Düğünün bitmesinin ardından yeni evlerine geçen çift hiç olmadıkları kadar mutlulardı. Arabayı garaja park edip hemen inen Ulaş, İrem'in de inmesine yardımcı oldu. Kapıya kadar el ele yürüdüler ve anahtarı döndürerek açtılar bir nevi hayatlarının kapısını.
Ulaş, İrem'in belini kavrayıp havaya kaldırdığında İrem neye uğradığını şaşırmış, ağzından "Ah!" inlemesi dökülmüştü.
"Ulaş ne yapıyorsun? İndirir misin?"
"Gelinin nerede görülmüş eve kucakta girmediği?"
"Delisin sen ya."
Ulaş, karısını bakıp derin bir iç çektikten sonra içeriye adımladı. Girişteki lambaları dirseğiyle yaktıktan sonra yatak odasına doğru yürüme başladı. O sıralarda İrem, başını Ulaş'ın omzuna yaslamış erkeksi kokusunu içine çekiyordu.
Odalarına geldiklerine nazikçe indirdi İrem'i. Yatağın yanındaki spot lambaları açarak karısının yanına geri döndü.
İrem, duvağını saçından ayırıp sandalyeye koyarken gözlerini bir an olsun Ulaş'tan çekmemişti. İrem'in bakışlarıyla yutkunmuştu Ulaş. Öyle derin bakıyordu ki kalbine ulaşıyordu her bir zerresi.
Bir adım atarak İrem'e yaklaştı. Omzuna düşen saçlarını, önce parmaklarını İrem'in pürüzsüz boynunda gezdirerek geriye attı. Yüzünü yüzüne yaklaştırıp burunlarını birbirine sürttü ve derin bir nefes çekti.
"Seni seviyorum."
İrem, içinde tuttuğu nefesi bırakıp karşılık verdi.
"Seni seviyorum."
***
Burnuna nefis kokular dolarak uyanan İrem, karnının guruldadığını hissetti. Sahi, düğünde o kadar az şey yemişti ki acıkması çok normaldi. Üstüne geceliğini geçirip yataktan kalktı. Etrafı kısa sürede toparladı ve odadan ayrıldı.
Ulaş'ı tezgahta salatalıkları dilimlerken görünce ister istemez gülümsemişti İrem. Her gün kahvaltıları Ulaş hazırlar diye geçirdi içinden.
Cidden evliliğin farklı olduğunu ilk günden anlamıştı. Birbirlerine aitlerdi artık, aynı soyadı taşıyorlardı.
Kapı pervazına yaslanmış gülümseyerek kendisine bakan İrem'i görünce bıçağı kenara koyup ellerini kuruladı Ulaş.
"Benim güzel eşim uyanmış da beni mi izliyormuş?"
İrem'in yanına gelerek göğsüne yasladı.
"Ee artık yemek işi senin, ben bundan sonra karışmam."
"Karışma hayatım, hallederim her şeyi ben."
İkisi de kıkırdadıktan sonra birbirlerine baktılar.
"Ciddi ciddi evliyiz yani şimdi?"
"Evliyiz, çaylar soğumadan geçelim kahvaltıya."
İrem'in ellerini kavrayıp sandalyeye oturttu Ulaş. Tezgahta duran birkaç yiyeceği de masaya yerleştirdi ve ardından kendisi de oturdu.
"Hangisinden başlamak istersiniz İrem Astepe Hanım?"
"Imm, bol kaşarlı tost lütfen."
"Buyrun, afiyet olsun."
"Beraber olsun."
Ciddiyetlerine son verip iki karı koca gibi sohbet ederek devam ettiler kahvaltılarına.
"Hayatım, balayı işi senindi. Ne yaptın seçebildin mi bir yer?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşlerde Sevdim Seni •tamamlandı•
FanficAramızda dağlar, yollar, yıllar var iken; beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.. ~ulrem serisi #1 "Açıkçası ben aşkın bir tutku olduğunu düşüyorum, birini tanımadan da aşık olabilirsiniz; bazen sadece gözlerine bakmak, sesini işitmek bile aşık ol...