İyi okumalar...**********
Bence rüya görmek çok garipti. Bu konuda sayısız yorum da vardı. Rüyalarımızda bazen tam da istediğimiz şeyleri görürken, bazen de hayal bile edemeyeceğimiz kadar kötü şeyler görürdük.
Ben mesela, rüyamda çok özlediğim ve görmek istediğim kişileri görünce çok mutlu olurdum. Ama bu seferkinde öyle olmamıştı.
Galiba bugün rüyamda ablamı görmüştüm. Ya da annem de olabilirdi. İşin kötü yanı da buydu ya... Hatırlamıyordum.
Bu, hayatta en çok sinir olduğum şeylerde baş sıralarda yer alırdı. Annemi ya da ablamı gördüğümü biliyordum ama ne şekilde, nasıl, ne yaparken görmüştüm bilmiyordum.
Gözlerimi açtığımda ağladığımı ve kan ter içinde olduğumu fark etmiştim.
İrem ve Hilal hala uyuyordu. Ben ise yataktan kalktım ve hiçbir şey düşünmemeye çalışarak banyoya girip kendimi duşa attım.
Duştan çıkınca kurulandım ve yanımda getirdiğim okul kıyafetlerimi giydim. Diğer rutin işlerimi halledip yüzüme bol bol soğuk su da çarparak banyodan çıktım.
Kızlar yeni yeni uyanmış hazırlanmaya başlamışlardı. Onlara bugün biraz erken çıkacağımı söyledim. Bu dediğime şaşırıp ne olduğunu sormuşlardı ama ben sorun olmadığını sadece biraz dolaşmak istediğimi söylemiştim.
Yalan da sayılmazdı aslında.
Akşamdan hazırladığım çantamı aldım ve hızlıca odadan kendimi dışarı attım.
Binadan da çıkınca amacım kahvaltı etmek için yemekhaneye gitmekti. Çünkü yemek çok güzel bir kafa dağıtma aracıydı.
Ama ileride ağaçların altındaki bankta oturan bir Aras görünce adımlarımı oraya yönelttim.
Yine erken kalkmıştı anlaşılan. Dünkü garip olaylardan sonra onunla konuşmazsam içimde kalırdı. Aramızın iyi olup olmadığını öğrenmeli, mümkünse şu Emre mevzusunu da artık anlattırmalıydım.
Başını kaldırıp beni görünce şaşırmadı. Yanına otururken ona bakmadan "Günaydın." dedim. Çantamı sırtımdan çıkarıp bankın yanına yere koydum. Aras da öyle yapmıştı.
"Günaydın."
Sesi normaldi. Ama böyle bir şey anlamıyordum ki.
"Sen de mi kötü bir rüya gördün?"
Yüzüme baktı ve tahminimce düşüncelerimden ne gördüğümü anlamaya çalıştı.
"Hayır. Erken kalkmaya alıştım galiba."
"Anladım."
Ellerimi banka yaslamış bir şekilde karşıya bakıyordum. O da öyle. Düşüncelerini de okumayı denemiştim ama nafile. Kafasının içi bomboştu.
Derin bir nefes verdim ve konuya bodoslama daldım.
"Lafı hiç dolandırmakla uğraşamayacağım. Dünki olanlar malum. Küs müyüz?"
Kafamı ona doğru çevirdim ve merakla yüzüne baktım.
"Küs değiliz tabii ki. Dün olanlar senin kararındı, senin düşüncendi. Öyle olmasaydı sıkıntı olurdu asıl."
Yüzü ifadesize yakındı. Sesinde bir ima falan da yoktu. Söylediklerinde de samimiydi.
"Haklısın ama niye hala bir sıkıntı varmış gibi hissediyorum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIA
FantastikHer şey o gizemli kitabı bulmamla başladı... *********** Buradan çıkıp kaçmalıydım. Hem de hemen! Bu yüzden mağaranın çıkışına yöneldim. Fakat çıkışa yaklaştıkça sesler artmaya başladı. Kafamı yavaşça mağaradan çıkarırken gördüğüm şeyle gözlerim büy...