67 | Geçmiş

1.2K 107 29
                                    

Hayattaki her şeyin mükemmel gittiği zamanlar vardır, bir de o mükemmelliği bozan bazı ayrıntılar. Herkes güllük gülistanlık yaşayamaz bu hayatı, bazıları gülerken bazıları ağlar yaşadıkları için.

İrem ve Ulaş'ın hayatı, hayallerin de ötesinde gibiydi. Herkesin imreneceği, hatta kıskanacağı türdendi. Bir an olsun büyüsünü kaybetmeyen aşkları yetmezmiş gibi paraları, tanınmışlıkları da kıskanılıyordu. Bu evliliği bozmak isteyen bir sürü kişi vardı elbet, bunlardan biri de Ceyda idi.

Ulaş'ın üniversiteden arkadaşı, aynı zamanda eski sevgilisi. Üniversite yıllarına damga vuran aşkı bitiren Ceyda olmuş ve şimdi bin pişmandı. İrem'in yerinde kendisinin olabileceğini düşündükçe hasetinden çatlıyordu, bunlar yetmezmiş gibi bir de komşu olmuşlardı. Ulaş ve İrem'i her birlikte görüşünde içi kavruluyordu, Ulaş'ın hâla kendisini sevebileceğini düşündüğünden bir sürü şey kuruyordu kafasında. Planlarını uygulamak için de en zayıf anlarını bekliyordu.

Yaptığı keki fırından çıkararak bir kaba koydu. Üstüne güzel bir poşet geçirip evden çıktı Ceyda. Komşularını ziyarete gidiyordu. İki ev arasındaki mesafeyı hızlıca kat ettikten sonra zile bastı. İrem kapıyı açar açmaz evin içine adımladı.

Ulaş marketten bir şeyler almaya gittiği için evde yoktu. Onu göremediği için yüzü düşen Ceyda İrem'e belli etmeden gülümsedi.

"Kek yapmıştım ben de, beraber sohbet edip yeriz diye düşündüm. Hem kaynaşmış oluruz böylece."

"İyi düşünmüşsün tatlım, geçsene şöyle." deyip koltuğu gösterdi İrem. Sıcakkanlı ve sevecen biri olarak görmüştü Ceyda'yı. Ulaş'ın eski arkadaşı olduğu için de güven duyuyordu gerçek yüzünü bilmediği kadına. "Kahvaltıdan yeni kalkmıştık, çay sıcak. İçmek ister misin?" diye sordu mutfakta kekleri dilimlerken.

Ceyda, "Olur." diyerek cevap verirken evi süzüyordu.

"Ne güzelmiş eviniz."

"Sağol, Ulaş'la beraber seçtik."

Çayları koyup keklerle birlikte salona geçtiler. O sırada Ulaş da marketteki alışverişini bitirmiş eve dönmüştü. Elinde poşetler olduğundan kapıyı anahtarla açamamış, zile uzanmıştı. İrem yerinden kalkıp kapıya ilerledi.

"Hoş geldin aşkım."

"Hoş buldum sevgilim, istediğin peynirden bulamadım burada. İstersen arabayla başka yere gide-"

Ulaş karşısında Ceyda'yı görünce duraksadı. Peşlerini bırakacağa benzemiyordu bu kadın. Aralarındaki yaşananları İrem'e her an anlatabileceğinden tehlike arz ediyordu. Ulaş acilen anlatmalıydı geçmişi, İrem Ceyda'dan duyarsa her şey sarpa sarabilirdi.

"Hoş geldin Ulaş. Ben de komşularımı ziyaret edeyim demiştim."

"İyi yapmışsın."

"Aşkım sana da kek dilimleyeyim mi? Ceydacığım ellerine sağlık bu arada çok güzel olmuş."

"Afiyet olsun tatlım." dedi Ceyda gözlerini Ulaş'tan ayırmazken.

"Yorulma sen, aç değilim şimdi." diyerek cevap verdi İrem'in sorusuna Ulaş.

"Olur mu öyle şey ya? Ağzın tatlansın. Sen otur burada, hemen getiriyorum ben." İrem mutfağa gider gitmez Ceyda karşı koltukta oturan Ulaş'ın yanına gitti. Bir elini omzuna atarken diğer eliyle genç adamın yanağına dokundu. "O kadar özledim ki seni.." Ceyda'nın bu hareketiyle aniden geri çekilen Ulaş sinirle bakan gözlerimi karşısındaki kadına dikti. "Sakın bana bir daha yakınlaşmaya çalışma Ceyda. Eski günleri unut, artık biz diye bir şey yok. Ben İrem'i seviyorum ve bu gerçek hiç değişmeyecek."

Düşlerde Sevdim Seni •tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin