38. Bölüm

539 53 48
                                    

İyi okumalar...

**********

Yazar Anlatımıyla (1 Hafta Sonra)

Dışarıda soğuk bir sonbahar rüzgarı eserken, Aria Güçler Akademisi'nde ise umutsuzluk rüzgarları esiyordu.

Alesya; nam-ı diğer Aria bir haftadan beri ortalıklarda yoktu, kayıptı. O adamlar tarafından kaçırılmıştı.

Ailesinin anlattıklarına göre onu önce onların tutulduğu restoran deposuna getirmişler, ardından da yaka paça başka bir yere götürmüşlerdi.

Arkadaşları ve öğretmenleri bu bir hafta içinde çok şey yapmışlardı. Akıllarına gelen her yeri didik didik aramışlar, hatta Alesya'nın olma ihtimali olmayan yerlere bile bakmışlardı. Çünkü zaten artık bu olağanüstü şeyler hayatlarının birer parçası olmuştu. Ama Alesya'dan hiçbir iz ya da haber yoktu.

Arkadaşlarının hepsi kafayı yemek üzereydi. Alesya için çok endişeleniyorlardı ve ellerinden hiçbir şey gelmediği için de kendilerini suçluyorlardı. Ailesi bulundu diye sevinemiyorlardı bile doğru dürüst. Bir şeyi halletseler diğer taraftan bir sorun çıkıyordu. Bu iş çığırından çıkmak üzereydi onlara göre.

Umut her zaman vardı evet ama seviyesinde değişim olabiliyordu. Bazıları hiç istemese de umutsuzluğa kapılmak üzereydi.

Belki ailesi ondan daha uzun süredir ortalıkta yoktu ama onların kurtulması Alesya'ya göre daha zordu. Alesya, Aria'ydı. Hiç değilse zeki bir kızdı. O adamların elinden kaçmakla kalmaz onları doğduğuna bile pişman edebilirdi. Ama bu kadar uzun süre ses soluk çıkmaması kafalarından yüzlerce kötü senaryo geçmesine sebep oluyordu.

Alesya'nın ailesi ise artık iyi durumdaydı. Okula Emre tarafından getirildikleri günden itibaren tedavi görüyorlardı. Uzun süre aç ve susuz kalıp aşırı stres ile korkuya maruz kalmanın sonucu bu olmuştu. O ilk gün revirde kalmışlardı. Daha sonra ise hem iyileşmedikleri hem de kendi evleri artık tehlikeli olduğu için kızların yurdundaki bir odaya yerleşmişlerdi. Emir hoca müdürle konuşarak bu işi kolayca halletmişti.

Diğer gün biraz daha kendilerine geldiklerinde ise koruyucular, Emir ve Bahar hoca, Açelya, Pelin Hanım, Erkan Bey konuşmak için toplanmışlardı. Bahar hocanın Emir hocanınkine göre daha geniş odasında gerçekleşmişti bu.

Erkan Bey sözü alarak başlarına gelenleri tek tek anlatmıştı önce. Alesya'nın yanlarına getirilip sonra götürülmesi de dahil.

Pelin Hanım'ın kızının durumunu düşündükçe içi yanıyordu. Bu yüzden çaresizlikle başlarına bunların neden geldiğini, o adamların kim olduğunu, Alesya'nın nerde olduğunu sordu.

Emir hoca onlara kendilerinin bildiği her şeyi anlattı. Güçler, koruyucular ve Aria da dahil.

Şaşırdılar önce ama sonra Açelya da bunu bildiğini belirttiğinde inanmaktan başka çareleri kalmadı. Zaten ilerleyen günlerde bunlara gözleriyle de şahit olmuşlardı.

Buraya kadar her şey iyi, hoştu. Ama asıl sorun bunlardan sonra konuştuklarıydı.

Aras içindeki şüphelere dayanamayarak Emre'nin anlattıklarını Alesya'nın ailesine anlatıp teyit etmelerini istedi bir nevi.

Önce üçü de kaşlarını çatmış ardından böyle olmadığını söylemişlerdi. Yani anlattıkları doğruydu ama sanki zamanda uyuşmazlık vardı. Açelya "Sizin yani Emre'nin anlattıklarına göre bizi bulması ve Alesya'nın yanımızdan götürülmesi aynı gün olmuş. Ama bu iki olay arasında o kadar az zaman yoktu ki. Alesya götürüldükten sonra iki gün falan o depoda kaldığımızı sanıyorduk biz. Alesya, Emre bizi bulmadan çok daha önce gitmiş olmalıydı. Ama zaman kavramını yitirdiğimiz için emin değiliz tabii." diyerek durumu açıklamıştı.

ARIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin