23.

833 49 24
                                    

demi lovato - give your heart a break

🍷

"Pizza!"

Jae Bum'un yumruklarını sıkmakta olduğunu fark ettiğimde öne atılıp adamın elinden kutuyu aldım ve Jae Bum'a döndüm.

"Cüzdanımı getirir misin?"

Hareket etmedi. Bunun yerine öldürücü bakışlarını neredeyse yere yıkılmak üzere olan adamın üzerinde tutmaya devam ediyordu.

Uzanıp bileğine dokundum.

"Oppa?"

Dikkatini başka nasıl çekebileceğimi bilmiyordum. Bunun, gözlerini kocaman açıp bana baktığında işe yaradığını anladım.

"Efendim?"

"Cüzdanımı getirir misin?"

Kafasını sallayıp yanımızdan ayrıldığında gözlerimi adama çevirdim. Bana minnet dolu bakışlarla baktı. Gülümsedim. Bir süre sonra adamın yüzünün yeniden gerilmesiyle Jae Bum'un geri döndüğünü anladım.

Jae Bum'un elinden cüzdanı alıp adama parayı verdim ve elindeki kutuyu alıp teşekkür ettim. Kapıyı kapatıp Jae Bum'a baktım. Kapıya bakarak orada dikilmeye devam ediyordu. Bileğinden tutup peşimden oturma odasına sürükledim.

"Jae Bum, hadi yiyelim?" deyip televizyonun karşısına sehpanın arkasına oturdum. Gelip yanıma oturdu ve bağdaş kurdu. Dirseklerini masaya dayadı ve yüzünü avuçları arasına alıp pizzaya boş bakışlar atmaya başladı. Bense çoktan ilk dilimimin yarısına gelmiştim. Ağzım doluyken bir diğer dilimi elime alıp ona uzattım. Elimden aldı ve kutuya geri bıraktı.

Ağzımdakini yutup  "Jae Bum, bir sorun mu var?" diye sordum.

"Gerçekten şimdi sadece oturup pizza mı yiyeceğiz?" diye sordu pizzaya bakıp. Önce sadece pizza diye sormasıyla bunu yetersiz bulduğunu düşündüm. Fakat diz kapağımda gezinmeye başlayan parmaklarından ve eşofmanının önündeki yükseltiden başka bir şey kast ettiğini anladım.

"Bugün hiçbir şey yemedik farkında mısın?"

"İstemiyorum."

"Jae Bum?"

Bunun cevabını midesi verdi. Güldüm. Kaşlarını çattı.

"Miden seninle aynı fikirde değil. Hadi ye şunu."

Uzattığım pizzayı elimden aldı ve isteksizce bir ısırık aldı. Bir an sonra ise yemeye devam eden oydu. Son dilimi de yediğinde bana baktı.

"Doymadın öyle değil mi?"

Kafasını iki yana salladığında güldüm. Ayağa kalktığımda gözleri beni takip etti.

"Hadi dışarı çıkalım."

"Tamam."

Yatak odasına yürüdüğümde beni takip etti. Üzerimdeki tişörtü çekip attım ve dolabın önüne geçtim. Açık iç çamaşırı çekmecesinden elime geçen siyah sütyenimi üzerime geçirdim.

Gözlerim aynadaki gözleriyle kesişti. Ne der gibi baktığımda kafasını sallayıp bakışlarını cebinden çıkardığı telefonuna yöneltti. Bunun üzerine ben de arkamı dönüp siyah bir tayt ve yeşil bir hoodie giydim.

"Hazır mısın?" diye sorduğumda kafasını sallayıp ayağa kalktı. Üzerinde hala Ji Won'un kıyafetleri vardı. Sandalyenin üstünde duran ceketini üzerine giyip telefonu cebine attı.

Holic | Jae BumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin