17 | Karavan

2.7K 152 27
                                    

~İrem'den

Ulaş, ben ve Demir karavanda senaryoya çalışıyorduk. Sabah erkenden setimiz vardı bir de gece olacaktı. Saat 4'e gelirken çalışmamız bittiğinde Demir'in annesi üçümüzün birlikte olduğu bir video rica etti. Ulaş'la ben de Demiri ortamıza alıp iki yanağından öptük. Demir annesiyle çıktığında Ulaş'la karavanda kaldık.

"11'e kadar napıcaz şimdi burada?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"11'e kadar napıcaz şimdi burada?"

"Napalım senaryo çalışalım bari."

Sezon finali bölümüne çalışıyorduk.

Nefes Tahir'i yanına çağırdıktan sonra Tahir'i boynundan kokluyor ve "Kokun aklımda kalsın istiyorum." Diyordu. Bu sahneden sonra da "Ben senim gerçekten karın olmak istiyorum." Deyip üstündeki tişörtü çıkartıyordu. Tahir Nefesin alnına naif bir öpücük bırakıp sırtındaki yaralarını okşuyordu, öpüyordu ve sonra da "Yarim, karım, Nefesim.. Sen benim zaten gerçekten karımsın. Sen benim kurban olduğumsun." Diyordu.

Sahneleri kendi aramızda çalıştıktan sonra yönetmenle beraber bir kez daha çalışıyorduk.

Başımı Ulaş'ın boynuna gömüp kokusunu içime çektim.

"Ulaş senin parfümün çok güzelmiş ya."

"İrem sahneye tam girmişim niye bozuyorsun?"

"Ya napıyım çok güzel kokuyor."

Ulaş gülümseyip parfümünü getirdi.

"Sende kalsın ben de bir tane daha var. Özledikçe koklarsın."

Biraz bakıştıktan sonra karavanın kapısı tıklandı.

"Ulaş Bey yemeğinizi getirdim."

Ulaş kapıyı açıp gelen pizzaları aldı.

Masaya geçip kutuyu açtık.

"Limonata içer misin? Kendime koyucam."

Kalkıp ikimize de limonata koydum. Masaya geri dönecekken yerdeki bir şeye takılıp limonataları üstüme döktüm. Ulaş koşarak yanıma geldi.

"İyi misin?"

"İyiyim de kazağım çok ıslandı."

"Çıkar sen gömleğimi veriyim giyersin üstüne."

Kazağımı çıkardım. Neyseki atletim ıslanmamıştı. Ulaş'ın gömleğimi üstüme geçirdim. Uzun ve bol olduğundan önünü düğmelemeyip açık bıraktım.

"Pizzaları yemeliyiz artık çok açım."

Karnımızı doyurduktan sonra dışarıdan çağırdılar. Ulaş'la çıktık. Öykü ile Sinan da bir şeyler yiyorlardı. Yanlarına oturduk.

"Bir dakika şimdi. İrem senin üstündeki Ulaş'ın gömleği mi?"

"Evet."

Öykü'nün anlamlı bakışlarını görünce ne demek istediğini anladım.

"Ya sen yine yanlış anlıyorsun. Üstüme limonata döküldü Ulaş da gömleğini verdi."

"He he tabi tabi."

Ulaş da Sinan da pişkin pişkin sırıtıyorlardı.

"Ya size bir şey anlatılmaz zaten."

Hem sinirli hem de gülerek kalktım. Karavana girdim. Arkamdan da Ulaş.

"Ya orda sen de gülüp duruyorsun. İnsanlar yanlış anlayacak."

"Ya sevgilim dalga geçiyoruz. Alınma hemen."

"Neyse şey yapalım senaryo çalışalım. Şu yaralarından öpme sahnesinde kalmıştık."

"Tamam çıkar gömleği."

Gömleği çıkardıktan sonra birazcık kasıldığımı hissettim. Karşımda Ulaş olduğu için miydi yoksa?

Ulaş beni omzumdan tutup döndürdükten sonra sırtımda yara varmışçasına elini gezdirdi. Sonra da eğilip öptü. Kalbim çok hızlı atıyordu. Sonra arkadan sarıldı ve sahnedeki cümleleri söyledi.

Gözlerimi kapattım. Ulaş beni kendine döndürüp alnını alnıma yaslayana kadar.

"Seni çok seviyorum."

"Ben de.."

"Şey bu senaryoda var mıydı ya?"

"Doğaçlamayı seviyoruz yani napalım?"

İkimizin de aklına o sahne geldi.

Yiğiti düştüğü çukurdan kurtardıktan sonra Tahir Nefes'i sırtına alıp çıkaracaktı.

Ulaş'ın sırtına bindiğimde dudaklarımız çok yakınlaşmıştı. İkimiz de aynı anda kafamızı çevirmiştik. Senaryoda olmasa da sahneye uyduğundan kesmemişlerdi.

"Seviyoruz."

"Yani bana kalsa aho peynirini alırken çoktan öpmüştüm de Tahir öyle bir şey yapmaz."

İkimiz de güldükten sonra oturup telefonlarımıza bakmaya başladık.

Ben instagrama girip etiketlendiğim gönderilere bakıyordum. Tıkladığım gönderinin altında Sonuna Kadar UlRem yazıyordu. Öyle çok yakıştıran vardı ki bizi. Keşke bir imkanım olsa da hepsine 'Biz zaten sevgiliyiz.' diyebilseydim. Hepsi çok mutlu olur ve çıldırırlardı.

Ulaş'ın telefonuna baktığımda instagram dm'den biriyle konuşuyordu. Mesajları göremiyordum. Ulaş benim baktığımı farkedince çıktı. Çok üstünde durmadım. Omzuna yaslandım.

"Ben senden önce ayrılıcam setten. Çekimlerim erken bitiyor."

"Ne kadar ayrı kalacağız?"

"1 2 hafta filan. Ailecek tatil yapacakmışız."

"Nerede?"

"Cunda'da."

"Beraber tatil yapacak mıyız peki?"

"1 ay sensiz duramam ben. Gideriz bir yerlere. Baş başa."

"Baş başa."

Başımı yukarı kaldırıp dudağından öptüm. Sonra da başımı boynuna yaslayıp kokusunu ciğerlerime doldurdum. Ulaş'ın dudakları da saçlarımda dolaşıyordu.

Biz hep böyle aşık kalabilecek miydik?

Onunla olduğum her an bunu düşüyordum. Ya ayrılırsak? Ya aramızda bir sorun çıkarsa? Ya bu onı son görüşüm, son koklayışım, son sarılışımsa? Ya ilişkimize yalan girerse?

Düşüncelerim beni kemirirken o an bana tek iyi gelecek kişi Ulaş'tı.

Ayağa kalktım ve Ulaş'ı da ellerinden tutarak kaldırdım. Boyuna yetişmek için parmak uçlarım bastım. Kollarımı boynuna dolayıp ellerimi saçlarında gezdirdim.

"Biz hiç ayrılmayalım olur mu?"

"Sen nasıl istersen.."

C kişisini aklımızdan siliyoruz ve kendimizi ulreme bırakıyoruz... Diğer bölüm aşırı eğlenicez. Bir ara sohbet bölümü atmak istiyorum. Hep beraber ulrem konuşuruz. Nasıl fikir?

Ha aklımdayken sorayım, önümüzdeki bölümler için lazım olacak. UlRem meyvesi seçmeliyiz. Hadi herkes meyve isimleri yazsın💕

İyi okumalar..

Düşlerde Sevdim Seni •tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin