~İrem'den
"İniyorum şimdi uçaktan sen neredesin?"
"Çıkışa git sağ tarafta araba."
Pembe sırt çantamdan şapkamı çıkarıp kafama geçirdim. Valizimi aldıktan sonra da çıkışa yöneldim. Ulaş'ın arabasını ararken birisi belimden tuttu ve kendine çevirdi. Gözlüğünü başına götürdü ve beni öpmeye başladı.
"Özledim."
Derin bir nefes alıp cevap verdim.
"Ben de. Ama havaalanının ortasında öpüşmesek daha iyi olabilirdi."
Gülümseyip belime elini koydu. Arabaya doğru yürüdük. İçeride Sinan ve şoför vardı. Sinanla da hasret giderdikten sonra arabaya bindik.
Vakfıkebir uzaktı buraya. Ulaş arkada oturduğu için sıkılsam da gelebilmiştik sonunda konağa. Settekilerle sarıldık, selamlaştık. Set vakti gelmişti artık. Yeni sezona heyecanla başlayacaktık. İçimden geçirdim.
"Her şey çok güzel olacak."
Yeni yönetmenle de tanışıp kaynaştıktan sonra senaryo çalışmalarına geçtik. Bugünkü konakta çekimlerden sonra yani yarın deniz çekimleri de vardı. Bir gün boyunca gemide olacaktık.
"İrem Abla!"
"Aşkıım!"
Demir'le kucaklaşırken Ulaş da yanımıza geldi.
"Oh çok özlemişim kuzumu."
"Ben de."
"Anlat bakalım ne yaptın tatilde?"
"Denize girdim, gezdim. Siz ne yaptınız? Beraber mi gittiniz tatile?"
Ulaş dizlerinin üstünde eğilip Demir'i kucağına aldı.
"Evet kuzum seneye sen de gelirsin bizimle."
"Seneye belki sizin bebeğiniz olur onunla gidersiniz tatile."
Ulaş'la birbirimize bakıp gülümsedik.
"İnşallah Demirciğim."
Ulaş'ın dediğiyle kızaran yanaklarımı saklamak için yanlarından ayrılıp lavaboya geçtim ve o sırada da Öykü'yü gördüm.
"Ya sen burada mıydın?"
"Yeni geldim ablacığım."
"Özlemişim kız seni."
"Ah ah ben de. Hepinizi."
Öykü'yle de hasret giderdikten sonra bir yere geçip oturduk.
"İrem tatil yaramış sana. Yüzüne gözüne renk gelmiş vallaha."
"Biraz dinlendim öyle çok bir şey yapmadım yoksa."
"Nerelere gittiniz tatilde Tuna Bey'le? Miami'ye filan mı?"
"Yok ya nerede? Cunda'daydık biz. Ulaş'ın yazlığında."
"Birlikte mi kaldınız orada? Baş başa?"
"Evet ya.."
Öykü'nün fesatlaşan gözlerini gördüm o an.
"Abla sen de var ya.. Öyle düşündüğün gibi bir şey olmadı."
"Neyse canım onun da zamanı gelir."
"Tövbe tövbe."
Osman Hoca da gelince çekimlere start verildi. Akşama kadar setteydik. Konaktaki olan yerleri aralıklarla kostüm değiştirerek çekiyorduk. Akşam 7'ye gelirken bitmişti set. Ayrılmadan Osman Hoca topladı bizi.
"Tekrardan söylüyorum. İnşallah hayırlı, bereketli bir sezon olur. Ekipte birçok değişiklik oldu ama bunun size yansımaması için uğraşıyoruz zaten. Bu gece iyice dinlenin. Yarın İrem, Ulaş, Mehmet Ali, Demir, Emine sizle deniz çekimine gideceğiz. Ben de orada olacağım. Diğerlerine bildirilir set yerleri. Bir de şey var. Park Dedeman'da hepinize yetecek kadar yer olmadığında sadece başroller orada kalacak. Yani Ulaş, İrem, Mehmet Ali, Öykü, Sinan. Geri kalanlar da Park Dedeman'a 5 dakikalık mesafede olan Aurum Otel'de kalacak. 4 bölüm çektikten sonra ara vereceğiz zaten. Dönüşte hepiniz Dedeman'da olacaksınız. İyi geceler hepinize."
Yorgun geçen koca bir günün ardından sadece uyumak istiyordum. İlk gün olduğundan olacak üstüme bir ağırlık çökmüştü. Ulaş'ın koluna girdim arabaya geçtik. Biz birlikte gidiyorduk otele.
"Aşırı yoruldum ya."
"Dinlenirsin gidelim otele. Bir şeyler yiyecek misin odana getirtelim?"
"Çok aç değilim de bir tabak salata iyi olur. Buranınki güzel oluyor."
"Tamam ben hallederim sen direkt odaya çık."
"Fotoğraf çektirmek isteyenler de olur şimdi kapıda."
"Ben birkaçıyla çekinip girerim sen yorgun olduğunu söyle çık odaya."
"Tamam canım."
"Ha İrem. Ben buradan ev tutmayı planlıyorum bu yıl."
"Ev mi?"
"Evet yıl boyu otel zor oluyor bir de hayranlar doluyor otele. Setten yorgun gelip hepsiyle ilgileniyorum daha çok yoruluyorum. Yoksa iyiler de hepsi."
"Haklısın gerçekten ben de mi tutsam ki?"
"Beraber kalalım diyecem.. Olmaz diyeceksin."
"Nasıl da tanırmış sevgilisini."
Gülümseyip devam etti sözüne.
"O zaman ben bir yerleşeyim. Sana ayarlarız güzel bir yer."
"Olur."
Otele vardığımızda çok kalabalık yoktu. Zaman kaybetmeden geçtik odalara. Valizimi sabahtan koyup dolaba yerleştirmiştim. Akşam yorgun geleceğimi bildiğimden. Duş almam gerekiyordu aslında ama yarın sabah alırım diyerek üzerimi değiştirdim. Kendimi yatağa atar atmaz kapı çaldı. Oflayarak kalktım açtım. Elinde salatayla kedi gibi bakan Ulaş'tı gelen. Onun bu haline gülümsedim.
"Gel bakalım."
Elindeki tabağı masaya bırakıp tekrardan yatağa uzandım.
"E yemeyecek misin?"
Kafamı hayır anlamında salladım.
"Gelmiyor musun?"
"Nereye?"
"Of Ulaş yanıma."
"Haa.."
Yüzüne çapkın gülüşünü takınıp yanıma uzandı. Kolunu açıp göğsüne yatmamı işaret etti. İkiletmeden başımı koydum.
"İrem uyuma hemen."
"Uyumayayım mı? Aşkım çok yorgunum diyorum. Gözlerim kapanacak az sonra. Sen uyuma diyorsun."
"Özledim seni."
"Ben de özledim ama şimdi lütfen uyuyalım."
"Peki uyumadan önce.."
Başımı kaldırıp dudağına küçük bir öpücük bıraktım. Ve gülümsedim.
"Oldu mu?"
"Oldu."
Ulaş istediğini almış olacak ki beni daha çok sardı. Ben de biraz daha sokuldum koynuna.
Halvet yazam mı gençler mslwmfkmef
Bugün gelen İrem'in storysinden sonra üzülüp yıkılsam da şimdi ayaktayım. İrem bu hikayeyi okusa beni mahkemeye verir valla jxöekxmdx
Park Dedeman'a Aurum Otel'e de gittim ve kimseyi göremeden döndüm bu gece de buna yakalım🚬
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşlerde Sevdim Seni •tamamlandı•
FanficAramızda dağlar, yollar, yıllar var iken; beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.. ~ulrem serisi #1 "Açıkçası ben aşkın bir tutku olduğunu düşüyorum, birini tanımadan da aşık olabilirsiniz; bazen sadece gözlerine bakmak, sesini işitmek bile aşık ol...