38.

678 38 22
                                    

adna - beautiful hell

🍷

Öfkeliydim.

Banyo duvarlarında yankılanıp bana ulaşan mırıldandığı melodi sinirlerimi daha da geriyor, daha da öfkelenmeme neden oluyordu.

Beni bu şekilde bıraktığına inanamıyordum. Yarım kalan orgazmın bıraktığı boşluk ve bulutlanmış beynim, bileklerimi zorladığım için bileklerimdeki sızı ve o zorladığı için kadınlığımdaki sızı ile karyolanın demirine bağlı bir şekilde duruyordum. Ve Im lanet olası Jae Bum banyodan asla çıkmıyordu.

Sonunda su sesinin kesildiğini duyduğumda ateş saçan gözlerimle kapıya baktım. Sonunda kapı açıldığında saçlarını havluyla kurulayarak içeri girdi. Beline havlu dolamıştı. Teni hala nemliydi. Havluyu bir kenara fırlatıp yatağa yaklaştı.

"Çöz beni Jae Bum."

"Sen beni bağladığında kendim kurtulmuştum."

"Jae Bum."

Omzunu çekip yatağın diger tarafına geçip dolabıma ilerledi. Ji Won'un kıyafetlerinin olduğu taraftan bir şort alıp giydi. Bana bakmadan kapıya ilerledi.

"Jae Bum?"

"Acıktım. Sen yemiş olabilirsin ama ben seninle yaptığımız kahvaltıdan beri bir şey yemedim." dedi ve sesi mutfağa doğru ilerlerken birkaç ton yükseldi.

"YAH! IM JAE BUM!"

Kendimi yatıştırmak için derin derin nefes aldım. Hayatımda bu kadar sinirlendiğim başka bir anı daha hatırlamıyordum. Gözlerimi kapattım ve saymaya başladım. Yirmi beşte bıraktım. Bir işe yaradığı yoktu. Ya da içeriden gelen melodiyi duyduğum için bir işe yaramıyordu.

Bunu ona ödetmeliydim. Bunu ona ödetecektim.

Artık beni bu şekilde bırakıp eve gideceği hakkında senaryolar yazmaya başlamışken elinde tepsiyle kapının önündeydi. Dik bakışlarımın takibinde yatağa çıktı ve dizlerinin üstünde bana yaklaştı. Hiçbir şey söylemeden üzerimden uzanıp bileğimdeki kemeri çözdü.

Bileklerimi göğsüme çekerken inledim. Bileklerimin sızısının yanına omuzlarımdaki ağrı da eklenmişti. Bileklerimi avuçları arasına aldı. Kemerin kenarlarının dokunduğu yerler kızarmıştı ve sızlıyordu. Ellerimi avuçlarının içinden çektim ve omuzlarından onu ittim.

Bacaklarımı kendime çektim. Kendimi yatağın dışına atmak için çabalarken inledim. Kalça kemiğinin neden olduğu ağrıyla sendeleyerek birkaç adım atıp banyo kapısına ulaştım.

Küvete girdim. Duş başlığını alıp suyu ayarladım ve yeniden yukarı astım. Sırtımı soğuk mermere dayayıp bir süre bekledim. Hala sinirliydim. Sinirden kanımın kaynadığını hissediyorum. Beni sakinleştirecek şeyin ne olduğunu bile bilmiyordum. O sırada kapının kapanış sinyali olduğunu bildiğim sesi duyduğumda istemsizce çığlık attım. İç sesim belki de milyonuncu kez tekrarlıyordu. "Ben demiştim. Seninle oynuyor."

Bir anda dizlerim titredi ve kendimi dizlerimin üstünde küvete oturmuş buldum. Histerik bir kahkaha ile başlayan ağlama krizine girdiğimde iki büklüm oldum. Banyonun duvarlarında yankılanan kendi çığlıklarımı ve hıçkırıklarımı duyabiliyordum.

Holic | Jae BumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin