Heyyoo. Ben geldim.
Bölüm sonunda sohbet etmek dileğiyle...
Keyifli okumalar dilerim.
-
Bu bölüm geçtiğimiz bölümün devamı niteliğindedir.
-
"Ece kendine gel artık!"
Ben, Ecenin yeri göğü inleten çığlığıyla birlikte neye uğradığımı şaşırırken Koray beni hızlıca arkasına çekmiş ve Ecenin kollarını tutarak daha fazla üzerime gelmesine engel olmuştu.
"Bırak beni! Bırak beni dedim sana! Bu kızı kimse elimden alamayacak!"
Ecenin insanlıktan çıkmış haliyle bana saldırmaya çalışmasına hayretle bakarken ne olduğunu merak etmeye başlamıştım.
Neden bu haldeydi? Üstelik hiçbir şey yapmadığım halde neden beni öldürmek istiyor gibi davranıyordu?
"Ece dedim sana!"
Ece, Koray'ın cümlelerini asla umursamayarak onu üzerinden atmak için çabalamaya devam ederken bakışlarımı çaktırmadan etrafımda gezdirdim. Umarım Rüzgar bir yerlerden çıkıp gelmezdi. Çünkü eğer gelirse ve bu durumu görürse ilk olarak Eceyi, sonrada onu şirkete aldırdığı için Koray'ı mahvederdi.
"Koray hemen aramızdan çekilmezsen seni de mahvederim!"
Ece, cümlesinden sadece birkaç saniye sonra Koray'ın ellerinden birisine dişlerini geçirip Koray'ı üzerinden savurduğunda gözlerim irice açıldı. İnanamıyordum! Oldu olacak dilini ısırıp etrafımda bir tur dönseydi. Sonra da yere tükürüp beni düelloya davet etseydi.
Tam bir mahalle kavgası! Rezalet...
"Ece yeter!"
Ecenin bana indirmeyi hedeflediği tokat Koray tarafından durdurulduğunda Ece hırsla Koray'a döndü.
"Ben bu kız yüzünden az önce işten kovuldum! Duydun mu beni? Bu yer cücesi yüzünden Rüzgar beni işten çıkardı. Şimdi beni bırak çünkü ben bu kızı parçalayacağım!"
Sözlerinden hemen sonra tekrardan üzerime saldırdığında olduğum yerden hareket edememiştim.
Ne demek işten çıkarıldım? Rüzgar gerçekten kovmuş muydu onu?
"Ağabeyim seni işten çıkardıysa Belemir'in suçu ne?"
Koray, Ecenin belinden kavrayıp onu benden uzaklaştırdığında Ece çırpınarak yere indi ve elbisesinin açılan kısımlarını kapattı.
"Gerçekten bunu soruyor musun Koray? Bu kız gelene kadar hiçbir şey yoktu. Kesin her şeyi bu planladı. Geberteceğim onu!"
Koray, duyduklarından hemen sonra yüzüne yerleşen sinirli bir ifadeyle birlikte birkaç saniye sessizce Eceyi inceledi. Ardından da Ecenin üzerine doğru birkaç adım attı. Ece de bununla eş zamanlı olarak geri gittiğinde bakışlarına bu hareketi beklemediği fazlasıyla yansımıştı.
"Rüzgar Saygıner'in karşısına geçip aşk itirafı yapacak kadar cesaretin varsa kovulduktan sonra da çekip gidecek kadar yüzün olsun."
Eğer şu an ortam müsait olsaydı öyle ölmez füze at diye bağırabilirdim ama içimdeki terbiyeli kız bana susmam gerektiğini emrediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADAYA DÜŞEN KIZ
Teen Fiction"Ne demek gemi batıyor?" diye çemkirdi genç kız geminin kaptanına karşı. Bu kadar mı basitti bir geminin batması? Bu ahmak adam utanmadan karşısına geçip nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi? Genç kız kısa bir süre kaptanın yüzüne haince baktıktan s...