50. Bölüm

330 29 19
                                    

İyi okumalar...

**********

Hala onlara bakmaya devam ederken kitabı almak için ne yapabileceğimizi düşünüyordum.

En sonunda "Her seferinde aksiyon, macera işlerine girişmeye ne gerek var?" diye içimden geçirerek Aras tam kitabı Kemal'e verecekken telekinezi gücümü kullanıp kitabın bana gelmesini sağladım ve geldiğinde hemen kitaba sımsıkı sarıldım.

Tabii ki çok özlediğimden değil, birisi almaya çalışmasın diye.

Bu arada Aras ve Kemal şaşkın bakışlarla bizim olduğumuz yere bakıyorlardı. Ne güzel... Fark edilmiştik.

"Acaba telekinezi kullanırken ne düşünüyordum?" diye kendi kendime kızsam da iç hesaplaşmamı sonraya erteleyip hepimizi okula ışınladım.

Aklım Aras'ta kalsa da şu an için önceliğim kitaptı. O yüzden onu da sonra düşünecektim.

Bizimkiler de bana soru işareti dolu gözleriyle baksa da önce bahçenin ortasında dikilmeyi bırakıp yurda gitmeyi daha mantıklı görmüş olacaklar ki bir şey dememişlerdi.

Böylece birlikte yurttaki büyük salona gidip oturduk ve konuşmaya başladık.

"Alesya neden bu şekilde kitabı aldın? Biraz bekleyip düşünebilirdik."

Ada'nın dediklerine birkaçımız daha katılırken ona cevap verdim.

"Evet bekleyebilirdik ama hem zaman kaybı hem de gereksiz yere aksiyon. Kolay yolla aldım işte kitabı."

"Evet ama Aras ile Kemal fark etmeden de halledebilirdik bu işi. Şimdi Kemal de Aras'ın onunla bir işler çevirdiğini anladığımızı biliyor."

"Haklı olabilirsin İrem. Ama biz Aras'a bunun farkında olduğumuzu zaten daha önce söyledik ve muhtemelen o da Kemal'e anlatmıştır. Hem bilmiyorduysa ve şimdi öğrendiyse bile çok da önemi yok."

İrem kaşları çattı ve "Nasıl önemi yok? Belki Aras okula geri dönmeyecek ve bizim onu eski haline döndürmek için yapmaya çalıştığımız planlar başlamadan bitecek. Bu da bir ihtimal." dedi kızgınca.

Rüzgar ise ona karşı çıktı. "Ama Kemal Aras'ı kitabı almak için kullandıysa muhtemelen bizim ne yaptığımızdan haberdar olmak için de kullanıyordur. Okulda olmazsa ne işine yaracak ki?"

Ben de Rüzgar gibi düşündüğümden kitabı almak için böyle bir yol tercih etmiştim zaten. Beni destekleyen biri olması güzeldi.

İrem ise ellerini teslim olurcasına kaldırdı. "Tamam ben bir şey demiyorum. Kaan'dan öğreniriz nasıl olsa okulda olup olmadığını."

"Peki kitaba ne olacak şimdi? Hilallerin odasında güvenli olmadığı belli. Herhangi birimizin odasında da muhtemelen öyle. Emir hocayı araya karıştırsak işler daha da karmaşıklaşacak..."

Hakan'ın dedikleri doğruydu. Kitabı düzgün bir yere koymamız gerekiyordu ama neresi?

"İyi de kitabı gizli bir yere koysak bile Aras düşüncelerimizi okuyup öğrenemez mi?"

Hilal'in dediği de doğruydu. Yani sayılır...

"Biz düşünmezsek o da öğrenemez."

"Peki ya şu daha önce yakaladığımız ve Alesya ile Aras'ın zihnine girdiği adam? Ya Aras bize de öyle bir şey yapmaya kalkarsa?"

Kaan'ın Rüya'nın cevabından sonra sorduğu soruyla daha da çok kafamız karışmıştı.

"O zaman biz de yalnız kalmayız Kaan. Hep birden fazla kişi olarak bulunursak etrafta bizi tek yakalayamaz."

ARIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin