27 | Ruj

2.5K 135 12
                                    

~Ulaş'tan

Bir varmış bir yokmuş.. Uzak diyarların birinde prenses yaşarmış. Yeşil gözlü prenses günün birinde kehribar gözlü bir prensle karşılaşmış. Birbirlerine çok aşık olmuşlar...

Masala anlatmaya devam ederken bir yandan da dizimde uyuyan İrem'i izliyordum. Kıvrılmış kirpiklerinin ardında kalan orman yeşili gözünü göremesem de orada olduğunu biliyordum. Saçlarını okşayıp bşr elimi sırtına diğer elimi de bacaklarına yerleştirip kucakladım. Odaya çıkınca pikeyi açıp nazikçe yatırdım. Ben de yanına uzandım. Baş parmağımı kurumuş dudaklarında gezdirdim. Yumuşak tenine değdim. Yüzü kusursuzdu. Çizgi gibi kaşları, ince burnu, ikisinin arasında özenle hizalanmış gözleri, sivri çenesi, alnı, dalgalanmış kahverengi saçları.. Dudağına öptükten sonra göğsüme yatırdım. Sıkıca sarmaladık ve başımı başına yasladım.

Sabah uyandığımda İrem beni izliyordu.

"Günaydın sevgilim.

"Günaydın aşkım."

"Şey Ulaş.."

"Evet?"

"Ben bugün Furkan ve Cem'e söz verdim. Beraber kahvaltıya gideceğiz."

"Tamam gidin. Söylemene bile gerek yoktu ki. Benim setim var zaten."

"Yani ondan değil de birlikte kahvaltı yapamayacağız ya.."

"Bu akşam yemeğe çıkarız."

Göz kırptım. Gülümseyerek cevap verdi.

"Çıkalım."

"O zaman sen bizimkileri bekletme hadi kalkalım."

Kalktıktan sonra üzerimi değişip İrem'in yanına indim. Kitaplıktaki kitaplarıma bakıyordu.

"Şiir seviyorsun."

"Evet. Çok hem de."

"En çok kim okuyorsun?"

Cevap vermemi beklemeden kendisi söyledi.

"Turgut Uyar."

"Doğru cevap."

Arkasından sarılıp boynunu öptüm.

"Bir gün beraber okuyalım. Olur mu?"

"Sen iste yeter ki."

Gelen korna sesiyle Furkanların geldiğini anladık. İrem çantasını alıp kapıya yürüdü.

"Görüşürüz."

"Seni seviyorum."

Kapıdan çıkıcakken geri dönüp beni öptü ve hızlıca dışarı çıktı. O gittikten sonra ben de arkasından çıkıp sete doğru yol aldım.

***

~İrem'den

Çocuklarla ettiğimiz eğlenceli kahvaltıdan sonra ben de sete gittim. Sürmene çarşısında setimiz olacaktı. Ulaş'ın karavanına girdiğimde beni farketmedi. Arkasında olduğum için ellerimle gözlerini kapattım.

"Ben kimim acaba?"

"Elif sen mi geldin?"

Yüzümü buruşturdum.

"Aa pardon Cansu sensin değil mi?"

"Ulaş!"

Ellerimi gözünden çekip dudağına getirdi ve ikisini de öptü.

"Sevgilim gelmiş."

Göz devirip koltuğa oturdum. Canım azıcık birazcık trip atmak istemişti.

"Ne oldu şimdi?"

"Cansu geldi işte. Gidin hasret giderin. Uzun zamandır görüşmüyorsunuz."

"Cansu mu? Ben sana şaka yapmak için söylemiştim onu."

"Hıhı şaka. Bak bu ne?"

Telefonumdan Cansu'nun paylaştığı fotoyu çıkardım.

"Gozol şoylor hop bozom torofto."

"Bozcaada'ya gitmiştik o zaman çekindik. Paylaşacağını bilmiyordum."

"Kim bilir daha ne kadar fotoğraf vardır paylaşmadığı?"

"Kıskanıyorsun."

"Hiç de bile. Arkadaşından niye kıskanacağım seni?"

Arkadaşını bastıra bastıra söylemiştim.

"O yüzden mi gözlerinden alevler fışkırıyor?"

"Ulaş benim senaryoya çalışmam lazım rahat bıra-"

Beni karavanın kapısına yaslayıp deli gibi öpmeye başladı. Etraf çok kalabalıktı. Camdan her an biri bizi görebilirdi. Ulaş'ı ittirirsem büyük ihtimal bana bozulacaktı. Ne yapacağımı bilemezken kapı tıklatıldı.

"Ulaş abi gelebilir miyim?"

Demir gelmişti. Hemen arkamı dönüp kapıyı açtım.

"Hoşgeldin aşkım."

Demir'i annesinin elinden alıp içeri geçtim. Ulaş da o sırada oturmuştu.

"Hoşgeldin kuzum."

"Hoşbuldum Ulaş abi."

Ulaş'ın dudağının kenarındaki ruju farkedince masaya uzanıp peçete aldım.

"Ulaş abi sen ruj mu sürdün?"

Demir kıkırdamaya başlayınca ben de onla gülmeye başladım. Ulaş önce anlamadı. Sonra durumu çaktığında önce bana bir bakış yolladı ve o da gülmeye başladı.

Demir ile Ulaş senaryoya çalışırken ben de cam kenarına oturdum ve boomerang çektim. Altına da 'Canım sıkılmasaymış' yazdım. Beş altı dakika sonra Demir'i annesine teslim edip yanıma oturdu.

"Birilerinin canı mı sıkılmış?"

"Ben sana hala tripliyim Tuna Astepe."

Kollarımı birleştirip dışarı baktım. Ulaş yanımdan kalkıp gitti. Dudaklarımı büzdüm. Bu kadar hemen pes ediceğini sanmıyordum çünkü. İçten içe üzülmüştüm bir de. Ulaş'a döndüm. Kapıya doğru gitti. Çıkacağını düşünüp biraz daha üzülürken Ulaş kapıyı kilitledi. Karavanın perdelerini tek tek çekip yanıma geldi. Hafifçe gülümsedim.

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum ^_^ Bölüm baya bir geç geldi özür dilerim:/ Okulların açılmasına da 9 gün kaldı. Artık ne kadar bölüm atabilirim bilemiyorum. Sınavlarım başlayana kadar belki haftasonları bölüm atarım. Sonra da sezon finali ya da final yapabilirim. Neyse haydi size iyi okumalar💕
Ha bu arada Ulaş bozcadadayken ben de bir gün önce ordaymışım. Hayaaağt ağlamağğklıı

Düşlerde Sevdim Seni •tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin