"Gel aşkım." Ulaş, İrem'in elini tutarken içi içine sığmıyordu. İrem'in de ondan farklı olduğu söylenemezdi. Bebeklerinin cinsiyetini öğrenmek için hastaneye gideceklerdi bugün.
Evden çıkıp arabaya doğru ilerlerken kapının önünden geçen Ceyda'yı görmeleriyle duraksadı ikisi de. Demir kapıdan içeri elinde valiziyle giren Ceyda'nın yüzünde hüzünlü bir ifade vardı.
"Gitmeden veda edeyim istedim." dedi yanlarına yaklaşırken. "Taşınıyorum."
"Seni tanımak güzeldi, inşallah yeni evinde daha mutlu olursun." İrem'in cümleleriyle bir hayli şaşıran Ceyda zorla da olsa gülümsedi.
"Teşekkürler, hoşçakalın."
Ulaş, "Güle güle." dedikten sonra Ceyda'nın gitmesini beklemeden arabaya bindi. İrem de arkasından bindiğinde hızlıca garajdan çıkıp hastane yoluna sürdü arabayı.
Sabah trafik fazla olmadığından hastaneye vaktinde varabilmişlerdi. Randevu saatinde doktorun odasına girerken mutluluklarını tarif edecek bir kelime yoktu. Az sonra bebeklerinin kalp atışını duyacaklar, ultrasondan bakacaklardı. Ardından da kız mı erkek mi olduğunu öğreneceklerdi.
Kapıyı tıklatıp içeriye girdiklerinde doktor da ayaklandı. "Hoş geldiniz." deyip el sıkıştıktan sonra konuştu. "İsterseniz hemen cinsiyetine bakalım, sonra hamileliğiniz hakkında konuşuruz."
"Çok iyi olur."
İrem sedyeye yatıp karnını açtıktan sonra doktor hep yaptığı gibi jeli sürüp ultrason cihazını gezdirmeye başladı. Görüntülenen yere gülümseyerek baktı ve Ulaş'la İrem'e döndü.
"Tebrik ederim, bir kızınız olacak."
"Allah'ım, şükürler olsun."
Ulaş'ın da İrem'in de sevinçten gözleri dolarken, Ulaş İrem'e doğru eğilip alnına bir öpücük bıraktı.
"Kalp atışlarını dinlemek ister misiniz?"
"Elbette."
İrem'in karnındaki küçük bebekten gelen kalp atışı odayı doldururken ikisi de çok mutluydu. Yemyeşil gözleri, kestane rengi saçları olan bir kızları olacaktı ve bu çok güzeldi.
Ultrasonla işleri bitince doktorun masasına geçtiler.
"Beslenmenize dikkat ediyorsunuz değil mi İrem Hanım? Tam bu aylarda bebeğin gelişmesi için bol protein tüketmelisiniz."
"Dikkat ediyorum, zaten benden çok Ulaş dikkat ediyor ne yiyip içtiğime."
"Çok güzel, doğum takvimini takip edelim biz yine. Kontrolleri aksatmayın."
"Anladım. Bebeğimizle ilgili bir sorun var mı peki?"
"Hayır hayır, maşallah turp gibi."
"Tekrar teşekkür ederiz, görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz, bebeğe de kendinizi de iyi bakın."
İrem ve Ulaş gülümseyerek doktorun yanından ayrıldılar. Arabaya doğru ilerlerken konuştu Ulaş. "Kız babası mı olacağım ben şimdi?"
"Evet.."
"O zaman bu günü güzelleştirelim, kendini iyi hissediyorsun değil mi? Yorgun falan değilsin?"
"Yok, değilim." diye karşılık verdi İrem. Ulaş'ın ne planladığını merak etmişti.
"Harika, hadi binelim arabaya."
"Ya nereye gittiğimiz söylemeyecek misin?" diye sordu İrem arabaya binerlerken.
"Gidince görürsün sevgilim."
"Ya benim ne kadar meraklı olduğumu bilmiyorsun sanki?" İrem itiraz etmeye devam ederken Ulaş çoktan arabayı alışveriş merkezine doğru sürmüştü. İrem ise Ulaş'tan bir cevap alamadığından susup gidecekleri yeri heyecanla bekliyordu.
Büyük bir AVM'ye girdiklerinde İrem az çok anlamıştı ne yapacaklarını.
Kapalı otoparka arabayı park edip alışveriş merkezine girdiler. Ulaş, İrem'in elini tutmuş ve direkt olarak bebek giyim mağazasına doğru yürüyordu.
Mağaza alabildiğince bebek kıyafetleri ile doluydu. Onlar haricinde bebek arabaları, pusetler, hamile kıyafetleri de vardı.
"Ulaş, bunlar çok güzel!"
İrem gördüğü her şeyi almak isterken kız bebek reyonuna yöneldi. Rengarenk zıbınlar, patikler, elbiseler, bir elin parmağı ancak eden ayakakkabılar ve daha bir çok şey..
"Aldıklarını koymak için sepet getireyim mi?" dedi Ulaş. İrem heyecanla kafa sallarken bir sürü şey seçmeye başlamıştı bile.
Dakikalar boyunca birlikte kızları için kıyafet seçtikten sonra beşik ve bebek arabası almak için onların bulunduğu yere ilerlediler.
"Şimdi ilk başta bizim odamızda kalacağı için mor veya beyaz bir beşik seçmeliyiz." dedi ve içlerinden en güzelini aramaya başladı.
"Şu güzel sanki." diyerek en baştaki beşiği gösterdi Ulaş. "Hem odamızdaki morla aynı tonda."
"Aynen, güzelmiş."
Beşiğe de karar verdikten sonra mağaza görevlisinin de yardımıyla konforlu bir bebek arabası seçtiler kızları için.
Aldıklarının hepsinin parasını ödediler ve mutlu bir şekilde ayrıldılar mağazadan.
Yemek yemek için üst kata yürürlerken İrem aklına gelen şey ile duraksadı. "Hii, Ulaş biz bebek dolabı almayı unuttuk. Nereye koyacağız bu aldıklarımızı?"
"Aşkım evi aldığımızda karşımızdaki odaya dolap satın almıştık ya, unuttun mu?"
"Haa, evet.." diyerek hatırladığını belirtti İrem de. Boş masalardan birine ilerlerken ne yiyeceklerini tartışıyorlardı.
"Ne zamandır hamburger yemiyorum ben, ondan mı yesek?"
"Olmaz İrem, daha sağlıklı şeyler yemelisim bebeğimiz için. Lahmacun yer misin?"
"Ay ne lahmacunu ya, ben hamburger istiyorum."
"Aşkım, zararlı diyorum. İskender ister misin?"
"Sanki onlar çok sağlıklı, ne etinden yapıldığını bile bilmiyoruz."
"O zaman eve gidelim İrem, ben kendi ellerimle yaparım yemeğini."
"Off hayır.." diyerek itiraz etti İrem. "Lahmacun yemek senin yaptıklarını yemekten bin kat iyi."
"Demek öyle.." dedi Ulaş kaşlarını havalandırırken. "Her gün ikişer tabak yemeyi biliyorsun ama?"
"Aç oluyorum çünkü, ne bulduysam yiyorum."
"Peki." deyip restoranlara kafasını çevirirken İrem dudaklarınız büzmüştü. "Küstün mü?" diye sordu. "Ya zaten ben şaka yapmıştım, çok lezzetli oluyor yemeklerin. Sadece fazla sağlıklı, arada kaçamak yapmak istiyorum ben de."
Ulaş'ın hâla yüzüne bakmadığını görünce masanın üzerinden ellerine uzandı.
"Ulaş.. Küstün mü?"
"Sana nasıl küsebilirim ki ben?" dedi Ulaş ve İrem'in ellerini dudaklarına götürdü. "Bu sefer dediğini yapıp hamburger sipariş ediyorum ama kızımız doğana kadar fast food yemek yok. Söz mü?"
İrem, yüzüne kocaman bir gülümseme yayılırken konuştu. "Söz."
Ulaş kalkıp hamburger sipariş etmeye giderken İrem de onu izliyordu. Ne kadar şanslı olduğunu düşünüyordu Ulaş gibi bir eşe sahip olduğu için. Hayatının geri kalanını onunla geçirme fikri öyle güzel geliyordu ki, bir kez daha şükrediyordu Allah'a Ulaş'ı karşısına çıkardığı için. Bir aile olmuşlardı ve aileye yaklaşık beş ay kadar sonra yeni bir üye katılacaktı. Küçük bir bebek.. Belki sonra bir erkek çocukları da olurdu. Tıpkı Ulaş'a benzeyen, güzel kalpli..
~~~
UlRem öyle bir bataklık ki giren bir daha çıkamıyor♡ Güzel bölümlerin ardı arkası kesilmiyor, final sizce nasıl olur? Mutlu son mu, mutsuz son mu? Yoksa mutlu sonsuz mu...🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşlerde Sevdim Seni •tamamlandı•
FanfictionAramızda dağlar, yollar, yıllar var iken; beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.. ~ulrem serisi #1 "Açıkçası ben aşkın bir tutku olduğunu düşüyorum, birini tanımadan da aşık olabilirsiniz; bazen sadece gözlerine bakmak, sesini işitmek bile aşık ol...