İyi okumalar...**********
Sabah bu okula geldiğimden beri ilk kez normal bir şekilde, kurduğum alarmla uyandım. Duş alacağım için alarmı 8.30'a kurmuştum. Yani daha erkendi.
Kızlara döndüğümde hala uyuyor olduklarını gördüm.
Eğer onların şimdi uyanmasına sebep olursam hayati tehlikem olacağını bildiğim için hemen alarmı kapattım.
Ardından yataktan normal bir şekilde kalkıp -bunun olabildiğine inanamıyorum- dolabımın karşısına geçtim.
İçinden giyeceklerimi çıkartıp banyoya girdim. Ilık suyu ayarladıktan sonra üzerimdekileri çıkarıp kendimi suyun altına bıraktım.
Saçımı ve vücudumu yıkadıktan sonra suyu kapattım ve duşakabinden çıktım.
Havluya sarınıp kurulandım ve okul formamı giydim.
Tekrardan odaya geçtiğimde saati kontrol ettim. Dokuz olmuştu.
Kızlara bu kadar uykunun yeteceğini düşünüp yataklarına ilerledim.
İlk önce Hilal'i uyandırmaya çalıştım. Ancak sadece çalıştım.
Ondan ümidi kesince İrem'in yanına geçtim ve onu dürtmeye başladım. Aynı zamanda "İrem uyan hadi. Sabah oldu." diyordum.
Birkaç denemeden sonra gözlerini araladı ve kafasını yastıktan kaldırdı.
Bir güzel gerindi, esnedi ve "Günaydın Alesya. Saat kaç?" dedi.
"Sana da günaydın. Saat dokuz. Aslında Hilal'i de uyandıracaktım ama bir türlü kalkmadı."
"O her akşam kış uykusuna yattığı için uyandıramaman normal. Gel, birlikte deneyelim."
İrem bu konuda haklı olabilirdi.
Ben de "Tamam." dedim ve Hilal'in yatağının bir tarafına ben, bir tarafına o geçti.
İrem, "Üçe kadar sayacağım. 'Üç!' dediğimde 'Hilal uyan artık!!!' diye bağıracağız ve onu sarsacağız. Tamam mı?" dedi.
Ben de onu onayladığımda saymaya başladı:
"Bir... İki... Üç!!!"İkimiz de aynı anda "Hilal uyan artık!!!!" dedik ve onu sarstık.
Hilal de yatağına korkuyla sıçrayıp "Allah'ım ne oluyor?! Ülkede savaş mı çıktı!?" diye tabiri caizse çığırdı.
Biz ise ilk önce kulaklarımızı kapattık. Ardından da Hilal'in haline gülmeye başladık. Yüz ifadesi çok komikti çünkü.
Hilal ise bize kötü kötü baktı ve "Allah aşkına böyle insan mı uyandırılır? Azıcık merhamet." dedi.
"Hilal teknik olarak bir insanın bu kadar uyuması mümkün değil. Yani seni bu şekilde uyandırmamız gayet normal."
Bunu diyen İrem'di. Azıcık abartmıştı ama Hilal cidden biraz fazla uyuyordu.
Ancak şimdi bunların düşünmek yerine okula yetişmeliydik. Kırk beş dakikamız kalmıştı çünkü.
"Kızlar muhabbetinizi bozmak istemem ama okula geç kalacağız. Saat dokuzu çeyrek geçiyor."
Bunu söylememle İrem dolabına koştu. Hilal de yataktan fırlayarak banyoya gitti.
Hilal banyodan çıktığında İrem giyinmiş, çantasını hazırlıyordu.
Hilal de dolabının karşısına geçip formasını giydi ve çantasına yöneldi.
Bu arada ben de kurumaya yüz tutmuş saçlarımı tarayıp, sıkı bir atkuyruğu yapmıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIA
FantastikHer şey o gizemli kitabı bulmamla başladı... *********** Buradan çıkıp kaçmalıydım. Hem de hemen! Bu yüzden mağaranın çıkışına yöneldim. Fakat çıkışa yaklaştıkça sesler artmaya başladı. Kafamı yavaşça mağaradan çıkarırken gördüğüm şeyle gözlerim büy...