45. Bölüm

446 44 31
                                    

İyi okumalar...

**********

Meriç'in evin kapısını açıp geçmemiz için kenara çekilmesiyle Aras ile birlikte içeriye adımladık. Bizi geniş bir koridor karşılamıştı.

Meriç önümüze geçip ilerlerken onu takip ediyorduk.

"Annem ve babam işte oldukları için evde bir tek dedem var. Bir de biz."

Gözlerim etrafı tararken başımla onayladım onu. Bu iyiydi.

Bir odanın kapısına geldiğimizde Meriç durup içeri girdi. Biz de arkasından.

Koltuklardan birinde oturan kişiyle -Meriç'in dedesiyle- göz göze gelince ürpermedim desem yalan olurdu.

Selam verip karşısındaki koltuğa oturduk Aras'la. Meriç çaprazımızdaki tekli koltuğa oturmuştu.

Karşımdaki adamı incelemeden yapamadım. Tahminimce yetmişli yaşlarındaydı ve saçları bembeyazdı, yer yer dökülmüştü. Cam mavisi gözleri çok boş bakıyordu ve bu da insanı ürkütüyordu. Boynundaki silik dövme ise bize göz kırpar gibiydi. Odaya girdiğimizden beri tek mimiği oynamamış, sadece düz bir selam vermişti.

"Dede sana bahsettiğim arkadaşlar. Sizi yalnız bırakmamı ister misiniz?"

-Bence kalmalısın.

-Ne o? Korktun mu yoksa?

Meriç'e demiştim ama Aras cevaplamıştı. Umursamadım.

"Yok oğlum, kal."

Adam torununun sorusuna cevap verip bakışlarını bize dikti.

Söze girmemiz gerektiğini anlayıp konuşmaya başladım.

"Efendim biz buraya size birkaç soru sormak için geldik. Belki Meriç az çok bahsetmiştir."

Adam bana çok dikkatli bakıyordu, bir şeyleri sorgular gibi. Düşüncelerini okuduğumda gerçekten zihninde sorular cirit atıyordu. Bu yüzden yerimde rahatsızca kıpırdandım.

"Evet, biliyorum. O yüzden kıvranmanıza gerek yok. Direkt sorabilirsin ne soracaksan Aria."

Adamın bana hitap şekliyle yutkundum. İstemsizce gerilmiştim.

-Sakin ol. Adamın enerjisine baktım ve iyi birisi. Sadece temkinli.

Aras'ı gözlerimi yavaşça kapayıp açarak onayladım ve adama sorularımı sıraladım.

"Ben ve arkadaşlarım bir saldırıya uğradık ve öğrendik ki bize saldıran kişiler Phoenix adlı bir gruptanmış. Sizin de zamanında bu grubun üyesi olduğunuzu biliyoruz. Hatta lideriyle mi ne yakınmışsınız diye duyduk. Bu yüzden bize onlar hakkında bildiklerinizi anlatırsanız çok seviniriz."

Ağzımdaki baklayı çıkarmanın rahatlığıyla derin bir nefes aldım.

"Ayrıca bizden ne istiyor olabilirler? Bir fikriniz var mı?"

Aras da en az benim kadar meraklıydı bu konuda. Gerçi kim kendisine saldıran kişilerin amacını merak etmezdi ki?

Karşımızdaki adam bir süre durdu ve ardından sakin bir şekilde konuştu.

"Çocuklar cevapları çok uzağınızda arıyorsunuz, aslında çok yakınınızdalar."

Duyduklarımla kaşlarımın çatılması aynı saniye içerisinde gerçekleşti. Adamın her cevabı vermesine hazırdım -hatta bizi kovmasına bile- ama böyle bir şey beklemiyordum. Ne demek cevaplar çok yakınımızda?

ARIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin