İyi okumalar...**********
Alesya'nın Ağzından (Kaldığı Yerden Devam)
Adamlardan biri bana doğru gelmeye başladığında öylece dikilmekten vazgeçip nereye gittiğimi bilmeden koşmaya başladım.
Tabi bu ayakla ne kadar koşabilirsem...
Adamın benim arkamdan geldiğini ayak seslerinden anlayabiliyordum. Sesler gittikçe yaklaşırken aynı zamanda ben de yavaşlıyordum çünkü ayağım beni iyice zorlamaya başlamıştı.
Bu yüzden hemen önümdeki büyük kayanın arkasına geçip saklandım.
Nefes alışverişlerimi kontrol etmeye çalışıyordum ama yaşadığım korku ve o adamlar beni yakalarsa olabilecek şeyleri düşünmek bana hiç yardımcı olmuyordu.
Kendimi aksiyon filminde gibi hissediyorum yaa. İnşallah sonum o filmlerdeki sarışın kız gibi olmaz.
İç sesim her zamanki gibi tam zamanında lafa karıştı.
-Allah'ım şu kızın azıcık aklı vardı, şimdi onu da kaybetti.
-Yine ne yaptım iç ses?
- Bir de soruyor. Kızım sen sarışın mısın? Hem o korku filmi değil miydi?
-Off iç ses off. Ben onu lafın gelişi söyledim. Hem öyle olmasa bile bu durumda nasıl mantıklı düşünmemi beklersin?
-Alesyacığım, ben de seninle aynı durumdayım şu anda ama ben mantıklı düşünebiliyorum değil mi?
-İç sesciğim şu an gerçekten laf dalaşına girmek için uygun bir zaman değil. Daha fazla seninle uğraşamayacağım.
-Bana ihtiyacın olduğunda bu sözlerini hatırlatacağım sana. Hıhh!
İç sesime her zamanki gibi gözlerimi devirdim ve peşimdeki adamlardan nasıl kurtulacağımı düşünmeye başladım.
Tam o sırada adım seslerinin iyice yaklaştığını farkettim. Umarım beni görmeden geçip giderdi.
Sesler tam kayanın yanında durduğunda benim kalbim de boğazımda atıyordu. Ben korkudan gözlerimi kapatmış, olacakları beklerken sesler uzaklaşmaya başlayınca hemen gözlerimi açtım. Sonunda rahat bir nefes alıp ne zaman yumruk yaptığımı bilmediğim ellerimi serbest bıraktım. Stresten terlemişlerdi.
Tam kafamı kayanın arkasında çıkarıp bakacaktım ki arkamdan iki güçlü elin kollarımı tutup beni ayağa kaldırmasıyla gözlerim kocaman açıldı ve korkuyla çırpınmaya başladım. Ancak arkamdaki adam beni o kadar sıkı tutuyordu ki ne kadar çırpınsam da kurtulamıyordum.
"Bırak beni! Ne istiyorsun benden!? Bıraaak!!!"
Arkamdaki adam "Boşuna çırpınma küçük kız. Asla kurtulamazsın." deyince daha fazla çırpınmaya ve bağırmaya başladım. Adamın sesi beni öyle ürkütmüştü ki neredeyse ağlayacaktım.
Ardından bir anda arkamdaki kollar çekilince, yerimde debelendiğim için az kalsın dengemi sağlayamayıp yere düşecektim.
Sonunda toparlanabildiğimde hemen arkamı döndüm. Karşılaştığım manzarayla bugün hep yaptığım gibi gözlerimi kocaman açtım.
Yine ne mi oldu?
Peşimdeki adamların az önce yumrukladığı kahverengi gözlü çocuk, beni tutan adamı yumrukluyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIA
ФэнтезиHer şey o gizemli kitabı bulmamla başladı... *********** Buradan çıkıp kaçmalıydım. Hem de hemen! Bu yüzden mağaranın çıkışına yöneldim. Fakat çıkışa yaklaştıkça sesler artmaya başladı. Kafamı yavaşça mağaradan çıkarırken gördüğüm şeyle gözlerim büy...