29 | Maç

2.1K 137 10
                                    

~İrem'den

"İrem güzelim bak ısrar etme de gidelim doktora. 1 hafta oldu hala geçmedi mide bulantıların."

"Ya nane limon içince geçiveriyor. Bu kadar yoğunluk arasında hastaneymiş doktormuş uğraşamam zaten."

"Eve çağırırız İrem."

"Öff Ulaş abartıyorsun. Basit bir üşütme vakası bu."

Biz konuşurken Sinan yanımıza geldi.

"Ne oldu yine? Niye tartışıyorsunuz?"

"İrem ve inatları işte."

"Sanki sen inat değilsin."

Öykü'nün de yanımıza gelmesiyle iyice işler sarpa sardı.

"Ha yine noldu bunlara?"

Sinan bizden önce davranıp olayı açıkladı.

"İrem üşütmüş Ulaş da doktora gidelim diyor ama İrem kabul etmiyor."

"İrem canım bu havada nasıl üşüttün sen? Bu hafta yanıyor buralar."

"Yaylada üşüttüm galiba. Orada başladım değil mi kusmaya Ulaş?"

"Aynen. Ama yaylaya gitmeden yemeğe çıkmıştık orda da miden bulandı."

"Sende de nasıl bir hafıza varsa maşallah."

"Kız!"

Öykü yanıma sokulup beni tarayan gözlerle baktı.

"Sen hamile olmayasın?"

"Saçmalama Öykü. Ne alakası var?"

"E miden bulanıyor. İştahın da açılmış. Sabah kahvaltıda her şeyi sen yedin. Bunlar hamilelik belirtileri."

"Ya imkansız. Hamile filan değilim ben."

"En iyisi ben bir test alayım yap sen."

"Ne testi ya? Ben İrem'i akşam doktora götürürüm."

"Anlamıyor musun siz? Gitmeyeceğim işte gitmeyeceğim."

"Niye inat ediyorsun bu kadar? Gidin işte."

"İyi tamam tamam. Sırf sizin baskınızdan kurtulmak için gidiyorum ona göre."

***

"Sen bakma onlara yanıma gel sevgilim."

Ulaş bana kolunu attığında yavaşça indirdim.

"Halka açık alandayız."

Bana göz devirip arkama geçti. Biz Sinan'la yan yanaydık.

Maçı heyecanla seyrederken saçımda bir el hissettim. Ulaş saçlarımla oynuyordu. Tebessüm edip maçı izlemeye devam ettim.

10 dakika kadar sonra hep birlikte bir yere geçip oturduk. Ben öndeki koltuklara geçtim, yanıma da Furkan geldi. Ulaş'a baktığımda arkamızdaki yere geçmişti ama aramızda baya mesafe vardı.

Furkan ikimize de baktı sonra gülerek konuştu.

"Aranızdan taka geçecek? Niye uzağa oturdu bu?"

Ben de gülüşümü yüzüme yerleştirip cevap verdim.

"Bırak uzakta otursun uzaktan iyi bir insana benziyor."

Ulaş da bize katıldı.

"Uzaktan iyi? Yakından nasılmış İrem Hanım?"

"Uzaktan kusursuz, yakından daha da kusursuz."

Kahkalarımız birbirine karışırken iyi ki hepsi yanımda diye geçirdim içimden.

"Âlemsiniz çocuklar."

Sinan da bizi dinlemiş bizle beraber gülüyordu.

"Gidelim mi biz artık?"

Ulaş'ın nefesini kulağımda hissetmemle irkildim.

"Aa olur mu? Daha maç bitmedi."

"Aynen İrem doğru söylüyor. Gelin şöyle üçlü bir selfie yapalım."

Furkan'ın yanına toplaştık. O sırada Ulaş telefonunu çıkardı.

"Benimkiyle çekinelim."

"Ha Ulaş'ınkiyle çekinmek demek o selfie sosyal medyaya hiç uğramasın demek."

"Aynen öyle kardeşim."

Ağzımız kulaklarımızda birkaç fotoyla kapattık geceyi.

"Of çok yoruldum."

Kendimi ön koltuğa attım.

"Eve gidene kadar kestir biraz."

"Aynen müzik açsana."

"Sen seç hadi."

/Deniz Toprak-Diz Dize/

Şarkıyı açıp arkama yaslandım. Ulaş'la yaptığımız Karadeniz playlistinden açmıştım şarkıyı. Rahat bir posizyon alıp gözlerimi kapattım.

Gözlerimi yarım yamalak açtığımda Ulaş'ın kucağındaydım. Eve yeni gelmiştik muhtemelen. O da beni odaya taşıyordu.

"Uyandırsaydın kalkardım ben."

"Kapa gözlerini. Yarın sabah doktora gidiyoruz. O yüzden dinlen güzelce."

"Ya bugün kusmadım hiç. Gerek yok gitmeye."

"Var İrem gerek var. Şimdi uyu sen."

Öfleyerek başımı boynuna gömdüm. Beni yatağa yatırıp sonra da yanıma uzandı.

***

Sabah kahvaltı edip evden çıktık. Hastane eve yakın olduğundan yürüyerek gitmeyi tercih etmiştik. Ulaş dün randevu almıştı. Biz de direkt doktorun odasına gittik.

"Hoşgeldiniz İrem Hanım. Siz de hoşgeldiniz Ulaş Bey."

"Hoşbulduk. Sağolun."

"Şikayetiniz neydi?"

"Arada sırada kusuyorum da."

"Arada sırada değil doktor bey çok sık kusuyor."

"Midenizi üşütmüş olabilirsiniz. Ama sıklıkla oluyorsa sizi kadın doğuma sevk etmem gerek."

"Kadın doğum mu?"

"Evet ultrasonla bakılması lazım."

Ulaş elimden tuttu.

"Tamamdır sağolun biz hemen geçiyoruz."

Odadan çıktıktan sonra konuşmaya başladım.

"Ulaş kadın doğum ne alaka ya? Hadi gel dönelim işte."

"İrem o kadar geldik baktırmadan gidemeyiz. Gel sevgilim."

Ulaş benim açıklamamı beklemeden kendisi doktora kısaca durumu anlattı. Doktor karnıma sürülecek sıvı çıkardığında ben de yatmıştım. Karnıma sıvıyı yayıp ultrason aletini eline aldı. Tam o sırada telefonum çaldı.

"Acil bir şey olabilir bir saniye."

Yattığım yerden kalkıp çantamdaki telefonu aldım.

"Efend.. Ne!?"

Ya şaka gibi yarın okul var. Ağlamak istiyorum sınıfım da değişmiş. İğrenç iğrenç iğrenç.
Son aldığım karara göre okul zamanı da bölüm atıcaam. Haftada bir ya da iki haftaya bir. Final bölümümüz de 50. Bölüm. İyi okumalar:)

Düşlerde Sevdim Seni •tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin