her şey hazır geri dönemeyiz artık, dedi sesi üzgün çıkmıştı.

— Tamam canım. Üzülme belki ben yanılıyorumdur ve barışırlar. Eee sen neler yaptın? Diye sordum konuyu değiştirmek adına.

— Ben bırak asıl siz ne yaptınız üç gün boyunca? Diye sordu merakla.

— Aman ne yapalım ben bol bol kustum. Berzan kahroldu ve eve döndük masalımızda burada bittiii, dedim gülerek.

— Yeğenimi deniz tuttu desene, dedi gülerek.

Biz böyle kıkırdaşırken ağabeyim ve Ayşenur'un planı yürürlüğe girmiş ve özel kurye ile elbise, ayakkabı ve çanta Derya'ya gitmişti.

Derya'dan

Kapı çaldı açtım. Takım elbiseli bir bey elinde kocaman bir kutu ile kapımın önündeydi. Elindeki kutuyu bana uzattı. Gayri ihtiyari kutuyu aldım;

— İyi günler, dedi ve gitti. Şaşkın şaşkın kutuya baktım.

Kutunun üzerinde ne isim vardı ne de bir not. Merakla kutuyu açtım. İçinden küçük bir zarf çıktı;

BU DEFA B'aşk'A (#Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin