73 | Karagöl

1.2K 101 40
                                    

Arabayla Artvin'in Borçka ilçesine doğru ilerlerken İrem müzik açmak için radyoya eğildi. Ardından Karagöl yoluna girdiklerinde sepserin Karadeniz havasının içeriye dolması için camı açtı. Bir yandan da şarkıya eşlik ediyordu.

"Gel kaçalım sevduğum, dağlarun arkasindan. Yandum da öleceğum, bu yürek yarasindan.."

Trabzon ve Rize'yi yıl içindeki tatil günlerinde yeterince gezmişlerdi, sıra Artvin'e gelmişti. Karagöl'lerden Borçka'da olanı seçip şimdi oraya gidiyorlardı.

İlçeden göle kadar süren yaklaşık yarım saatlik yolculuk bitmişti. Ulaş uygun bir yere arabayı park ettiğinde birlikte indiler. Ağaçların arasından el ele yürüdüklerinde karşılarına çıkan muhteşen göl manzarası ikisini de büyülemişti.

"Allah'tan sis yok, yoksa bu güzelliği göremezdik." dedi İrem, aynı anda dağların arasında oluşan gölün büyüsüne kapılmıştı.

"Kesinlikle." diyerek İrem'e cevap verdikten sonra kıyıya kadar konuşmadılar. Gölün üzerindeki iskeleye geçtiklerinde kalabalıktan sıyrılıp fotoğraf çekindiler.

İrem ilerideki kayıkları gördüğünde kocaman gülümsedi. "Gölde gezelim mi?"

"Bana uyar, gel gidip soralım."

Ulaş kayıkların başında duran adamla konuşup fiyatını öderken İrem kendilerine kayık seçmekle meşguldü. Kıpkırmızı bir tane seçip bindiğinde suyun üstünde olduğundan ister istemez yalpalamıştı. Bunu gören Ulaş ise koşarak İrem'in yanına gelmiş ve ellerini tutmuştu karısının.

"Sevgilim iyi misin?"

"İyiyim iyiyim, biraz sallandım sadece. Açılıyor muyuz artık?"

Ulaş, İrem'in yanağını okşadıktan sonra karşısında geçip kürekleri eline aldı.

"Açılıyoruz."

İçinde bulundukları doğa o kadar ihtişamlı duruyordu ki etkilenmek elde değildi. Yemyeşil ağaçların içerisinde, dumanlı dağlar eşliğinde huzurlu bir göl gezintisi yapıyordu ikili.

Ulaş, kürekleri bırakıp dengeyi bozmadan İrem'in yanına geldiğinde kollarını sardı sevdiği kadına.

"Çok güzel değil mi her yer? Keşke daha önce gelseydik."

"Bu zamana kısmetmiş demek ki, hem bebeğimiz de görmüş hissetmiş oldu buraları."

İrem kıkırdadı. "Büyüyünce tekrar getirmek lazım, sonuçta aşkımızın tohumunun ekildiği toprakları bilmeli."

"Aynen öyle." İrem'in saçlarına öpücük bıraktıktan sonra sordu. "Dönelim mi artık? Biraz da kıyısında yürüyüş yaparız."

"Olur, ama önce sıcak bir şeyler içsek? Üşüdüm sanki."

"Gömleğimi vereyim mi?"

"Yok yok, iyiyim. İçim üşüdü biraz."

Ulaş dört kolla küreklere sarılıp kısa sürede getirdi kıyıya. Önce kendisi inip İrem'e yardım edecekken indikleri yerde duran genç adam uzatmıştı elini İrem'e. Kayıktan inerken düşmemek için de tutmuştu İrem uzatılan eli.

Ulaş'ın kıskançlık dolu bakışlarıyla karşılaştığında ise gülmemek için dudaklarını ısırdı.

"Hadi geçelim aşkım."

Kafeteryaya doğru ilerlerken İrem Ulaş'ın beline sarmıştı kollarını. Buna karşılık Ulaş da karısının omzuna bırakmıştı elini. İrem ise boşta kalan elini hemen başının sağ tarafında duran el ile birleştirdi.

Düşlerde Sevdim Seni •tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin