kehlani - gangsta
🍷
"Hiçbir şeyin değil miyim? Neyin olduğumu göstereceğim."
Geri çekilip asansörü yeniden çalıştırana kadar durduğumuzun bile farkında değildim. Aynadaki aksime baktım. Titriyordum. Aynanın önündeki bara tutundum. Ayaklarımın beni taşıyamayacağından ve hemen ayaklarının dibine yığılacağımdan korkuyordum.
Ding.
Gözlerimiz aynada kesişti. Senden korkmuyorum, der gibi bakmak istiyordum; fakat irisimin bile titrediğini hissediyordum.
Dirseğimi sıkıca kavrayıp asansörün dışına çekti. Çekmeye çalışsam bile başarılı olamayacaktım. Bunun için beni sürüklemesine izin verdim. Kapının önünde durduk. Şifreyi girmemi bekledi. Güçlükle yutkundum. Titreyen parmaklarımla tuşlara bastım. Kapı sinyal sesiyle açıldığında dirseğimi bırakmadan önümde eğildi. Parmakları bacaklarımın arkasına dolaşıp çizmelerin fermuarını buldu. Benim iki elimle zor açtığım fermuarı tek eliyle açıp çizmeleri çıkardı. Doğruldu.
"İçeri geç."
Olduğum yerde durdum. Onunla aynı yerde olmaktan korkuyordum.
"İçeri geç Su Jin." dedi. Sesi sakindi; fakat aslında bağırıyordu. Olduğum yerde zıpladım. İçeri girdim. Kapı sertçe kapatıp dirseğimi bıraktı. Elleri montumun yakasına ulaştı ve üzerimden çıkardı.
Gözleri sanki fazlası mümkünmüş gibi daha da karardı. Parmakları elbisenin yana kaymış yakasının açıkta bıraktığı tenimde gezindi. Baştan ayağa vücudumu saran ürpertinin esiri oldum.
"Onun karşısına bu elbiseyle mi çıktın Su Jin?"
"Ne giydiğim seni ilgilendirmez." dediğimde sesim fısıltı olarak çıkmıştı. Geriye doğru bir adım attım.
Kahkaha attı.
"Çünkü hiçbir şeyin değilim öyle değil mi?"
Kafamı salladım.
Bana doğru bir adım attı. Bir adım daha geri gittim.
"Yaklaşma Jae Bum."
Bir adım daha attı.
"Gitmeni istiyorum." sesim biraz öncekine göre daha güçlü çıkmıştı.
"Ben gitmek istemiyorum."
Bacaklarımın artık beni taşımaya son verip dizlerimin üstüne düşmeme neden olmasına son on saniye falan kaldığını düşünüp duvara yaslandım.
"Sarhoşsun."
Kafasını iki yana sallayarak reddetti. Yeniden adım attı. Artık geri çekilemedim. Bütün gücüm çekilmiş gibi hissediyordum. Tam önümde durdu. Ellerini başımın iki yanına koyup bana eğildi. Onaylamasına gerek yoktu. Körkütük sarhoştu. Normalde bile ne yapacağı belli olmayan birinin sarhoş olarak karşımda oluşu beni daha da korkutuyordu. Ellerimi karnına bastırıp daha fazla yaklaşmasını engellemeye çalışırken fısıldadım.
"Jae Bum lütfen."
"O adama neden dokundun?"
"Sen istedin."
"Yakın durmanı istedim, dokunmanı değil." Ellerime rağmen yaklaştı. "Onun sana dokunmasına izin verdin."
"Jae-..."
"Neden ona gülümsedin?"
"Jae-..."
"O adamla neden yemeğe çıktın?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Holic | Jae Bum
Fanfiction⛔️ Bu hikaye cinsellik, şiddet, psikolojik şiddet ve diğer tetikleyici ögeler içerir. Bu tarz içeriklere karşı hassasiyetiniz varsa lütfen okumayınız. ⛔️ "Üzgünüm, gözlerimi senden alamıyorum." diye fısıldadı. Teninden yayılan parfüm kokusu, nefe...