20. Bölüm

996 76 7
                                    

İyi okumalar...

**********

Yaprak Çamlıca'nın Yüce İnsan şarkısını söyleyecektim. Güzel bir şarkıydı hem de sesime uyduğunu düşünüyordum.

Çok heyecanlıydım. Heyecandan ellerim titriyor, avuçlarım terliyordu. Kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Sakin Alesya... Sakin ol... Yapabilirsin...

Sonunda sahnede öylece dikilmekten vazgeçtim ve elimi uzatıp mikrofonu aldım. Gözlerimi dikkatle beni izleyen arkadaşlarımda gezdirdim ve derin bir nefes alıp şarkıyı söylemeye başladım.

Nerden başlasam anlatılmaz
Ben pes etsem aşk bırakmaz
İmkansızdı ya gerçek olmaz
Biter sandığın, geçer sandığın
Sonu kıyamet kaçılmaz

Gülümseyerek şarkıyı söylerken heyecanım neredeyse tamamen geçmişti. Gözlerimi bizim gruba çevirdiğimde hepsi sesimden etkilenmiş gibi bakıyorlardı. Rüzgar ve Ada hariç. Onlar sesimi zaten bildiği için gülümseyerek bana bakıyorlardı. "Devam et, çok güzel gidiyorsun." dermiş gibi.

Tabii durum böyle olunca bana bir özgüven geldi ve şarkıyı daha içten ve coşkulu söylemeye başladım.

Sen beni anlat soranlara sevmemiş gibi yaparsın
Kurtul bu aşktan kaç belki de çok yol alırsın
Sakın sözlerim yolundan alıkoymasın
Ey yüce insan sen mükemmel olana layıksın

Sen beni anlat soranlara sevmemiş gibi yaparsın
Kurtul bu aşktan kaç belkide çok yol alırsın
Sakın sözlerim yolundan alıkoymasın
Ey yüce insan sen mükkemmel olana layıksın

Gamze hocaya baktığımda o da gülümseyerek ve etkilenmiş gibi bana bakıyordu. O an içimi bir mutluluk sardı. Beğenmişlerdi!!!

Birilerinin yaptığım şeyden etkilenmesi, beğenmesi insana büyük bir mutluluk veriyordu.

Sen beni anlat soranlara sevmemiş gibi yaparsın
Boğuldun aşktan ya ardına bakmadan kaçarsın
Sakın sözlerim aklını karıştırmasın
Sen güçlü insan tek başına da ayakta kalırsın

Sonunda şarkıyı bitirdim ve mikrofonu yerine koydum. Tam o sırada salonda büyük bir alkış tufanı koptu. Herkes alkışlıyordu. Ben de gülümseyerek, biraz da şaşkınlıkla onlara bakıyordum. En kuvvetli alkışlayanlar tabii ki de benim biricik arkadaşlarımdı.

Ada ayağa kalkmış alkışlıyordu. Bir yandan da saçma sapan hareketler yapıyordu. Deli kız!

Kaan'a baktığımda kıkırdamama engel olamadım. O da ayaktaydı ve ıslık çalıyordu. Yani... Çalmaya çalışıyordu.

Ben heyecan, mutluluk ve şaşkınlık karışımı bir ifadeyle sahnede dikilirken Gamze hoca ayağa kalktı, sahneye geldi ve bana teşekkür etti. Ardından ben de bizimkilerin yanına gittim. Tam oturacaktım ki biri üstüme atlayıp beni boğarcasına sarılmaya başladı.

"A-ada n-nefes alamıyorum."

Birden beni ahtapot gibi saran kollar çekilince gözlerim açıldı.

"Aşk olsun Alesya. Beni nasıl Ada sanarsın? Sana sadece o mu sarılabilir?"

Hilal...

"Ya yok canım arkadaşım. Hiç öyle şey olur mu? Benim ahtopotum genelde Ada'dır da ondan öyle şey ettim. Yani... Sen birden sarılınca şey edemedim." Harika! Batırdım.

ARIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin