İyi okumalar...
**********
Ben böyle dedikten sonra Serdar elinde bir enerji topu oluşturdu ve bana attı.
Sıla'dan öğrendiğim gibi topu tuttum, ardından da yok ettim.
Serdar hamlesinin boşa gittiğini görünce biraz bozuldu ama belli etmemeye çalışarak üzerime gelmeye başladı.
Bense geri geri falan gitmiyor, gelip atağa geçmesini bekliyordum.
Önüme geldiğinde hızlıca bir yumruk attı. Bense yumruğunu savuşturup karnına tekme attım.
Bu Serdar'ı daha da sinirlendirmiş olmalı ki hemen toparlanıp art arda üç kez yumruk savurdu.
Ben de birinci ve ikincisini savuşturdum. Üçüncüsünde ise yumruğunu yakaladım ve elini ters çevirdim.
Bunu yaptığımda acıyla inledi. Ben elini bırakınca da sağ ayağıma çelme takıp düşmemi sağladı.
Ardından tekrar yumruk atacağı sırada toparlanıp hamlesinden kurtuldum ve ayağa kalktım.
Benim ayağa kalktığımı gören Serdar, üzerime doğru koşmaya başladı. Ardından karnıma sert bir tekme attı.
İşte bu, gerçekten acımıştı. Darbenin etkisiyle yere düştüm ve iki büklüm oldum.
"Ne oldu? Sanırım çabuk pes ettin yeni kız."
Cidden çok sinir bozucu birisiydi. Ona yenilemezdim. Bu yüzden tekrar ayağa kalktım ve hamlesini beklemeye başladım.
O da tekrar atağa geçip art arda dört yumruk savurdu.
Savunmasını düşürdü.
Dört yumruktan da kurtulduktan sonra ben de karnına sert bir yumruk geçirdim.
Ardından soluk borusunun olduğu yere hızlıca, üç kez vurdum.
Bunu yaptığımda bir, iki adım geriledi ve kendine gelmeye çalıştı.
Çünkü bu hamleye mahruz kalan kişinin nefesi kesilir, gözleri kararırdı.
Boşu boşuna bu teknikleri öğrenmedik değil mi?
Nihayet toparlanabildiğinde elinde tekrardan bir enerji topu oluşturdu ve bana attı.
Ben topu yok ettiğimdeyse güç alanı oluşturup beni geriye savurdu.
Sırtım, biraz ilerideki ağaca çarpmıştı ve cidden çok acıyordu.
Tamam, dövüşüyoruz ama bu kadar abartılacak ne var ki? Dersteyiz sonuçta.
Ben kafamı ağaca yaslamış otururken Serdar bana doğru geliyordu.
Aslında şu an daha iyiydim ama bir planım vardı.
Bana iyice yaklaştığında tam tekme atacaktı ki onu ayağından tutup çektim ve yere kapaklanmasını sağladım.
O, daha ne olduğunu anlayamadan ayağa kalktım ve yüzüne sert bir yumruk attım.
Tam bir tane daha atacakken yumruğumu yakaladı ve elimi çevirdi.
Biraz daha zorlarsa elim ya kırılacakmış ya da çıkacakmış gibi geliyordu.
"Elimi bırak!"
"Yoksa canın mı yandı?"
"Sana 'Elimi bırak.' dedim!"
Serdar beni dinlemek yerine elimi daha da çok çevirmişti.
Artık gerçekten sinirlenmeye başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIA
ФэнтезиHer şey o gizemli kitabı bulmamla başladı... *********** Buradan çıkıp kaçmalıydım. Hem de hemen! Bu yüzden mağaranın çıkışına yöneldim. Fakat çıkışa yaklaştıkça sesler artmaya başladı. Kafamı yavaşça mağaradan çıkarırken gördüğüm şeyle gözlerim büy...