john legend - all of me
🍷
Pencereye çarpan yağmur damlalarının kulağıma hafiften çalınan cılız sesi ve omzumdan kollarıma bırakılan hayalet dokunuşlar ile gözlerimi araladım. Uykudan buğulanmış gözlerim netleşirken nerede olduğum ve nasıl burada olduğum beynime yükleniyordu. Dudaklarım gülümseme ile kıvrılırken omzumdaki hayalet dokunuşların sahibine döndüm. Kolunu belime dolayıp yüzünü boynuma gömerken dudaklarından uykulu bir fısıltı döküldü. Fısıltı küçük bir öpücük ile tamamlandı.
"Günaydın."
Nefesi boynumu gıdıkladığında kıkırdadım.
"Günaydın."
Kendini geri çekip alnını omzuma dayadı ve derin bir nefes aldı. Belime sıkıca dolanan kolu gevşedi ve eli omurgamda sürüklenip saçlarıma ulaştı. Yavaş yavaş saçlarımı okşarken nefes alışverişi ağırlaşmaya başladı.
"Jae?" diye fısıldadım.
"Hımm?"
"Uyuyor musun?"
"Hıhım."
Bir şey söylemeden sol elimi saçlarına çıkardım. Parmaklarım ince saç tellerinde gezintiye çıkmışken onun parmakları saç tellerimi yavaşça kavradı ve tam orada gezintisini sona erdirdi. Göğsümün hareketinin onu uyandırmasından korkarak derin bir nefes aldım.
Seni seviyorum.
Gece rüyama kadar beni takip eden bu kelimeler bir kez daha yankılandı zihnimde. Seni seviyorum. Cevap veremediğim iki kelimeyi yeniden tekrarladım içimden. Ben de, demek istemiştim. Ben de seni seviyorum, ancak kelimeler tıkanmıştı tam dilimin ucunda.
Neden?
O neden seviyordu beni?
En başında sadece bedenini kullanmak istediği bir kadın değil miydim? Ne ara sevebilmişti? Ne ara kendini açacak kadar yakın hissetmişti, hissetmiştim?
Nasıl susturabilmişti beynimdeki sesleri, nasıl susturabilmiştim beynindeki sesleri?
Gözleri nasıl bana bakarken gökyüzündeki yıldızlar gibi parlayabiliyordu, nasıl onun gün ışığı olabiliyordum?
Nasıl defalarca birlikte olmamıza rağmen dün gece ilk kezmiş gibi hissettirmişti?
Yeniden derin bir nefes almak istedim ancak tıkandı nefesim. Rahatlamak için sırt üstü uzanmak istedim ancak hareket etmeye çalıştığımda belimin etrafında kasılan kolu buna izin vermedi. Ona odaklanmaya çalıştım. Saçlarına gömdüm yüzümü. Sanki ihtiyacım olan oksijen onun kokusuymuş gibi çektim içime. İçimi yaktı.
Susturdum bütün sesleri ve ona verdim bütün dikkatimi. Ona, pencere çarpan yağmur damlalarına ve onun ağır nefes alışverişlerine. Dünyanın en güzel şarkısını keşfetmişim gibi hissettim o an. Üstelik ne kadar dinlersem dinleyeyim usanmayacağıma emin olduğum bir şarkıydı bu.
Gözlerimi kapattım. Huzurun bedenimi sarıp uykuya taşımasına izin verdim.
•
Gözlerimi gün içinde ikinci kez araladığımda yatakta tektim. Hala yatmaya devam ederken etrafa bakındım. Kapısı açık olan banyoda kimse yok gibi görünüyordu. Gözlerim komodinin üstündeki telefonumu buldu. Elime alıp bildirimleri görmezden gelerek saate baktım. 10.13'ü gösteriyordu.
İki kolumu yana açarak gerindim ve yatakta doğruldum. Kafamı pencereye çevirip hala yağmakta olan yağmuru izledim bir süre. Ardından yataktan çıkıp yerdeki beyaz tişörtü üstüme geçirdim. Dün gece duştan sonra giydiğim ancak üstümde sadece yarım saat kalabilen külodu da yerden alıp giyindim. Yatağı öylece bırakıp telefonumu aldım ve saçlarım için toka bulabilmek amacıyla çantamın asılı olduğu askılığa ilerledim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Holic | Jae Bum
Fanfiction⛔️ Bu hikaye cinsellik, şiddet, psikolojik şiddet ve diğer tetikleyici ögeler içerir. Bu tarz içeriklere karşı hassasiyetiniz varsa lütfen okumayınız. ⛔️ "Üzgünüm, gözlerimi senden alamıyorum." diye fısıldadı. Teninden yayılan parfüm kokusu, nefe...