~İrem'den
"Ya Ulaş biraz daha uyuyayım lütfen.."
Yatakta Ulaş'a sırtımı dönsem de o vazgeçmedi. Bu sefer geceliğimin askısını indirip omzumu öpmeye başladı.
"İrem sevgilim kalk artık bak saat 12.00 oldu. Akşam için hazırlanmamız gerek."
"Ulaş bölüm 20.00'de başlayacak haberin var değil mi?"
"İrem yaklaşık 10 saattir uyuyorsun bak gözlerin şişmiş."
Oflayarak kalktım. Uzun süredir bu kadar uyumamıştım ve uyumak iyi geliyordu.
Banyoya gidip yüzümü yıkadım. Sonra da telefonumu aramaya koyuldum. Akşam çantamdan çıkarmadığım aklıma geldi ve dolaba yöneldim. Telefonu açar açmaz bir sürü mesaj ve cevapsız aramayla karşılaştım.
Ulaş'ın yanına gidip koltuğa oturdum. Tek tek mesajlara baktığımda hepsinin Öykü'den olduğunu gördüm.
10 saat önce
"İrem yaptın mı testi?"
"Yaptım çıkıyorum."
Kapıyı açtığımda heyecanla beni bekleyen Ulaş'ı gördüm.
"Evet ne çıktı?"
"Hamile değilim. Bak çift çizgi."
"Sağlık olsun. Neyse uyuyalım hadi."
Şimdi
Öykü'ye testin sonucunu söylemediğim için meraktan binlerce mesaj atmış ve en az yüz kere aramıştı.
"Alo Öykü? Ya unutmuşum aramayı ben. Yok yok hamile değilim. Tamam akşam görüşürüz."
Telefonu kapatıp çantaya attıktan sonra otelden Ulaş'ın evine getirdiğim kıyafetlerden birini seçtim. Giyinme odasına geçip beyaz pantolunumu giydim. Üzerimdeki mavi gömleği de pantolonun içine sıkıştırdım.
"Hadi Ulaş çıkalım."
"Nereye?"
"Ee daha kahvaltı yapacağız, akşam için hazırlanacağız."
"Tamam sen aşağıya in 5 dakikaya geliyorum."
Odadan çıkmadan Ulaş'ın yanağına sulu bir öpücük bıraktım.
Mutfaktaki çilek kâsesini buzdolabına kaldırıp beyaz spor ayakkabılarımı giymek için ayakkabalığa yöneldim. Kısa süre sonra Ulaş da geldikten sonra kahvaltı için yola çıktık.
"İstikamet neresi?"
"Vera Serender."
Öncesinde kendim gidip çok beğendiğim kafeye geçenlerde Ulaş'ı da götürmüştüm. O da benim gibi sevmişti. Ayağımız alışınca ve kahvaltıları da güzel olunca oraya gidiyorduk.
"Kuymak da söyleyelim."
"Aynen kuymaksız olmaz."
Ulaş ekmeği kuymağa daldırdıktan sonra elinde çevirerek ağzıma getirdi. Ben de ağzımı açıp getirdiği lokmayı yutuyordum. Kâh gülüşürek kâh sohbet ederek kahvaltımızı bitirip kalktık.
"Şimdi nereye İrem Kaptan?"
"Forum Avm."
Akşamki yeni sezon galası için kendime kıyafet bakacaktım.
"Benimle gezmek istediğine emin misin?"
"Sonu en son yaptığımız alışverişteki gibi bitecekse neden olmasın?"
"Ya Ulaş."
Aklıma beraber alışveriş yaptıktan sonra yağmurlu gecedeki yaşananlar geldiğinde tebessüm ettim. Aniden Ulaş'a döndüğümde burun burunaydık.
"Sen benim aklımı karıştırmaya çalışıyorsun değil mi?"
"Ben? Senin aklını? Yani onu bilemem ama başını döndürüyorsam demek.."
"Sen mi benim başımı döndürüyorsun?"
Burnunu burnuma sürtüp nefesini üfleyerek konuştu.
"Evet. Başını döndürmesem kalbin niye bu kadar hızlı atsın?"
Göz ucuyla kalbimde olan eline baktım. Koltukta duran elimi Ulaş'ın boynuna koyup dudaklarını dudaklarıma bastırdım. Birkaç saniye sonra hemen geri çekilip arabadan indim. Ulaş'ı öylece bırakıp AVM'ye girdim.
***
"Ulaş bu pembe tulum mu olsun yoksa şu siyah elbise mi?"
"Pembe olsun."
"Ama siyah da çok güzel."
"Sevgilim ikisi de sana çok yakıştı. İçine sinen hangisiyse onu al."
"Sen ne giyeceksin."
"Elif ayarlamıştır bir şeyler."
"Şu sarışın stil danışmanın değil mi?"
"Evet."
"Hiç sevmiyorum o kızı Ulaş."
"Kıskanma ya. Hem ben sarışın sevmiyorum."
Gözlerimi kısarak Ulaş'a baktım.
"2 yıl öncesine kadar benim de saçım sarıydı?"
"Ben onu mu demek istiyorum İrem?"
"Ne demek istiyorsun Ulaş?"
Bana doğru birkaç adım attı, saçımın bir tutamını kulağımın arkasına atarken konuştu.
"Aşk; iki çift göz arasında değil, iki kalp arasında yaşanır."
Bu sefer elini dudağımın kenarında gezdirirken devam etti.
"Kaç aydır sevgiliyiz ama hislerimiz hala ilk günkü gibi."
Gözleriyle onay almak istercesine baktı. Yavaşça kafa salladım.
"Çünkü aşığız."
Alnımdan öptü ve kulağıma eğildi.
"Arabada yaptığını unuttum sanma."
Göz kırpıp yanımdan ayrıldı.
Ben de pembe tulumu elime alıp ona uygun kahverengi bir kemer seçtim. Kasaya Ulaş'ın yanına giderken telefonum çaldı.
"Efendim Öykü?"
"İrem neredesiniz siz? Saat 6 olmak üzere."
Kolumdaki saate baktım. 17.36'yı gösteriyordu. Ne ara bu kadar zaman geçmişti ki?
"İşimiz bitti zaten hemen geliyoruz."
Ödemeyi yapıp hızlıca arabaya geldik. Yaklaşık 10 dakika sonra da oteldeydik.
Vardığımızda çoğu hazırdı. Biz de yarım saat kadar sonra yanlarında yerimizi almıştık.
Tüm ekip beraber sohbet ettik. Sonra da Öykü, Ulaş, ben ve Osman Hoca canlı bağlantıda olacağımızdan kameraların önüne geçtik. Öykü'nün sunuculuğu ve Ulaş'ın konuşmasının ardından Ulaş mikrofonu bana verdi.
"Ve sevgili partnerim Nefes'e.."
"Sen o kadar fazla şey söyledin ki bana söylecek söz bırakmadın.."
Canlı yayından sonra yeni sezonun ilk bölümünü birlikte izledik. Ekipçe gerçekten çok güzel bir iş başardığımızı izleyince daha da iyi anladık.
Saatler 00.30'u gösterirken hatırladığım son şey Ulaş'ın omzunda uykuya dalışımdı..
Herkese selaam! Tv'de izlerken bir an Ulaş'ın 'sevgilim' diyeceğini sananlar burada mı? Örnek ben😂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşlerde Sevdim Seni •tamamlandı•
FanficAramızda dağlar, yollar, yıllar var iken; beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.. ~ulrem serisi #1 "Açıkçası ben aşkın bir tutku olduğunu düşüyorum, birini tanımadan da aşık olabilirsiniz; bazen sadece gözlerine bakmak, sesini işitmek bile aşık ol...