48.Bölüm || AÇIĞA ÇIKANLAR

21.8K 1.1K 1.2K
                                    

Heyyoo ben geldim.

Nasılsınız bakalım? Umarım çok iyisinizdir.

Bölüm sonunda buluşmak ve sohbet etmek dileğiyle.

Keyifli okumalar dilerim..

-

Bu bölüm geçtiğimiz bölümün devamı niteliğindedir.

SINIR: 1000 YORUM , 700 OY

-

"Defol dedim sana!"

Koray annemin kolundan tutup onu mekânın kapısına doğru savurduğunda göz yaşlarım daha da hızlanmış ve olduğum yerde yok olmak istemiştim.

Ben, Koray'a Burçak'a Bahar Hanıma ama en çok da Rüzgar'a acılar çektiren, onları derinden sarsacak ve kalplerinde kapanmayacak yaralar açan o kadının öz kızıydım.

Benden nefret etmeye başladıklarına emindim. Beni bu saatten sonra görmeye bile tahammül edemeyeceklerinin farkındaydım. Bu canımı yaksa da, beni paramparça etse de bir an önce buradan çekip gitmeliydim. Onlara da fazla acı veremezdim. Onları daha fazla yıkamazdım.

"Belki de bu kızda planlardan biriydi. Aklı sıra sana iyi kız rolleri ile yaklaştı ve seni kendine âşık etti. Amacı her zamanki gibi aynıydı. Bu kızın Arzudan hiçbir farkı yok. Sadece aptallığı ile oyunu çabuk bozuldu."

Bahar Hanımın kalbimde burkulmalara neden olacak cümlesiyle birlikte kendime engel olamadan bir çırpıda Rüzgar'a doğru döndüm ve acıyla fısıldadım.

"Yapmadım. Yemin ederim yapmadım. Bilmiyordum Rüzgar. İnan bana hiçbir şey bilmiyordum."

Rüzgar kafasını masadan kaldırıp annesiyle göz teması kurdu. Yüzüme bile bakmıyordu. Beni görmek istemiyordu belki de. Bu kadar mı soğumuştu benden? Bu kadar mı nefret etmişti? Gerçekten bunu ona yapabileceğime inanmış mıydı yani? Beni Arzu ile bir mi tutmuştu?

"Utanmadan gelmiş bir de buraya. İnanılır gibi değil. Ama bu kadın..."

Koray'ın cümlesi Rüzgar'ın kükremesiyle birlikte yarıda kesildi.

"Sen planladın değil mi tüm bu olanları? Söyle bana ne yaptın da tüm bu olanları yaşamak zorunda kaldık."

Rüzgar, Bahar hanıma doğru öyle şiddetli bağırmıştı ki etraftaki dolu olan masalar bile boşalmış mekânda bir tek dördümüz kalmıştık.

Rüzgar.. Rüzgar neden bana değil de annesine öfke ile bakıyordu? Neden karşıma geçip canımı yakacak cümleler kurmak yerine annesine yükleniyordu? Neden annesine bu denli kızmıştı?

"Neler saçmalıyorsun her şeyi gözünle görmedin mi oğlum sen? Bu kız çağırmış işte annesini. Bunca gördüğün şeye rağmen bu kızdan hesap soracağına karşıma geçmiş bana mı bağırıyorsun bir de? Gerçekleri kabullenmen için daha ne olması lazım? Her şey ortada bu kız senin canını yakmak için planlamış bütün bu olanları."

"Sus artık. Sus dedim sana!"

Rüzgar sandalyesini devirerek ayağa kalkıp masayı tuttuğu gibi yere çaktı. Kırılan tabaklar etrafa saçılırken korkuyla attığım çığlık Koray'ın ellerinden birisini koluma bastırmasıyla son buldu.

Burada neler oluyordu?

Koray neden bana destek oluyordu? Ben o kadının kızıydım neden bana bir şey söylemiyorlardı? Neden her şeyin sorumlusu olarak Bahar Hanımı görüyorlardı?

ADAYA DÜŞEN KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin