~İrem'den
"Ya burası çok güzelmiş."
Ulaş'la 1 hafta aradan sonra Cunda'da buluşmuştuk. Hasret giderdikten sonra Ulaş'ın yazlık evine gittik. İki ya da üç hafta birlikte burada kalacaktık. Denize girecektik ya da evin bahçesindeki havuzda güneşlenecektik. Beraber adada gezerdik bazen de Ayvalık'a giderdik.
Ulaş'ın her yaz geldiği eve gelmiştim. Ev Ulaş'ı anlatıyordu zaten. Her yer tertemiz ve düzenliydi. Eve yeşilin tonları hakimdi. Kapıdan girince karşıda büyük bir salon ve yanında mutfak ve oturma odası vardı. Üst katta iki tane yatak odası ve banyo vardı. Ayrıca büyük bir teras da vardı.
Bahçesi de evin içi gibi genişti. Çiçekler ve ağaçlara çok iyi bakılmıştı. Arka kapıdan çıkınca koskocaman bir havuz görünüyordu. Yan tarafında birkaç tane şezlong ve şemsiye duruyordu.
Ulaş bana hazırladığı odayı gösterdi ve valizimi getirdi. Eşyalarımı dolaba yerleştiridikten sonra üstüme salaş bir tişört ve şort giydim. Ulaş da üzerini değiştirmiş beni bekliyordu.
"Napalım? Gezelim mi biraz?"
Şapkamı başıma geçirip sandaletlerimi giydim. El ele tutuşup evden çıktık.
Deniz kenarında bir sürü restoran, kafe, dondurmacı vardı. Ama en çok ilgimi çekenler hediyelik eşya satan yerler oluyordu benim.
Ulaş'ı çekiştirerek ilk gördüğüm yere girdim. İçeride küçük magnetler satılıyordu. Yel değirmeni şeklinde üstünde Cunda Adası yazanlardan iki tane aldım. Ben kendimi kaptırmış gezerken Ulaş da dışarıda bir şeylere bakıyordu. Yanına gittiğimde bana bileklik seçtiğini gördüm. Üstünde 'Love' yazan her renkten bileklik vardı. Arasından lacivert olanını beğendim. Ulaş'ın hangisini seçeceğini merak ettiğimden bir şey söylemedim. Biraz daha düşündükten sonra o da lacivert olanı çıkardı. Benim hangisini seveceğimi bilmesi öyle güzeldi ki.
Fiyatlarını ödedikten sonra bilekliğimi taktım. Çıkarmayı düşünmüyordum artık.
Yol boyu yürürken dondurmacılardan birinde durduk. Buranın damla sakızlı dondurması meşhur olduğundan kendimize aldık. Gerçekten çok güzeldi.
Sahilden bir sürü yat ve tekne kalkıyordu. Denizde birkaç saat durup eğlenip dönüyorlardı.
"Ulaş yata binelim mi biz de? Dönüşte de yemek yeriz burada."
"Yata mı binelim yoksa bize özel tekne mi kiralıyım?"
"Tekneye bineriz sonra. Yat kalabalık oluyor eğleniriz biraz."
"E peki o zaman."
Bindiğimiz yat 3 katlı ve kocamandı. Ulaş'la el ele girdik. Kimse kimseyi görmüyordu zaten herkes kendi halinde eğleniyordu. En üst kısma çıktık ve yat hareket etti.
Kendimize içecek bir şeyler aldıktan sonra denize karşı içmeye başladık. Biraz sonra da müzik açıldı ve üstümüze köpük yağmaya başladı. Doyasıya eğleniyorduk.
Ulaş'ı kolundan çekiştirerek dans ettiriyordum. Ama çok sevmiyodu işte. Entellektüel adam. Ben çılgınca dans ederken koluma değen elle irkildim.
"İrem?"
"Emre?"
Biz sarılıp kucaklaşırken Ulaş da bizi izliyordu.
"Ben de İrem nerelerde diyordum? Merve de burada yanına gidelim mi?"
Ablamı annemlerle döndü sanıyordum. Emre'nin koluna girip ablamın yanına gittim.
"Abla sen dönmedin mi?"
"Yok tatlım biraz daha kalacağım. Ulaş nerede hani?"
Bir an Ulaş'ı unuttuğumu farkettim. Yanına gittim ama bıraktığım yerde bulamadım. İçerdeki bar bölümüne gittiğimde yanında birileri vardı ve sohbet ediyorlardı.
"Aşkım?"
Ulaş kalkıp elimden tuttu. Ve beni tanıttı.
"Sevgilim İrem."
"Oha ciddi misin? Sevgili misiniz?"
Televizyondan yüzüni tanıdığım Hakan Kurtaş ve Efe Tuncer'di karşımdakiler.
"Şimdilik açıklamamız yasak aramızda kalsın yani."
Tek tek tokalaştıktan sonra yanlarına oturdum.
"Kırmızı mı beyaz mı istiyorsunuz?"
Bu sesi tanıyordum. Cansuydu bu. Elinde kadehle geldiğinde beni gördü. Yüzündeki gülümseme kaybolmuştu.
"Aa Cansu sen de mi burdaydın?"
"E..evet. Senin ne işin var burada?"
"Sevgilimle tatile geldim de. "
Ulaş'a yaslandım. O da suratsız bir şekilde gelip oturdu. Biliyordum işte gözü vardı Ulaş'ta.
"E aşkım ablam burada da seni sormuştu. Yanına gidelim mi beş dakika?"
"Olur hayatım gel."
Arkadaşlarına görüşürüz dedikten sonra belimden tuttu ve ablamın yanına gittik. Hoşbeş ettikten sonra yat kıyıya gelmişti. Hep birlikte indik sonra da Ulaş'la baş başa kalıp bir restorana geçtik. Balıklarımızı yedik, eve geçtik.
Üzerimi değiştikten sonra yatağa uzandım. Yorulmuştum baya. Ulaş'ı evde ararken kendime kahve koydum. O olurken terasa çıktım. Tam tahmin ettiğim gibi orada sigara içiyordu. Yanına gittiğimde elindeki sigarasını bana uzattı. Ben de bir nefes çektikten sonra geri ona verdim. Sigarasını söndürüp ellerini belime koydu.
"Şu an yanımda olduğuna inanamıyorum."
Ben de ellerimi boynuna dolayıp cevap verdim.
"Nedenmiş o?"
"Geçen sene yazın buraya gelmiştim tam da burada sigara içiyordum ve tek başımaydım. Aşk denen duygudan mahrumdum. Ama şimdi.."
"Ben varım artık."
Ulaş dudaklarıma doğru eğilirken zil çaldı. Oflayarak içeri geçip kapıya baktım. Bilin bakalım karşımda kim duruyordu?
"İrem?"
"Cansu?"
"Senin ne işin var burada?"
"Asıl senin ne işin var burada?"
"B..ben Ulaş'ı görmeye gelmiştim. Senin burada kaldığını bilmiyordum."
Tam cevabımı verecekken Ulaş geldi ve Cansu'yu içeri buyur etti. Hiç haz etmiyordum bu kızdan. Yani ben burada olmasam Ulaş evde tekken gelecekti.
"Bir şey içer misin?"
"Bir kahve alırım."
Ulaş bana doğru baktığında kalktım. Acaba kahvesine zehir filan mı koysaydım? Kahveyi yapıp getirdiğimde Cansu ayaklandı.
"Nereye gidiyorsun kahve ne olucak?"
"Akşam akşam uykum kaçar zaten yine de eline sağlık."
Cansu'ya pis pis baktım ve kahveyi mutfağa bırakıp döndükten sonra Ulaş'la konuştuklarını gördüm.
"Gece gece tek başına gitme ben bırakırım seni."
"Çok sağol Ulaşçım ya."
Ve bana bakarak şunu ekledi.
"Eski günlerdeki gibi motorla mı gitsek?"
Yolmak isteyenler yorumlara gelsin birlikte sövelim. Senin o ulaşçım diyen dilini koparırım engerek.
Yaklaşık 1 ay önce Cunda'ya gittim Ulaş'ı görmek için. Tüm adayı dolaştım ama bulamadım😣Yani yazdığım şeyler gerçekten Cunda'da var. Çoğu da yaptığım şeyler. O lacivert love yazan bilekliği de kendime aldım. E napalım bana alacak bir ulaş'ım yok:/ Damla sakızlı dondurma da çok mükemmel ulaşı aramaktan çok tadına varamasam da 😂
Neyse iyi okumalar okurkuşlar💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşlerde Sevdim Seni •tamamlandı•
Fiksi PenggemarAramızda dağlar, yollar, yıllar var iken; beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.. ~ulrem serisi #1 "Açıkçası ben aşkın bir tutku olduğunu düşüyorum, birini tanımadan da aşık olabilirsiniz; bazen sadece gözlerine bakmak, sesini işitmek bile aşık ol...