6. Bölüm

1.6K 98 9
                                    


İyi okumalar...

**********

Gözlerime inanamıyordum. Ada ve Rüzgar yanlarında İrem ile birlikte bize doğru geliyorlardı.

Onların burda ne işi var yaa?

Bense gözlerimi kocaman açmış, hortlak görmüş gibi onlara bakıyordum.

Beni ilk fark eden Rüzgar oldu. Yürümeyi bıraktı ve şaşkınca bana bakmaya başladı. Ada da Rüzgar durunca onun baktığı yere baktı ve beni gördü.

Ben öyle heykel gibi kalınca masadakiler de İrem'i görüp "Ne iş?" dercesine bakmaya başladılar.

İrem bile, benim Ada ve Rüzgar'la bakışmamı görünce afallamıştı.

Ne bakışmalı bir an bu böyle!!!

Bu garip ve bol bakışmalı anı bozan Ada oldu.

Hemen adımlarını hızlandırdı ve bana doğru gelmeye başladı. Hemen yaşadığım şoktan çıkıp ayağa kalktım. Ve tabii ki diğerleri de.

Ada "Alesya!!!" diye bağırarak üzerime atladı. Evet, bildiğiniz atladı.

Kemiklerimi kırmak ister gibi bana sıkıca sarılırken bana bağırmayı da ihmal etmiyordu. "Nerdesin kızım sen?!! Nasıl bu kadar sorumsuz olabilirsin!? Ne kadar korktuk haberin var mı?! Aklım çıktı sana bir şey oldu diye! Annenler de çok merak etti! Se- "

"Ada n-nefes alamıyorum."

Sonunda beni bıraktığında derin bir nefes aldım. Ohh be!!

Ada önce beni baştan aşağı süzdü ve bir şeyimin olmadığını görünce rahatladı. Ardından şokunu yeni atlatmış olan Rüzgar geldi ve bana sarıldı.

"İnsan bir haber verir. Bizi korkutmak hoşuna mı gidiyor prenses?" dedi.

Ondan ayrıldığımda "Amacım bu değildi ama hoşuma gitmediğini söyleyemem." diyerek kıkırdadım.

"Neler oluyor burda? Siz kimsiniz?" diye soran Aras'a döndüm. Hafifçe kaşlarını çatmış Ada ve Rüzgar'a bakıyordu.

Ada ağzını açmış tam bir şey diyecekti ki İrem konuşunca susmak zorunda kaldı.

"Ormanda bana saldıran iki kişiyle kavga ederken onları gördüm. Bana yardım ettiler. Onların da özel güçleri var ama galiba yeni öğreniyorlar. Ben de onları buraya getirdim." dedi.

O böyle diyince gözlerimi sonuna kadar açtım.

Yok artık! Onların da mı özel güçleri var?

Ardından devam etti: "Ama Alesya'yı nerden tanıdıklarını ben de bilmiyorum."

Ben öylece kalınca Ada " Biz Alesya'nın en yakın arkadaşlarıyız. Asıl siz kimsiniz? Ne özel gücünden bahsediyorsunuz?" dedi.

Sonra Rüzgar bana kısa bir bakış atıp tekrar Araslara döndü ve "Ayrıca Alesya'nın burda ne işi var?" diye sordu.

Başından beri hiç konuşmayan Hilal eliyle masayı işaret etti ve "Önce bir oturun. Öyle ayaküstü konuşulacak bir şey değil." dedi.

Ada ve Rüzgar kararsız bir şekilde bana baktığında onları rahatlatmak için gülümsedim ve başımı salladım.

Hepimiz masaya oturunca bu sefer ben derin bir nefes aldım ve ormanda bayılıncaya kadar yaşadığım her şeyi anlattım.

Sonra sözü Aras aldı ve bana anlatılanları onlara da anlattı.

Tabi ben de bu sırada alttan alttan Rüzgar ve Ada'nın yüz ifadelerine gülüyordum.

ARIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin