"Öyle çok özledim ki, anlatamam." derken kocasının göğsüne sokulmakla meşguldü İrem. 21 günlük hasret bitmiş, sonunda kavuşmuşlardı. Yemin törenindeki izdiham ikisini de yormuştu. Bu yüzden erkenden otele geçmeye karar vermişlerdi.
"Ben de seni çok özledim." İrem'in saçlarını koklarken konuşmasına devam etti Ulaş. "Otel uzak mı?"
"Uzak, Ürgüp'teki bir yerden ayırttırdım."
"O zaman yol boyunca sana sarılarak uyuyabilirim?"
"Uyuyabilirsin tabi."
Birbirlerine sokulup kokularını içlerine çekerlerken ayrı kaldıkları günlerin hasretini gidermeye çalışıyorlardı. Hazır Kayseri'deyken kısa bir Kapadokya tatilinin iyi olacağını düşünmüşler, baş başa gezmeye karar vermişlerdi.
Birkaç saat süren yolculuğun ardından kalacakları otele vardılar. Ürgüp'ün en lüks oteli olmasının yanında balkondan ve terastan peribacaları rahatlıkla seyredilebilirdi.
Odaya yerleştikten sonra yemeklerini sipariş ettiler. Bu yöreye özgü yemeklerden yemeyi tercih etmişlerdi. Akşam yemeği balkondan görünen manzara eşliğinde bittiğinde üstlerine yorgunluk çökmüştü. Bugün iyice dinlenip yarın doya doya gezmeyi planlıyorlardı.
İrem, valizini yatağa bırakmış geceliğini ararken Ulaş arkasından gelip karısının beline kollarını doladı. İrem'in saçlarını bir yana toplayıp boynunu açtı ve derin bir öpücük bıraktı.
"Özledim." Boğuk çıkan sesi İrem'in heyecanlanmasına sebep olurken Ulaş'a döndü. Elini genç adamın ensesine yerleştirip kendine doğru çekti. Dudakları birleşirken İrem'in tişörtünün ucunu kavrayan Ulaş bir çırpıda genç kadını tişörtten kurtarmıştı.
Boynuna yönelen dudakları yavaş yavaş gerdanını bulurken derin nefesler aldı İrem. Bu dokunuşlar içini titretiyordu.
Ulaş, kendi tişörtünden kurtulduktan sonra İrem'in belini kavrayıp kendine bastırdı. Ardından İrem'in saçını kulağının arkasına attı ve fısıldadı. "Çok seviyorum seni."
***
Güneş odalarındaki camdan yüzlerine vurduğunda ilk gözlerini açan Ulaş olmuştu. Göğsünde birleşmiş elleri ayırmadan İrem'in belini okşadı. Teninin yumuşak ve pürüzsüz oluşunu çok seviyordu.
İrem'den gelen homurtular uyandığını belli ederken bir bacağını Ulaş'ın üzerine attı. Küçük eli Ulaş'ın ensesine ulaşırken kendisi de üstünde yerini almıştı.
Burnunu boynuna sürtüp kokusunu içine çekerken Ulaş daha fazla dayanamayacağını anlayıp genç kadının yüzünü kendine çevirdi. Dudaklarını aynı hızla birleştirdi.
Ulaş nefes almak için ayrıldığında İrem durmuyor, dudaklarını ayırmıyordu. Tutku dolu öpücükleri zor da olsa bittiğinde yataktan yavaşça kalktı Ulaş.
"İstersen duşa sen gir önce, ben de kahvaltıyı hazırlatırım."
"Olur." diyerek karşılık verdi İrem. Üzerindeki çarşaftan kurtulup banyoya adımladı.
Ulaş da resepsiyonu arayıp odaya iki kişilik kahvaltı söyledi.
İşlerini hallettikten sonra balkondaki masaya geçtiler. Sabahın erken saatlerinde tertemiz olan Nevşehir havası insanın ruhunu dinlendiriyordu.
"Yarın sabah biz de balona binelim mi?"
"Binelim. Ama sadece ikimiz olalım, baş başa."
"Özel olarak ayırttırmamız gerekecek o zaman."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşlerde Sevdim Seni •tamamlandı•
FanfictionAramızda dağlar, yollar, yıllar var iken; beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.. ~ulrem serisi #1 "Açıkçası ben aşkın bir tutku olduğunu düşüyorum, birini tanımadan da aşık olabilirsiniz; bazen sadece gözlerine bakmak, sesini işitmek bile aşık ol...