3. Bölüm

2.1K 133 12
                                    

İyi okumalar...

**********

Zeynep Ada'nın Ağzından

Sabah gözlerimi salondan gelen seslerle açtım. Sabah sabah kim gelmişti ki? Off, uykum da kaçmıştı.

Saatin kaç olduğunu öğrenmek için yatağımdan kalkacağım sırada bir anda yere kapaklandım.

-Gıcık yorgan! Bir gün de ayaklarıma dolanma!

-O yorganın ayaklarına dolanmaması için insan gibi uyuman gerekiyor Zeynepciğim.

-Sen çok biliyosun iç ses! Ayrıca bu yeri buraya kim koydu?!? Sen de çok gıcıksın yer!

-Yerde gereksiz triplere gireceğine ayağa kalkıp saate baksana kızım.

-Emredersin iç sesim. Hemen kalkıyorum.

Bazen iç sesime çok sinir oluyorum ama bu sefer haklı olduğu için onu dinledim ve yerden kalktım.

Masanın üzerindeki saate baktığımda daha on olduğunu gördüm.

Beni bu saatte nasıl uyandırırsınız?!?

Bir hışımla dolabımın yanına gittim. Beş dakikada üzerimi değiştirip saçımı yaptım ve odamdan çıktım.

Nasıl bu kadar hızlı olduğumu inanın ben de bilmiyorum.

Salona girdiğimde herkesin bakışları bana döndü. Alesya'nın ailesi de buradaydı.
İyi de sabah sabah neden gelmişlerdi ki?
Bunu düşünürken bir şey fark ettim. Burada bir kişi eksikti.

Alesya neredeydi?

İçimi büyük bir korku kaplarken soru dolu bakışlarımı anneme yönelttim. Biri bana neler olduğunu söylemeliydi.

Ancak annem sadece gözlerini kaçırmakla yetindi. Ben de dayanamayıp,
"Anne, Alesyalar neden bu saatte geldiler? Ayrıca Alesya nerede?" diye sordum.

Bana cevap vermeyince bakışlarımı herkesin üzerine gezdirdim. Fakat kimse bir şey söylemiyordu.

Delireceğim ama şimdi!

En sonunda patlayıp,
"Bir şey söylesenize!! Alesya nerede?! Neden biri ölmüş gibi öylece oturup susuyorsunuz?!? Bana cevap verin!!" diye bağırdım.

O sırada babam,
"Kızım karşında senden büyükler var. Böyle konuşmamalısın. Sakin ol önce. Anlatacağız." dedi.

Yaptığımın yanlış bir davranış olduğunu biliyordum ama Alesya için endişelenmeye başlamıştım.

Babama,
"Özür dilerim baba ama herkes burada olup da sadece Alesya olmayınca onun için endişelendim. Siz de bana cevap vermeyince stres oldum ve patladım." dedim.

Babamsa anlayışla başını sallayıp,
"Alesya için endişelendiğinin farkındayız ama bir daha böyle bir şey yapmasan iyi olur. Şimdi geç şuraya otur bakalım. Sana her şeyi anlatacağız ama haberler pek iyi değil." dedi.

Babamı bu yüzden çok seviyorum. Bir şey hakkında konuşurken sizinle hep empati kurar ve ani tepkiler vermez. Canım babam!

Hemen babamın söylediğini yapıp, boş olan tekli koltuklardan birine geçtim.

İçim daha büyük bir korkuyla dolmuştu şimdi. Çünkü babam haberlerin pek iyi olmadığını söylemişti.

Umarım Alesya'nın başına bir şey gelmemiştir.

Ben oturduktan sonra Alesya'nın babası Erkan amca konuşmaya başladı:
"Sabah kahvaltı yapacağımız için Alesya'yı mutfağa çağırmıştık. Zaten o zamana kadar da odasından çıkmamıştı. Pelin (Alesya'nın annesi) birkaç kez seslendikten sonra gelmeyince Alesya'ya bakması için Açelya'yı gönderdik."

ARIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin