31.

747 46 34
                                    

emily jane white - hands

🍷

"Omo."

Evet, büyükannemin Jae Bum'un cümlesi karşısında diyebildiği tek şey bu oldu. Sonra gözleri ikimiz arasında gezindi. Jae Bum'a yaklaşıp eliyle eğilmesini işaret ettiğinde diğer elini ağzına tutup sanki gizli bir şey söylermiş gibi konuştu.

"Daha güzelini bulamadın mı?"

Jae Bum kafasını geri atıp kahkaha atarken gözlerimi kısıp yüzünde memnuniyet dolu gülümseme ile Jae Bum'a bakan büyükanneme baktım.

"Yah büyükanne. Torunun olan benim, o değil."

Büyük annem kıkırdayarak beni kendine çekti ve elini belime koyup yanağıma öpücük kondurdu.

"Hadi bakalım, içeri geçelim." derken ikimizin de kollarına girmişti.

Büyükannemin kafasının üstünden bana sırıtarak bakan Jae Bum'la kaşlarımı çatarak baktım. Yarın açıldıklarında ayaklarına ağırlık bağlayıp onu tekneden attırma olayını yeniden düşünmeliydim belki de. Sinirle soluyup önüme döndüm.

Jae Bum izin isteyerek yanımızdan ayrılıp benim bavulum ile kendi sırt çantasını aldı ve kapının önüne taşıdı. İçeri geçtiğimizde burnuma doluşan kokuların sebep olduğu duygu karmaşası ile oraya yığılabilirdim.

Geniş oturma odasına açılan kapının orada durdum. Geniş diyordum çünkü odayı büyütecek büyük mobilyalara yer yoktu burada. Köşede kendimi bildim bileli orada olan dar enli, üzerinde el yapımı üç minder yanyana durduğu bir sedir bulunuyordu. Zaten bu odada üç boyutlu olan üç şeyden biriydi. Diğerleri ise soba ve tüplü televizyondu. Kendi kendime gülümsedim. İçeri geçip sobanın yanına gittim. Sıcaklık yüzüme vurduğunda sırıtarak ellerimi sobanın üstüne uzattım.

"Siz burada dinlenin, ben de size odalarınızı hazırlayayım Su-ya."

"Sana yardım edeyim." deyip büyükannemi takip ettim.

"Omo. Nasıl yapsak? Oh. Sen kendi odanda yatarsın. Jae Bum'a da misafir odasını hazırlayalım. Biraz küçük ama."

"Büyükanne?"

"Efendim Su-ya."

"Bu gece seninle yatabilir miyim?"

Kolunu belime sarıp kıkırdadı. Kafasını sallayarak onayladığında yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. Aklıma gelen fikirle sinsice sırıttım.

"Aslında Jae Bum için yatak hazırlamamıza gerek yok büyükanne, büyükbabam ile yatmayı önemsemeyecektir."

"Oh. Gerçekten mi?"

"Evet. Sorun olmaz."

"Ama olmaz. Misafir o."

Kaşlarımı çatıp kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Misafir mi? Çoktan torunun olarak görmeye başladığını düşünüyordum."

Sonra kollarımı çözüp iki elimi omuzlarına yerleştirdim.

Holic | Jae BumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin