75.BÖLÜM

12.1K 894 150
                                    

Hastaneden çıkmış onların evine geçmiştik. Adını öğrenmiş sanki bir şeyler hatırlar gibi olmuştu ama tam anlamıyla kafası yerine gelmemişti.

İlk gece "Derya" çığlıkları evin içinde resmen çınlamıştı. Beni görene kadar sakinleştirememişlerdi. Ben hastanede diken üstünde oturduğum için yorgunluktan derin bir uykuya dalmışım. Annesi ve babası beni rahatsız etmek istememiş ama gelin görün ki ne annesini takmış ne de babasını.

Çığlıklarına uyandım. Apar topar üzerime şal alıp koştum. Çocuk gibi yatakta zıplıyordu Derya da Derya diye. Annesi beni görünce hem mahçup oldu hemde bana minnetle bakmaya başladı;

— Kızım kusura bakma sakinleştiremedik, dedi.

Yanına gittim;

— Göksel ne yapıyorsun acaba sorabilir miyim? Dedim dişlerimin arasından.

— Sen yoktun ben korktum. Neredeydin? Diye bağırdı.

— Bunu daha önce konuşmuştuk. Ben yoksam bağırmayacaktın hani. Lavaboda olabilirim. Dışarıda olabilirim sen uslu uslu beni bekleyecektin, dedim üç yaşında bir çocuğa anlatır gibi.

— Gitme benimle kal. Ben korkuyorum. Hem burası neresi? Diye sordu gözlerini etrafta gezdirirken.

— Burası senin odan. Kazadan önce burada kalıyordun. Şimdi yat uyu bunları sabah konuşuruz. Korkma ben yan odadayım merak etme, dedim elinden tutup yatağa oturttururken.

— Derya beni bırakma ne olursun. Burada yat. Ben sensiz kalamıyorum, dedi ve ağlamaya başladı.

O ağladıkça Hülya Teyze daha çok ağladı. Elini tuttum saçını okşadım yavaş yavaş uykuya daldı. Annesi elimden tuttu ve beni odadan çıkarttı. Beni kapalı bir bahçeye aldı.

— Burada bizi kimse duyamaz. Anlat bakalım benim hayta sana ne yaptı da sen bu kadar diş biliyorsun, dedi kızgın değil ama hesap sorar gibi.

— Perihan'ın düğününde gözümün içine baka baka şarkıcı kız ile işte anlayın yani... dedim utanarak.

— İşi pişirdi diyorsun. Hata büyük hata.. Yerden göğe kadar haklısın. Ama benim oğlum sana kör kütük aşık be kızım onu ne yapacağız. Sen onu sevmedikçe düzelmeyecek halini görüyorsun, dedi gözleri dolu dolu.

— Tamam ama ben de çok yaralıyım yaptığını kendime yediremiyorum, dedim aynı şekilde ağlayarak. Kaç gündür içimde sıkışmış olan duygular dışarı taşmıştı. Birbirimize sarılıp gözyaşlarımız kuruyana kadar ağladık. Sonra anne şefkati ile gözyaşlarımı sildi Hülya Teyze.

— Bak kızım benim de bir kızım var onun kocası da onu çok üzdü. Ben anne olarak bağrıma taş bastım bir yıl kızımın yüzünü neredeyse hiç görmeden yaşadım. Yüzünü görsem de zaten tanıyamıyordum ki tanınmamak için tipini değiştirmişti. Sonra bizden, benden gizli evlenmişler. Berzan vurulunca öğrendik. Sadece evlendiklerini değil üstüne hamile olduğunu öğrendik, öğrendim. Ben bunları onlar için sineye çektim. Sevgilerine saygı göstermek için sustum. Şimdi sen içinde kaldıysa eğer birazcık sevgi kırıntısı onun hatırına kırgınlıklarını kenara bırakıp tekrardan sevemez misin? Diye sordu gözlerimin içine bakarak.

Kaldım. Kırıntı mı? Köpek gibi seviyordum hala. Ama gururum sevgimin önüne geçmişti bir kere.

— Hülya Teyze ben ona hala deli gibi aşığım ama gururum sevgimden önde. Çok kırdı beni Göksel çok, dedim hüzünle.

— Kızım sevgide gurur olmaz. Haklısın seni çok kırmış çok incitmiş ama pişman. Bak haline aşkından üç yaşında çocuğa döndü dağ gibi adam. Şimdi bence sen yavaş yavaş ona eskisi gibi aşk ile bak. Bakalım neler olacak, dedi gözlerini kısarak.

BU DEFA B'aşk'A (#Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin