İyi okumalar...
**********
Hepimiz merakla ortamızda parlayarak duran kitaba bakarken bir anda "Pıt!" diye bir ses duyuldu ve kitabın kapağı hafifçe yukarı kalkıp indi. Ardından eski haline döndü ve parlamayı kesti.
Kitaba hem şaşkın hem de mutlu bir şekilde bakarken odaklanmayı bıraktım ve diğerlerine baktım.
Onlar da teker teker güçlerini kullanmayı bıraktılar ve şaşkın şaşkın birbirimize bakmaya başladık. Aynı zamanda yüzlerimizde kitap açıldığı için bir zafer ifadesi oluşmuştu.
Başarmıştık! Sonunda kitabı açmıştık!
İlk şaşkınlığını atlatan ve konuşan İrem oldu.
"Sonunda bu gizemli kitabı açabildik mi? Şimdi ciddi ciddi açıp içine bakabilecek miyiz?"
"Daha da önemlisi bu kitabı açarak gerçekten de tüm sorularımıza cevap bulabilecek miyiz?"
Benim de aklıma doluşan bu soruları cevaplamak için kitabı açmak zorundaydık değil mi? Yoksa nasıl kitabın içinde yazılanları bilecektik? Henüz bunu yapabilecek bir özel güç yoktu. Sanırım yani. Henüz bu hayattaki her şeyi bilmiyordum. Ve içimden bir ses "Bu kitap sana yeni şeyler öğrenmende çok yardımcı olacak." diyordu.
"Sanırım öğrenmenin tek bir yolu var." dedim ve nereden geldiğini bilmediğim bir cesaretle kitabı elime aldım.
Kitabı tam ortamızda tutarken diğer herkes yanıma ve arkama geçti. Ardından meraklı bir şekilde hareketlerimi izlemeye başladılar.
Tam elimi kaldırmış kitabın kapağını açacaktım ki Kaan yine bir şey demeden duramadı:
"Alesya, bekle. Bu kitabı açmak tehlikeli olabilir mi? Emir hocaya haber mi verseydik?"
Kuzey ortamdaki gergin havayı bir nebze de olsa dağıtmak için alaylı bir şekilde sırıttı ve "Kardeşim sen büyüdükçe korkaklaşmaya mı başladın? Eskiden böyle değildin. Alt tarafı bir kitap. Korkma yemez seni." dedi.
Kaan ona dik dik bakmakla yetindi ve bir şey demedi.
Bu manzaraya istemsizce sırıtırken bir yandan Kaan'ın dediklerini düşündüm. Aslında haklı olabilirdi. Ya da Kuzey'in dediği gibi fazla korkak olmuştuk. Veya başka bir deyişle paranoyak.
Kafamı iki yana salladım ve kendimi ikinci düşündüğüme inandırdım.
"Bence o kadar da abartmayalım. Sadece açıp inceleyeceğiz. Hem Emir hocaya söylersek kitabı alıp bize içindekileri göstermemesi gibi bir ihtimal de var. O yüzden açıyorum." dedim ve bir şey demelerine fırsat bırakmadan derin bir nefes aldım ve kitabın kapağını kaldırdım.
İlk sayfa bomboştu. Buna pek de şaşırmadım. Sonuçta ilk sayfası boş olan bir sürü kitap vardı öyle değil mi?
Ardından diğer sayfayı çevirdim.
İşte şimdi gerçekten ilgimizi çekecek bir şeyler görebilmiştik.Şu an baktığımız sayfada simgeler vardı. Evet. Simgeler...
Kitabın kapağındaki taç işaretinin aynısı sayfanın en orta yerinde tüm ihtişamıyla duruyordu. Etrafında ise dokuz tane farklı simge vardı. Her bir simgenin farklı bir elementi ve gücü sembolize ettiğini düşünüyordum.
Hepimiz sanki ağzımıza kilit vurulmuş gibi gıkımızı çıkarmıyorduk. Ve düşünceli -biraz da etkilenmiş- gözlerle simgelere bakıyorduk. İlk gördüğüm anda ne ifade ettiklerini anlamaya çalıştığım için ne kadar güzel çizildiklerini fark etmemiştim. Ama şimdi... Gerçekten de insanda çok değişik bir his uyandırıyordu.
Yavaşça elimi hareket ettirdim ve sayfayı çevirdim.
Şimdiki sayfada ise bir söz vardı. Ya da daha çok bir hitap...
"Tüm Besralara ve Son Gelen Aria'ya..."
Bembeyaz sayfanın tam ortasına, eğik bir biçimde yazılmış yazıya bakarken kaşlarımı çattım.
Besra da ne demekti?
"Bizim gibi özel güçleri olanlara verilmiş olan genel bir ad. Yani hepimiz birer Besra'yız."
Tabii ki Aras yine düşüncelerimi okumuştu. Her ne kadar göz devirmek istesem de şu an yaptığı işime geldiği ve söyledikleri ilgimi çektiği için yapmadım.
Eğer Besra'nın anlamı buysa kitabın başında böyle bir hitabın olması çok normaldi.
Kafamı ona doğru çevirdim ve düşünceli bir ses tonuyla sordum.
"Peki bunu neden bana daha önce söylemediniz? Ya da neden hiç duymadım?"
Aras sanki bunu sormamı bekliyormuş gibi hemen cevap verdi:
"Sana söylememizi gerektiren bir durumla karşılaşmadık çünkü. Hem çok da önemli değil. Bu kelimeyi günlük hayatta az kullanırız. Daha çok bunun gibi kitap ya da belge tarzı şeylerde geçer."Anladığımı belirtmek için hafifçe kafamı salladım ve önüme döndüm.
Onlar bu kelimeyi pek kullanmıyorlardı demek. Ama bu benim de kullanmayacağım anlamına gelmezdi. Hem sevmiştim de. Besralar...
Parmaklarımı yavaşça yazının üstünde gezdirdim. Ardından bir anda bedenimde hafif bir ürperti hissettim. İçimi tuhaf bir his kaplarken elimi çektim.
"Daha kitabın ilk sayfalarında Aria ile ilgili bir şeyler geçtiğine göre bu kitap gerçekten de çok işimize yarayacak olmalı."
İrem'e kesinlikle katılıyordum. Ama aynı zamanda da korkuyordum. Bunda az önceki tuhaf hislerin etkisi büyüktü. Umarım başımıza iş açmazdık.
Hilal arkamdan kolumu dürttü ve "Hadi diğer sayfaya geç. Gerilim yaratmak için mi yavaş hareket ediyorsun anlamadım ki." diye söylendi sabırsız bir sesle.
Aslında böyle bir amacım yoktu ama sırıtmadan edemedim. Biraz daha mı beklesem acaba?
Yok yok. Bu sefer kesin beni ortadan kaldırıp işlerine devam ederlerdi. Bu genç yaşımda öldürülmek istemezdim. Hem de arkadaşlarım tarafından.
Bu yüzden hemen diğer sayfayı çevirdim.
**********
Bölüm Sonu.
Şükür ki 24. bölümün devamını yayımlayabildik. Evet, çoooooook uzun bir ara verdik ama "Duyuru" bölümünde de söylediğimiz gibi LGS sınavına hazırlanıyoruz ve bölüm yazacak vaktimiz olmuyor.
Bu boş vaktimiz yok demek değil ama her gün bilmem kaç soru çözüp ödev yapıp kitap okuyunca ve bir saatçik dinlenme süremiz olunca o kısa zaman diliminde bir şey yazamıyoruz. Çünkü bölüm yazarken iyice düşünüp düzgün bir şey ortaya koymaya çalışıyoruz.Bu bölüm kısa oldu çünkü geçen bölüm devamı olduğu için uzatmadık. Ancak üzülmeyin, bundan hemen sonra bir bölüm daha yayımlayarak size bir güzellik yapabiliriz :)))
Onu da bu uzuuuuuun aramızın özrü olarak kabul edin.
Umarız hikayeyi kütüphanenizden çıkarıp "Unutulacaklar" listenize koymamışsınızdır. Sınav oluncaya kadar yine hiç bölüm atamayabiliriz ama en azından daha da büyük bir ara olmamış oldu. İnşallah mutlusunuzdur çünkü biz sonunda bölüm atabildiğimiz için çok mutluyuz.
Neyse, çok uzattık. Görüşmek üzere.
♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIA
FantasyHer şey o gizemli kitabı bulmamla başladı... *********** Buradan çıkıp kaçmalıydım. Hem de hemen! Bu yüzden mağaranın çıkışına yöneldim. Fakat çıkışa yaklaştıkça sesler artmaya başladı. Kafamı yavaşça mağaradan çıkarırken gördüğüm şeyle gözlerim büy...