Sabah kahvaltıya yetişmek için erken kalkmıştık. Dipte bir masaya oturduk. Diğer kızlar ortalıkta gözükmüyordu. Tabağımıza kahvaltılıkları alırken Dev adamı gördüm. Tek başına kahvaltı ediyordu. Yerime oturdum. Çayımız geldi, kafamı kaldırınca bir adet kızıl Afrodit gördüm karşımda. Kadın halimle bakmaya başladım. Kısa siyah bir ceket, önden yırtmaçlı siyah kalem etek ve nude tonlarda ayakkabı ve bluzu vardı. Havası, makyajı ve saçıyla resmen küçük dağları ben yarattım der gibi bir duruşu vardı.
Dev elinde çatal kalakaldı onu görünce. Hoş kahvaltı salonundaki erkeklerin neredeyse tamamı aynı durumdaydı.
Bu arada Ağa bozuntusu da kahvaltı salonuna teşrif etti. Tam kızıl kafanın arkasında duruyordu. Dev adam onu görünce sinirlendi. Yerinden kalkıp saldıracak zannettim.
Ağa bozuntusu kızıl kafayı bir masaya oturttu. Sonra da iki tane kahvaltı tabağı hazırlamaya başladı. O sevgilisine kahvaltı tabağı hazırlarken sevgilisi de sevgilisiyle mesajlaşmaya başladı.
Ben daha fazla dayanamadım Aysi'ye dönüp;
— Kahvaltımızı çabuk yapalım. Yerli Dallas başladı midem kaldırmıyor, dedim hırsla.
— Tamam kuzum tamam. Ağabeyin sabah mesaj atmış. Bak sinirlenmek yok tamam mı?
— Ne dedi ki sinirlenmeyeceğim Aysi? Zaten kafam kaçmış Allah aşkına doğru düzgün söyle ne oldu?
— Peri geçen arabayla sen hız yaparken kameraya yakalanmışsın.... deyince kaldım.
— Nasıl ya? Ben çok dikkatli kullanıyorum olmaz olamaz, dedim panikle.
— Maalesef olmuş. Daha kötüsü ceza makbuzu resmin ile beraber eve gitmiş. Şansına Görkem görmüş açmış.
— Ne şansı Aysi ne şansı sıçtım resmen. Görmesi gereken en son insan bile değil o. Sattıracak arabayı kesin.
— Ya kızım bi dinle Allah Allah. Hemen bir feveran hemen bir isyan. Neyse plakayı da araştırmış. Arabanın senin olduğunu öğrenmiş. Cezan ödenmiş. Kalan kredi taksitlerinde ödenmiş.
— Nasıl yani? Neden ödemiş ki? Ona öde diyen mi oldu? Dedim hırsla.
— Peri dedi Aysi sert bir tonda. Çocuk sana yardım etmeye çalışıyor senin atarın kime yavrum. Ağabeyine mi? Kızıl kafaya mı? Yoksa Ağa bozuntusuna mı?
— Ama Aysi bak.
— Neye bakayım ha neye bakayım. Çok üzülmüş Görkem. Madem böyle bir araba istiyordu bana niye söylemedi? Diye. Beni kendine bu kadar mı uzak görüyor? Dedi bana biliyor musun? Ben de onunla Göksel'le olduğu gibi yakın olmak istedim ama yaş farkımız benim ailede ki statüm buna izin vermedi. Ama bu olay bardağı taşıran son damla oldu. Bundan sonra başı sıkıştığında, bir şeye ihtiyacı olduğunda önce bana gelecek dedi, diye gürledi Ayşenur.
Hah sevgilisi oldu ya ağabeyim onun tarafını tutuyor. Söyleyeyim de her şeyim kısıtlansın dimi.
— Olmaz Ayşenur o beni kısıtlayacak ilk kişi olur. Şimdi kesin araba için satılık ilanı bile vermiştir. Bayandan az kullanılmış, temiz spor araba diye.
— Ha ha ha. Espriye gel. Hayır canım araban evinizin garajına çekiliyor. Artık gizli saklı değil alenen kullanacaksın arabanı. Borcunda yok. Daha ne yapsın lan çocuk.
Gözlerim kocaman açılmıştı. Arabam uğur böceğim artık evimin garajında duracaktı. Hemde istediğim zaman onu kullanacaktım. İnanmaz gözlerle Ayşenur'a baktım.
— Sen ciddi misin? Arabamı satmıyor üstelik evin garajına çekiyor ha! Allah'ım kızım dile benden ne dilersen.
— Kahve acilen kahve istiyorum karnım doydu. Bol köpüklü Türk kahvesi istiyorum, dedi. Kalktık çıkışa doğru yürürken gözüm ister istemez onların masasına kaydı. Kızıl kafa ve Ağa bozuntusu kafa kafaya vermiş fısıldaşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BU DEFA B'aşk'A (#Tamamlandı)
Ficção Geral2. Hikaye Geç Gelen Aşk'tan tanıdığımız Berzan Devran'ın yeni aşkının hikayesi. Berzan Devran; Devran Aşiret'inin kara kaşlı, kara gözlü, esmer, yakışıklı ağası. İstanbul'un sayılı mimarlık firmalarından birinin patronu. Katı görüntüsünün altında r...