47.

723 38 14
                                    

jaymes young - stone

🍷


Omzumda hissettiğim parmak uçlarıyla gözlerimi araladım. Karşımdaki gözler bana bakmıyordu, parmaklarının hareketlerine odaklıydı. Yüzü durgundu. O an aklından ne geçtiğini bilmek istedim. Derin bir iç çekip de bakışlarını yukarı taşıdığında benim gözlerimle karşılaştı. Dudakları önce aralandı, ardından beyaz dişlerini sergileyerek gülümsedi.

“Günaydın.” diye fısıldadı.

“Günaydın.” diye karşılık verdim.

Aklıma dün geceki makyajım geldiğinde elimle yüzümü kapattım.

“Korkunç görünüyorum.”

Elimi tutup indirirken gülüyordu.

“Hayır, sevimli bir panda yavrusu gibi görünüyorsun.”

“Yah!” diye çıkıştığımda daha da çok gülmeye başladı.

Kaşlarımı çatıp ona baktığımda gülmeyi bırakıp dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı. Geri çekildiğinde yüzünde sinir bozucu bir gülümseme belirdi.

“Yüzün bana dün geceyi hatırlatıyor ve bundan şikayetçi değilim Su Jin-ah.”

Daha ben tepki veremeden yüzündeki gülümseme kayboldu ve kaşlarını çattı.

“Ağrın var mı?”

Gülümseyerek kafamı iki yana salladım.

“Doğru söyle.”

“Kollarım ve kalçam biraz acıyor olabilir. Ama önemli değil.”

Yatağın içinde dizlerinin üstünde doğruldu ve ellerimden tutup hafifçe çekti. Yüzümü buruşturdum, biraz ağrıyor, biraz hafif kalıyordu. Ellerimi bırakıp ellerini belime ve dizlerimin altına götürüp kucağına aldı.

“Yürüyebilirim.”

Söylediğime aldırış etmeden banyoya ilerledi. Duşa kabinin mıknatıslı kapağını çekip açarken ona yardım ettim. Açılan kapaklarım arasından benimle birlikte küvetin içine girdi ve beni kucağından indirip kapakları kapattı. Duş başlığına uzanıp suyu ayarlamak için bana arkasını döndü. Biraz sonra elimi tutup suyu bileğime tuttu. Kafamı sallayarak onayladım. Duş başlığını yukarı asıp beni de kendiyle birlikte suyun altına çekti.

Vücudumdaki köpüğü durulayıp duş başlığını ona uzattım. O da aynısını yaparken duşa kabinin kapaklarını aralayıp küvetten çıktım.

“Lavabonun altındaki çekmecede temiz havlu var.” dedi, gözleriyle beni izlerken.

Dediği yerden bir havlu çıkarıp kendime sararken su sesi kesildi. Kendi havlusunu beline sararken yanıma geldi ve eğilip iki tane küçük havlu çıkarıp birini tek omzuna bıraktı. Diğerini ise omuzlarıma serip saçlarımı üstüne çıkardı. Havluyla saçlarımdaki fazla ıslaklığı alırken gözlerimi aynadaki aksine diktim.
Çok önemli bir iş üzerindeymiş gibi odaklanmıştı saçlarıma. Havluyla işini bitirdikten sonra aynanın yanındaki saç kurutma makinesini eline aldı ve saçlarımı kurutmaya başladı.

Odasına geri döndüğümüzde yerdeki kıyafetlerime baktım. Uzanıp elbiseyi aldığımda onu ellerimden alıp yatağın üzerine bıraktı.

“Burada bekle.” deyip odadan ayrıldı.

Yatağın ucuna oturup gelmesini bekledim. Biraz sonra elinde siyah bir iç çamaşırı takımıyla geri geldi.

“Kullanılmamış merak etme.”

Holic | Jae BumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin