Artık doğuma sayılı günler kala ben koca göbüşümle (ki içinde minik prensesim var) Derya ve Göksel Ağabeyimin düğünü için hazırlanıyordum.
Berzan'ın tüm itiraz ve tehditleri beni yıldıramamış her şeylerine elimden geldiğince yardımcı olmuştum. Berzan'a kalsa beni oturduğum hatta yattığım yerden kaldırmayacaktı ama Görkem Ağabeyim ve Ayşenur'un düğününe sayesinde el gibi gittiğimi ve çorbada hiç tuzumun olmadığını kibarca! Hatırlatıp tüm tehdit ve başıma bir şey gelirse evhamlarını başarıyla püskürtmüştüm.
Derya ve ağabeyim "Aynı siteden ev alalım" diye tutturan annemi kibarca ekarte edip bize yakın ama daha araba mesafesinde bir siteden ev bulmuşlardı. Derya kendi evini satmış ağabeyim çekirge misali tüm parasını çarçur ettiği için Görkem Ağabeyimin desteği ile şık bir ev almışlardı.
Göksel Ağabeyim normalinde kendinden başka herkese (ben dahil) eli sıkı olsa da Derya'nın her istediğini emir telakki edip sonuna kadar her istediğini yapmıştı. Yanlış duymadıysam bankadan kredi bile çelmişti eksikler için.
Babam "Düğününüz benden" dedi, biz Berzan ile evlerinin eksiklerini yaptık. Nermin ve Demir ise evlerinin tadilatını üstlendi. Dört bir koldan yuvalarını yaptık. Zaten ağabeyim Derya ya giderse korkusuyla "Ev falan olmasa da olur biz Derya'nın evinde yaşarız. Ev sonra da alınır." Deyip annemin yüreğine indiriyordu az daha.
Derya aslında kır düğünü istemişti ama ağabeyimin bekleyecek gücü kalmamıştı. Biran önce almak istiyordu Derya'yı. En sonunda son çare araya altı aylık anne Ayşenur'u da katıp ağlandı. Ayşenur;
— Bak bu durup durup beni arıyor, sütüm kaçacak sorumlusu sen olacaksın. Bebeğim aç mı kalsııın? Diye veryansın edince yufka yürekli Derya dayanamayıp "Tamam" dedi.
Bu haberi alan deli ağabeyimde onun gönlü olsun diye bir otelin kış bahçesini tuttu düğün için. Derya'nın istediği gibi kır düğünü konseptinde hazırlattı bahçeyi. Derya'nın hayallerinde ki gibi çimenler üzerinde olacaktı düğün.
Çok çok kalabalık olmayacaktık ama ağabeyimin şirketten kaç tane arkadaşı geleceği meçhuldü. Olsun varsın gençler ayakta idare eder artık, dedi ve kararından vazgeçmedi. Gerçi bahçe çok küçük değilmiş ama tam sayı belli değildi.
Kına organizasyonu annem ve Nermin sayesinde inanılmaz eğlenceli geçti. Bu sefer konsept Hint kınası değil Osmanlı kınasıydı. Nermin delisi dansöz bile çağırmıştı ama Derya'nın kınasında erkekler yoktu. Onlar bizim evde toplanıp yiyip içip muhtemelen oyun konsolu ile oynadılar. Çünkü Nermin kapıdan çıkarken Demir'in kulağına;
— Biliyorsun bana her şeyin haberi gelir. Bu evde ters bir durum olursa o da gelir. O yüzden bence uslu durun, dedi o buzu bile eritebilecek bakışlarla.
Tabii ben de Berzan'ı tehdit etmiş olabilirim;
— Dikkat edin de kanepelerde beliniz tutulmasın, dedim kapıdan çıkarken. Durumu sadece Demir ve Berzan anlamıştı. Kafalarını hayır manasında sağa sola salladılar. Sadece kına yakılırken salonu bastılar azıcık o kadar.
Bizde fırsattan istifade Göksel Ağabeyimin tüüm itirazlarına rağmen minnak bir kına onda da yaktık. Adettendir diye diye, inlete inlete yaktık kınayı.
Gelin alma merasimi bizim evde yapıldı. Berzan "Ağabeyi sayılırım" diye ısrar etti. Ama amaç benim yorulmamadı sanki ben bilmiyorum.
Konvoy halinde otele gittik. Gelin odası beyaz güllerle süslenmişti. Ağabeyim kesenin ağzını baya bi açmıştı gördüğüm kadarıyla.
Derya'nın saçları yapılırken ben kendimi biraz tuhaf hissettim. Oda da ki yatağa uzandım. Berzan duysa kesin soluğu hastanede alırdık kesin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BU DEFA B'aşk'A (#Tamamlandı)
Ficción General2. Hikaye Geç Gelen Aşk'tan tanıdığımız Berzan Devran'ın yeni aşkının hikayesi. Berzan Devran; Devran Aşiret'inin kara kaşlı, kara gözlü, esmer, yakışıklı ağası. İstanbul'un sayılı mimarlık firmalarından birinin patronu. Katı görüntüsünün altında r...