77. BÖLÜM

12K 867 57
                                    

İkimizde sinirli olunca itirazsız beni şirkete bıraktı. Kendi de bastı kendi şirketine gitti. Akşama kadar hiç konuşmadık. Sinir oldum. Akşam o sinirle erkenden yattım.

Sabah telefonumda zilyon tane mesaj vardı. Sessize aldığım için duymamıştım. Bir sürü kere de aramıştı. Aradım;

— Derya sen beni meraktan öldürmeye mi çalışıyorsun acaba? Şirkette işim uzadı çıkamadım. İşim bitince aradım ama ulaşamadım, diye sitem etti. Sesi düne nazaran daha yumuşak geliyordu.

— Göksel dün ben de şirkette yoğundum. Yorulmuşum erkenden uyumuşum. Telefonum sessideymiş fark edememişim kusura bakma, dedim aynı şekilde yumuşak bir tonda.

— Dün için özür dilerim. Biraz abarttım sanırım. Kusura bakma ne olur. Şey bugün ne yapıyorsun? Diye sordu çekinerek. Arada böyle gel gitleri olacağını doktor söylemişti zaten bekliyordum da işte insana yinede tuhaf geliyor.

— Şirkete geçeceğim. Önemli bir toplantım var. Arkan Holdingin eski bir müşterisi gelecek. Yeni bir proje için. Nermin Hanım tamamen işi bana bıraktı. Anlaşabilirsek büyük bir iş olacak. Bana şans dile, dedim gülümseyerek.

— Senin şansa ihtiyacın yok güzelim. Yaptığın eserler ortada. Ama çok istiyorsan bol şans. Akşama seni yemeğe kaçırabilir miyim? Diye sordu gayet kibar.

— Hııım. Düşüneyim. Oluuur. Seninle sakin sakin baş başa kalmayı özledim, dedim.

— Bende güzelim bende. Tamam o zaman akşama rezervasyon benden. Sen şimdi git şu işi kap akşama da kutlamasını yapalım. Seni seviyorum hayatımın anlamı, dedi ve telefonu kapattı.

Son kez aynada kendime baktım ve evden çıktım. Şirketten içeri girdiğimde herkes koşturmaya başlamıştı bile. Demir Bey ve Nermin Hanım terör estirmişti sanırım.

Odama girdiğimde masamın üzerinde taze fulyalar vardı. Üzerinde ki kartta;

"Ben sana mecburum. G" yazıyordu. Yaptığı eşekliğin farkındaydı beyzadem. Toplantıya geç kaldığım için sadece "Seni seviyorum" diye mesaj attım ve aceleyle odadan çıktım.

Çıkmamla beraber küüt diye biriyle çarpıştım ve yere oturdum. Hırsla çarptığım kişiye döndüm ve Yağız ile burun buruna geldim. Tarih tekerrür etmiş ve ikimiz yine kendimizi yerde bulmuştuk. İlk günkü gibi yine önce güldük. Sonra Yağız ayağa kalktı ve sonra da beni kaldırdı.

— Sen burada ne arıyorsun? Diye sordu merakla.

— E ben burada çalışıyorum asıl sen ne arıyorsun? Dedim şaşkınlıkla.

— Ama sen bana Nermin Soysal ile çalıştığını söyledin, dedi omuzunu silkerek.

— Nermin Soysal Çapan, dedim ukala ukala. Güldü;

— Demir Çapan'ın biricik eşi. Ben de onlara tekne siparişi vermek için geldim. Kısmette seninle karşılaşmak da varmış. Teknelerle de sen mi ilgileniyorsun yoksa? Diye sordu sevinçle.

— Yok yook Allah korusun. Ben Demir Bey ile yapamam. O Nermin Hanımın branşı. Seninle o ilgilenecek, dedim gülerek.

— Hıım demek öyle. Şu meşhur Nermin Hanımla da tanışacağım demek ki sevindim, dedi. Gerçekten sevinmiş gibi gözüküyordu.

— Neyse benim toplantım vardı. Geç kalıyorum kusura bakma, dedim elimi uzatırken.

— Öğlen arasında bir kahve ısmarlayabilir miyim acaba? Eski günlerin hatırına biraz sohbet ederdik. Sorulacak çok sorum var, dedi elimi sıkarken. Hiç düşünmeden;

BU DEFA B'aşk'A (#Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin