~İrem'den
İlk kez bir sabah normalden fazla huzurla uyanmıştım. Ulaş yanımda yoktu. O şimdi kahvaltı hazırlıyordur diye düşünerek kalkıp duşa girdim. Çıkınca da dolaptan Ulaş'ın gömleklerinden birini üzerime geçirdim. Merdivenlerden inerken mis gibi kokular geliyordu mutfaktan. Kapıya kadar geldikten sonra onu izlemeye başladım. Ekmekleri dilimlerken, çayın altını kapatıp bardaklara koyarken.. Biraz daha izleyip içeriye girdim.
"Günaydın."
Beni baştan aşağı süzdükten sonra yutkundu.
"Günaydın.. Sevgilim."
Hazırladığı masaya oturdum. Yüzümdeki gülümseme hiç gitmiyordu, benim de onun da.
"İzmit'ten getirdiğim reçeli çıkarmayı unutmuşum."
Ulaş ayağa kalkıp kavanozdan tabağa aktardı. Ben de tadına bakmak için kalkıp yanına gittim. Parmağımı kavanoza daldırdım ve gelen reçeli yaladım.
"Imm çok güzelmiş bu."
Ağzıma yüzüme bulaştırdığım reçeli silmek için tezgahta peçete arıyordum.
"Ulaş peçete, havlu filan yok mu burada?"
Tezgaha sırtımı yaslayıp Ulaş'a dönecekken dudaklarımız buluştu. Ulaş'ın eli üzerimdeki gömleğe giderken tezgahtaki reçel kavanozunu yere düşürdüm.
.
.
.Öykü ile birlikte tanıtım çekimleri için hazırlanıyorduk. İkimiz de su gibi olmuştuk. İlk kez böyle bir çekimde yer alacağımdan heyecan vardı. Makyajımız ve kıyafetlerimizin tam olduğuna emin olunca diğerlerinin yanına gittik. Erkekler birbiriyle sohbet edip gülüşüyordu. Ulaş'ı uzaktan gördüğümde sanki ilk kez görmüşüm gibi çarptı kalbim. Üzerine giydiği smokin, ondaki duruşu.. Öyle yakışıklıydı ki o an. Yanına gittim. Beni gördüğünde gözleri kocaman açıldı.
"İ..irem.."
"Nasıl olmuşum?"
"Ç..çok güzel olmuşsun."
"Aa nazar değecek şimdi. Tü tü tü maşallah de."
"Tü tü tü maşallah."
Kameraların önünde bir sürü çekim yapıldı. 5 6 saat buradaydık ve eğlenceli geçmişti. Röportajlarımızı da verip dinlendikten sonra Trabzon'a döndük.
"İrem sen bende kal bugün de."
"Yok ya ben otele geçeyim."
"Bir şey mi oldu?"
"Hayır canım ne olacak ki?"
"Gel işte yarın sete beraber geçeriz."
"Peki o zaman."
Havaalanından çıkıp arabayla eve
geldik. Mutfak olduğu gibi duruyordu."Ulaş sen çık ben mutfağı temizliyeyim."
"Elini kesme ama bak cam kırıkları çok fazla."
"Tamam tamam sen git."
"İyi ben duşa giriyorum. Bir şeye ihtiyacın olursa seslen."
Kafamı sallayıp mutfağa girdim. Evde sadece elektrik süpürgesi vardı bu yüzden büyük kırıkları elimle almam gerekecekti. Önce reçeli temizledim sonra da camları tek tek almaya başladım. En sonuncusunu alırken de elimi kestim.
"Ahh!"
Hemen kalkıp suya tutarken Ulaş geldi. Duştan yeni çıktığından saçları ıslaktı. Üzerindeki tişört vücuduna yapışmuştı.
"İyi misin? Acıyor mu çok?"
"Kesilirken acıdı da iyi şu an."
"Bekle burada ben sargı bezi filan getiriyim."
Beş dakika olmadan geldi yanıma oturdu. Çantadan tentürdüyotu çıkardı elimi nazikçe temizledi. Yara bandını yapıştırdı ve elimi dudaklarına yaklaştırıp öptü.
Sanki her şey bir düş gibi geldi o an. Yaşadıklarımız film şeridi gibi geçti beynimden. Ulaş ile karşılaşmamız, yollarımızın kesişmesi, benim sevgilimden ayrılmam, Ulaş'tan etkilenmeye başlamam, yağmurlu bir gece birbirimize ve aşka teslim oluşumuz, terastaki açık açık sevdiğimizi itiraf edişimiz.. Ve aylar sonra artık onun canımdan ve kalbimden bir parça oluşu..
"Ne düşünüyorsun öyle?"
"Hiiç. Yaşadıklarımızı düşünüyorum. Sanki rüya gibi."
"Öyle. Senin şu an yanımda olman bir zamanlar hayalimdi benim. Ama bak hayaller elbet bir gün gerçekleşiyor."
"Düşünüyorum da biz Eser'le ayrılmasaydık. Sen bana beni sevdiğini söylemeyecektin, biz kavuşamayacaktık."
"Eğer iki insanın kaderi birlikte yazılmışsa yolları bir gün mutlaka kesişecektir. O Ankara'da tanıştığımız gün seninle kaderimiz yazılmıştı çoktan. Bu dizi sayesinde tanıştık belki, ama bu dizi olmasaydı da bizim yollarımız bir gün kesişecekti. Doğum gününde Eser ayrılmasaydı senden belki 2 ay belki 3 ay sonra sen ayrılacaktın. Evet ben söylemezdim sevdiğimi. Ben en başından beri seni düşlerde sevmeyi göze almıştım İrem."
Gözlerim dolmuştu. Kollarımı Ulaş'ın beline sardım ve başımı göğsüne koydum.
"Hayatımın sonuna kadar seni seveceğim."
"Ben öldükten sonra da severim."
Kısa bir gülüşmenin ardından Ulaş saçımı okşayarak konuştu.
"Bu gece dizimde uyamak ister misin?"
Cevap vermeden hemen dizine koydum başımı.
"Hadi bana masal da anlat."
"Aramızda kalsın ama çok güzel masal anlatırım. Eskiden mahalledeki çocukları toplayıp anlatırdım akşamları hepsi bayılırlardı."
"O zaman ileride çocuklarımıza da anlatırsın."
Dediğim şeyle gülümsedim. Ulaş alnımdan öperek cevap verdi.
"Anlatırım tabi. Babalarının masallarıyla uykuya dalarlar her gece."
"Ama şimdi ben dinlemek istiyorum. Hadi başla bakalım."
Önce öksürdü ve anlatmaya başladı. Onun sesiyle uykuya dalacak olmanın huzuru vardı içimde.
Masalı diğer bölüm atacağım🌼Bu aralar ne yazacağımı bilemediğimden bölümleri de geç atıyorum, ne yazsam bulamıyorum bir türlü. Sol alltaki yıldız tuşuna basmayı unutmayalım lütfen:) İyi okumalar💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşlerde Sevdim Seni •tamamlandı•
FanfictionAramızda dağlar, yollar, yıllar var iken; beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.. ~ulrem serisi #1 "Açıkçası ben aşkın bir tutku olduğunu düşüyorum, birini tanımadan da aşık olabilirsiniz; bazen sadece gözlerine bakmak, sesini işitmek bile aşık ol...