8.Bölüm || GÜVEN

68.9K 3.2K 196
                                    

Gözlerimi yavaşça saate çevirdim ve sinirle homurdandım. Yaklaşık birkaç saniye önce sinir bozucu şimşek sesleri yüzünden uyanmak zorunda kalmıştım.

Üstelik saat daha sekiz bile olmamıştı ve benim hâlâ çok uykum vardı.

Kaşlarımı çatarak saatteki bakışlarımı cama doğru çevirdim. Tüm bunların suçlusu şimşekti. Güzelim uykumu mahvetmişti.

Sinirle homurdanmaya devam ederken gözlerim yağmurun camda bıraktığı damlalarda takılı kaldı ve bakışlarım hızla yumuşadı. Çünkü ben yağmuru çok severdim. Tamam beni uyandırmış olabilirdi ama yine de sevecektim.

Bir an sonra gülümseyerek Rüzgara doğru döndüm. Onun burada oluşunu tamamen unutmuştum. Onun kollarında uyumak sanki gün geçtikçe daha normal ve daha güvenli geliyordu.

Hafızam yavaş yavaş dün geceyi anımsadığında hafiften kıkırdamaya başladım. Bir süre sadece öpüşmüştük. O benim saçlarımla oynamış ben ise parmak uçlarımı hafif kirli sakalında gezdirmiştim. Daha sonrasında ise yavaş başlayan öpüşmemiz işin içinden çıkılmayacak bir hale geldiğinde Rüzgar zorlukla kendini geri çekmişti.

Tabii ben yine kendimi kaybedip durmamasını fısıldamıştım. Rüzgar ise  'küçük, aptal bir ufaklık' olduğumu söylemiş ve uyumamı emretmişti.

" Yüzündeki bu gülümsemeye şaşırmam gerekirdi ama şaşırmayacağım. Çünkü manzaranın güzel olduğunu bende biliyorum. "

Rüzgar kendince kendini överken kaşlarım çatıldı. Sonra düşüncelerim tekrardan gülümsememi sağladı. Kendince kendini övmek nasıl bir cümle olmuştu öyle? Ve ayrıca bugün ruh halim ne kadar da çabuk değişiyordu. Saniyeler içinde sinirleniyor sonra saniyeler içinde gülüyordum. Gerçekten küçük, aptal bir ufaklık olabilirdim.

"Adadaki yeşil gözlü çocuk..."  Birkaç saniye duraksadım."Benim hâlâ çok uykum var. Lütfen yanlışlıkla uyandığımızı farz edelim ve tekrar uyuyalım. Olur mu?"

Rüzgar kaşlarını çattı.

"Neden uyumak için benden izin istiyorsun? Oradan bakılınca canavar gibi mi duruyorum? Uyumak istiyorsan uyu."

Kafamı göğsünden kaldırmadan daha da yukarı çevirdim ve elimi uzatıp kaşlarını düzelttim.

"Hayır tabii ki sinirlenme hemen. Ben seninle uyumak için senden izin istedim. Yani seni sana sordum."

Rüzgar sırıttı. Bu sırıtış hayra alamet değildi.

"Yani bedenimi kullanmak için izin istiyorsun?"

Gözlerim irice açıldığında kahkaha atmaya başladı. Yerimden hızla doğruldum.

"Sapık."

Rüzgar kafasını yana eğdi ve alayla bana baktı. Ardından ses tonunu yumuşatarak konuşmaya başladı. " Durma lütfen. Lütfen devam et. Lütfen beni öp. " Büyükçe sırıttı. " Burada bir sapık varsa oda sensin. "

Ahhh rezil olmuştum. Dün geceden bahsediyordu muhtemelen. Kaşlarımı çattıktan sonra ellerimi önümde sıkıca bağladım.

"Beni ayartan sensin. Tüm suç senin."

Suratına bakıp dilimi çıkardığımda olumsuzca kafasını salladı.

"Sadece bir öpücükle kendini kaybediyorsan bu tamamen senin problemin. Ayrıca ufaklık, sen tam bir baş belasısın."

ADAYA DÜŞEN KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin